bolum 2

13 2 0
                                    

Bizim durumumuz pek iyi değil. Babamın okulumda temizlik gorevlisi olarak çalışıyor. ama ben bundan asla gocunmuyordum. Çünkü her sey benim eğitimim içindi. Babam okuldaki arkadaşlarıma babamin temizlik gorevlisi olduğunu soylemememi istedi. Oysa ben soylemekten kaçınmamıştım söyleyebilirdim yani. Ama babam istedigi icin soylememekte kararlıydım. Aylik kazanci benim okul masraflarima ve kiraya gidiyordu. Okuldaki başarım cok yüksekti. Babamin gurur kaynagiydim resmen. Onun emeklerini boşa cikartmak istemezdim , onun icin daima calismaliydim ilerde elimde gurur verici bir meslegimin olmasi cok guzel bir duygu olmaliydi. Ama ben psikoloji okumak istiyordum. Benim gibi hayatta bircok dertlerle cebelleşen insanlarin dertlerin dinleyip onlara yardım etmek  cok guzel olur.
     Bizim sinif herkesle alay geçen tip olduğu icin herhalde babam benim için soylememi istemedi ama neyse takmiyordum. Sinifta berke diye bir cocuk vardi. Acayip yakisikliydi sinifin ve hatta okulun en popi çocuğuydu ve ayrica oldukca zengin bir ailenin oğluydu. O çocuğun yerinde olmak o kadar isterdim ki...
     
Gamze benim en iyi arkadaşım. Ne zaman yardima ihtiyacım olsa gelirdi onu da seviyordum. Onlarin maddi durumu da gayet iyiydi. Gecenlerde eve giderken bir kıyafet magazasinin önünden gecerken bir elbise gördüm ama hayatimdaki en guzel elbiseydi diyebilirdim. Kendi kendime icimden acaba benim üstümde nasil dururdu diye düşündüm ama bir an gercekler aklima geldikce üzüldüm ama yapicak birsey yoktu. Gamze elbiseyi beğendiğimi fark etti ve sordu:
    -- "Kanka elbiseyi begendin mi?"
    -- "Evt knk çok guzell ve de üzerindeki islemelere bayıldım acaba bende nasil dururdu?"
     dedim ve arkadan Gamzenin sesi geldi:
--"Neden denemeyi tercih etmiyorsun?"
dedi.
"Kizım baksana Allah bilir fiyati ne kadardir ben bunu deneyip de alamayacagim icin bosuna zaman kaybetmeyelim."
dedim.
    Ve evin yolunu tuttum. Evin önüne vardığımda kapıyı caldim. babam kapiyi acti ve ;
--"Hosgeldin kizim" dedi.
--"Hosbulduk baba." dedikten sonra odama gectim. Cok yorgundum duşa girmek beni çok rahatlatirdi ve dusa girmeye karar vermistim. Giyecegim kıyafetleri yatağımin uzerine koyduktan sonra banyoya gittim. Banyodan çıktıktan ve üstümü giydikten sonra asagi indim. Kurtlar gibi actim ve babam dökturmustu. Yani maddi durumumuz kotu olsa da babam evde hiçbişey eksik etmezdi yani bu sartlarda yaşayan bir ailenin imkanlari gibi deildim aslinda biraz daha fazla oranla yuksektik. Babamin bugünki menüsünde köfte,pilav ve salata vardi. Cok severdim köfteyi. Evde birsey olmasa bile babam onlardan bir cok tür yemek yapmasını cok iyi bilirdi. Yemek yedikten sonra bulasiklar ben yikardim bu benim secimimdi babam bana birakmak istemezdi fakat her gun yoruluyor diye yardimci olmak istiyordum ama onun icin sadece ders calismam gerekti.  her neyse bulasiklari yikadiktan sonra odama çıkıp ders tekrari yapmaya basladim. En sevdigim ders matematikti. Biliyordum su an kim matematiği sever ki diye sorar gibisiniz ama ben seviyorum iste.

Evet yaklasik olarak 3 saat olarak ders calistiktan sonra uykum gelmisti ve yatmaya karar verdim. Telefonumu ve kulaklığı masadan alip yatagima koydum ve en sevdigim muzik olan "ece seckin- olsun" sarkisiydi. Bu sarkiyi dinlerken acayip sekilde duygulanip aglardim. Nedenini bilmiorum ama ağlıyordum iste.
sarkinin "ah benim o gözünün icine bakarken kendimi kaybettigim sevgilim" diye baslayan yeri beni benden aliyordu. Yani sanki o an hayatim farkliymis gibi geliyordu.
     

SEN SEN OLDUKÇA ZATEN ÖZGÜRSÜN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin