Yıl: 1930
🍷Aidan'ın Ağzından;Sarhoşluğu ileri düzeyde yaşadığım sırada, açmakta zorlandığım gözlerimi titreşip duran telefonumun da yardımıyla araladım. Başta telefonu açmak istemesem de, alacaklı misâli durmaksızın aramaya devam ediyordu.
"Ne var amına koyayım, sarhoşken bari rahat bırak."
"Kapıyı aç."
"Çok özledin biliyorum Dave, hasretime dayanamı-"
"Şu siktiğimin kapısını aç Aidan."
Telefonu kapatmaya tenezzül bile etmeden bir kenara fırlattım. Sarhoşluğumun küçük hediyesi olan baş dönmesinin etkisiyle, zar zor duvarlara tutunarak kapıya ilerledim. Dave ısrarla kapıya vurmaya devam ediyordu, ve kapıya her seferinde daha sert vurması içimdeki küçük piçe kapıyı açmaması gerektiğini hissettiriyordu.
Ne var amına koyayım bekle 5 dakika bekle bir yerlerin dökülmeyecek.
Kapıyı açtığımda gördüğüm Dave, sanki başka biri gibiydi. Anlından boşalan terlerden koşturmuş olduğu apaçık ortadaydı.
"Dave?"
Kararan gözlerimle soğuk zeminle birleştiğimi hissettim. Gözlerimi henüz açamamışken, bir de üstüne kaldırılıp duvara fırlatılmıştım. Boynumda hissettiğim ıslaklığa elimi götürdüğümde, boynumun kanadığını fark ettim. Zorlayarak gözlerimi açtığımda karşımda Dave yerine ağda gününü geciktirmiş aç bir kurt görmüştüm.
Ben deli değilsem, ve şu an karşımda Dave'in olması gerekiy-
Siktiğimin Dünya'sında iç sesimin bile sözü kesiliyor.Üstüme doğru gelen kurtla içimden gelen konuşma isteğini engelleyememiştim. Burada ölecektim, en azından böyle hissediyordum.
"Tanrı aşkına Dave, bu sen değilsin!"
Kurt (Ya da Dave) sanki gözü bir şey görmüyormuşçasına vücudumu kokladı, kendini dizginleyerek hırlayıp oradan uzaklaşmıştı.
Derince nefes aldım, kanayan boynumdan elimi çekmek istemiyordum. Acımak yerine kaşınıyordu ve bu tenimi yırtma isteği uyandırıyordu.
Duvarlara tutunarak lavaboya gittim, aynaya baktığımda boynumda bir pençe izi olduğunu gördüm.
Dave... O bir kurtadam.
***
Oturma odasına fırlattığım günlüğüme uzanarak, göz gezdirdim. Hep sıradan şeylerdi, evden bara, bardan yatağa...
Şüphesiz bugün öyle olmayacaktı, evden dışarı çıkmazdım. Günlüğümün kaldığım sayfasını açtım, kalemi denedikten sonra yazmaya başladım.Saat: 05.28
Yaram kapandı, artık kanamıyor. Fakat, vücudumda bir yanma hissediyorum. Kollarım, bacaklarım, her yerim kaşınıyor. Sanırım bu bir çeşit kurtadam etkisi, fakat bir sorun var... Neden beni oradayken yemedi?
Saat: 10.37
Vücudum kaşınmaya devam ediyor, ve belirli bölgelerinde olağandışı kıllanmalar mevcut. Kendimi karı gibi hissediyorum. Tanrım, bu cidden sinir bozucu!
Saat: 17.03
Vücudum kıllarla kaplandı, artık kaşınmıyor. Soluk alıp verme sesim yükseldikçe içimdeki kaygı da orantılı olarak yükseliyor.
Saat: 20.03
Bacaklarımın üstünde durmakta zorlanıyorum, ve sanırım dışarıdan bakınca maymuna benziyorum. Artık belli, ben bir kurtadamım.
Saat: 23.57
Sanırım buraya kadardı, ben de art
Günlüğü tamamlayacağım sırada aldığım koku dikkatimi çekiyordu, yakın bir yerden geliyordu. 4 ayak üstünde kapıya doğru ilerledim. Yaptığım hareketleri her gün yapıyormuş gibi hissediyordum, ve bu kesinlikle benim kontrolümde değildi.
Başımı yukarı kaldırdığımda dolunayı görmemle hızlıca bulabildiğim en yüksek tepeye çıktım. Çıkarabileceğim en yüksek sesle ulumaya başladım.
Yaklaşık 3 dakika içerisinde kendimi bir kurt sürüsünün içinde buldum. İlk defa kendimi ait olduğum yerde hissediyordum. Lider olduğunu düşündüğüm kurtun talimatları bizi bir ine yönlendiriyor olmalıydı.
Sürüye uyum sağlayarak ine geldiğimizde, kurtlardan bir kaç tanesi çoktan insan formuna bürünmüştü. Gözüm hala liderdeydi.
Onun bakışları da beni bulduğunda yanıma geldi, insan formuna büründüğünde onun bir dişi olduğunu yeni anlamıştım."Sen şu Dave'inkisin huh?" Kahkaha atarak iğrenç bakışlarını üstümde gezdirdi. "İnsan formuna dönebilmek için gözlerini kapat ve insan halini hayal et."
Dediğini yaptım, gözlerimi açtığımda insan formundaydım. Karşımdaki kız seksi diyebileceğim nitelikteydi. Gözleri aletimi bulduğunda sırıttım.
"Bakmaya devam edersen olduğun yerde azacaksın, başımda yeterince bela var güzelim." Gözlerini devirerek kurt sürüsünden birine ıslık çaldı.
"Dave seninki burada, o ve küçüğüyle özel olarak ilgilen."
Koyu kahve ve siyah renkleri olan bir kurt yanıma yanaştı, insan formuna girdiğinde onun Dave olduğunu anlamıştım.
"Aidan, iyi misin?"
Kahkaha atarak gözlerine baktım.
"Aptal herif, bunu şimdi mi soruyorsun! Gece boyunca kıvranıp durdum, ve çok iğrenç görünüyorum. Ayrıca bi-"
"Kes Aidan! Sadece dönüştün, ve artık bir Liepelt'sin. Bu gece senin için zor olacak, yeni olduğundan seni odaya kapatmak zorundayım."
"Dave! Yanlız mı? Tek başıma mı? Lan neden yaptığını söyle bari!"
"Pekala, vampirleri ve kurtadamları biliyorsundur. Bizim soyumuz ve onların soyu ezelden beri birbirlerine düşmandır. Vampirler ile olan son anlaşmazlıktan sonra, çıkacak savaş için yandaş toplamaya çalışıyoruz. Eğer yeterince yandaş toplarsak, onları yener ve bölgeye biz hükmederiz."
Sözü biter bitmez kolumdan tutarak inin en ücra köşesine götürdü, buradan kaçabileceğimi düşünürken açılan geçitle sadece gözlerimi büyüterek bakakalmıştım. Ben bakadururken Dave tek tekmeyle benim içeri girmeme yardımcı oldu, daha sonra kapıyı üstüme kilitledi.
Sağ olsun, beni büyük bir yükten kurtardı canım kankam. Yerle bütünleştim ama, olur öyle vakalar.
Gözlerimi kapatmaya çalışırken Dave'in dediklerini beynimden geçiriyordum. Dediği gibi olmuştu, bu gece çok zor geçiyordu. Canım acıyordu, ve elimden gelen tek şey duvarları yumruklamaktı.
_____
İlk birkaç bölüm sırasıyla bir erkek karakter, bir kız karakterin ağzından ilerleyecek. Daha sonra, -4. Bölüm den itibaren- çoğunlukla Judith'in yani kız karakterin ağzından olacak. Aidan'ı da unutmayacağım tabii ki, aralarda o'nu da yazacağım.Okuduğunuz için teşekkürlerimi sunar, iyi okumalar dilerim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Living Death ||HyunA
Fantasy"Ne zaman bitecek?" Adam, derince nefes aldı. Ne diyeceğini bilememişti, kesin konuşamayacaktı, çünkü onun ailesinin; ait olmadığı ailesinin gözünü intikam bürümüştü. "Uyandığım zaman, hepsi bir rüya olacak. Ve ben seni öperek uyandıracağım. Gözler...