74 14 14
                                    

(Medyadaki şarkıyı klibiyle birlikte dinleyin. Güzel şarkıdır.)

~

Okula girdiğimde birkaç çift gözün üzerime çevrildiğini hissettim. Utandığımı hissettim ama onlara bunu göstermek istemiyordum. Bir günlüğüne bile olsa havalı Jimin olmak istiyordum.

Etrafa gözlerimi kısarak bakıp, seksi olduğunu düşündüğüm bir şekilde hızlıca dilimi dudaklarımda gezdirdim. Karşımda sağ kolunu Jungkook'un omzuna atmış dondurma yiyen Taehyung ve onun kolunun altında elindeki dondurmayı yalayan Jungkook duruyordu.

"Sana diyorum kurabiyem o adam aseksüel." tam cümlesini bitirdiğinde gözlerini karşısındaki bana dikti ve dondurmaya ulaşacak olan dili bir anda durdu. Jungkook'un üstüne koyduğu sağ omzuna hafifçe vurduğunda Jungkook ona dönüp "Hm?" demişti. Tahyung çenesinin ucuyla beni gösterip "Bu afet kim? Yeni mi geldi acaba okula." diyip yutkunmuştu.

Şuan en yakın arkadaşım bana kayıyordu. Yani bana yavşıyordu. Üstelik benim ben olduğumu anlayamamışlardı. Tanrı aşkına, alt üstü tarzımı, saçımı ve makyajımı değiştirmiştim. Ayrıca tanınmayacak kadar farklı görünmüyordum. Sanırım...

Taehyung dondurmayı yere fırlatıp bana doğru yürümeye başladı. Önümde durduğunda yutkunup "Okulda yeni misin?" diye sormuştu. Berbat sorusu yüzünden yüzümü buruşturdum. "Taehyung, yılın 364 günü yerinde olmayan beynin yüzünden aptal olmanı yargılamayacağım ama cidden beni tanımadın mı?" diye sorduğumda parmaklarını sıkıp baş ve işaret parmağını kaldırıp tik işareti yapmıştı. Elini çenesine yerleştirip tek kaşını kaldırdı.

Tanrım! hala tanımamıştı. Arkadaşlarım nasıl bu kadar geri zekalı olabiliyordu?

Sonunda gözleri parladığında tanıdığını düşündüm. Sol elini sağımdan geçirerek kalçama atıp sıktığında iki kaşını hızlıca havaya kaldırıp "Jimin!?" demişti.
"Çek elini, gerizekalı." diyip hala kalçamda olan elini ittirdim. "Cidden, alt üstü birkaç değişiklik yaptım, tanınmayacak halde değilim." dediğimde benim buna inanmadığımı gösteren alaycı bir bakış attı.

"Jimin bu sen misin? Taş gibi olmuşsun, yemin ediyorum kalçan değil de sen ilgi çekiyorsun" dediğinde yüzüm "-.-" halini almıştı. Tamam mükemmel bir kalçam vardı biliyordum ama kalçaydı işte.

"Uzatmayın yürüyün." diyerek ikisini de kolumun altına almaya çalışmıştım. Dediğim gibi sadece çalıştım çünkü ikiside benden uzundu. Taehyung "Jimin kanka, tamam iyi değişmişsin ama gidip biraz boy da satın alsaymışsın." dediğinde kahkaha atarak gülüyorlardı. "Gülün orospu çocukları, gülün. Ben sizden erken sevgili bulduğumda ağlayacaksınız ibneler." demiştim hışımla. İkisinden de 'Ya yaa' nidaları yükseldiğinde kaşlarımı çatmıştım. öyle biriyle sevgili olmalıydım ki şaşkınlıktan ağızları götlerine kaymalıydı!

Tanrım! Ben boyumu seviyordum bir kere!

*******

Sınıfa girdiğimde kızların da ilgisini çekmiştim ama istediğim bu değildi. Okuldaki yakışıklı ve ateşli çocukların ilgisini çeksem yeterdi. Lee Taemin, Cha Eunwoo, Im Jaebum, Ong Seongwoo, Min Yoongi... 

Okulda yakışıklılık denince ilk akla gelen kişiler bunlardı. Benim tersime yakışıklılardı, çevreleri vardı, sevenleri vardı ve en önemlisi güzel aileleri vardı.  Çoğunu ailesiyle birlikte magazin programlarında görmüştüm. Kendileri yetmiyormuş gibi hepsinin kendine ait başarıları vardı. Benimse düzgün bir ailem bile yoktu.

Ders başladığında sınıfa giren hocamız tüm dikkatimi ona vermemi sağladı. Çok havalı ve güzel bir kadındı, ona aşık olabilirdim ama, biliyorsunuz işte eheh.

Bayan Chaerin ile ders işlemek ciddi anlamda eğlenceliydi. Ara sıra yaptığı esprileri ve ağzından kaçan küfürleriyle sınıfı kahkaha boğuyordu. en son ettiği küfre gülerken titreşen telefonumla dikkatimi oraya verdim. Annemin attığı mesajı açtığımda 'Baban burada.' yazısıyla titrediğimi hissettim. ağzımdan kaçan hıçkırıklarla yerimden kalkıp koşmaya başladım. Arkamdan bağıran hocayı duyamıyordum kulaklarım uğulduyordu.

O buradaydı. Bizi para uğruna terketmişti. onca zaman gelmemişti, umursamamıştı. Şimdi neden bir anda çıkıp gelmişti ki? Ondan kimseden etmediğim kadar nefret ediyordum. Ondan beni eşcinsel olduğum için dövüp yargılayan insanlar kadar nefret ediyordum.

Tuvalete girdiğimde kabine girme gereksinimi duymadan karşımdaki duvara sırtımı dayayıp cenin pozisyonu aldım. Hıçkırarak ağlıyordum. Eve gitmek istemiyordum. Onu görmek istemiyordum. Sadece saatlerce uyumak istiyordum ama bunun için bile eve gitmem gerekiyordu.

Hıçkırıklarım iç çekişlere dönmüştü ama ağlamamı durduramıyordum. Tuvaletin kapısı açıldığında hızla kafamı dizlerimdeki kollarıma koyup yüzümü sakladım. İnsanların mahvoluşumu görmesini istemiyordum. Gelen kişinin ayak sesleri yaklaşıyordu. Gelen kişi yanıma çöküp bir bacağını uzatmış diğerini de kırıp kendine çekmişti.

Kim olduğuna bakamıyordum. Bizim sınıftan biri olabilirdi çünkü teneffüs zili hala çalmamıştı. Taehyung veya Jungkook hatta Lisa da olabilirdi. Kafamı kaldırmadan öylece bekledim. Yanımdaki kişi hareketlenmişti ardından bir ses geldi. Sigara kokusu burnuma geldiğinde bizimkilerden biri olmadığını anlamıştım ama hala kafamı kaldırmaya cesaret edemiyordum.

Yanımdaki kişi sigarasını sol eline alıp diğer kolunu omzuma atmıştı. Biraz öyle kaldıktan sonra kapı tekrar açılmıştı ardından yanımdaki kişi konuştu. "Dışarı çık ve kapıyı kapat. Ayrıca içeri bir kişi bile alırsan seni İsa'dan daha cani bir şekilde çarmıha gererim." Yanımda konuşan kişiyi anında tanımıştım. 

Kafamı kaldırıp kaşlarımı çattım ve yüzümü ona çevirdim "Min Yoongi?". 

Alaycı bir bakışla sordu "Bana gelmek ister misin?"

*******

Sevdim büni  (;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevdim büni  (;

loser       yoonmin (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin