bölüm 4

16 1 0
                                    

Ikinci derse girmistik. Ders edebiyatti edebiyattan cok sıkılıyordum.Edebiyat dersinde uyurdum genellikle zaman ders ortalamam genelde iyidir. Ben dersi dinleyip evde calismayan ama zeki olan öğrencilerdenim. Meral hoca cok iyi bir hocaydı. Arkadas gibiydi bize derste bazen kizlar olarak bir grup kurar makyaj teorileri hakkinda konusurduk. Biliyorum saçma bir öğretmenin öğrencileriyle muhabbet etmesi ama bizde oluyor. Her neyse Meral hoca dilin işlevlerini isliyordu aslinda kolaydi ama sıkıcıydı. Ama babama vermis olduğum bir söz vardı. O sözü tutmalıydım. Yarın matematik yazılımız vardi.Eve gidince calismam gerekti. Son dersten de çıktığımızda Gamze ile ayni yoldan gidiyorduk. Cok yakındı evlerimiz. Evlerimize ayrılırken kapıyı caldim.Babam kapıyı açtı.
--"Hosgeldin kızım okul nasıldı?"
--"hosbuldum babacığım cok iyi yarin matematik yazılımiz var ona calismam gerek yenekten sonra başlıcam " dedim.
-"Iyiki senin gibi bir kıza sahibim iyi ki benim kızımsın " dedi.
--"Sende iyiki benim babamsın canımsın iyikimsin" dedim diyip mutfağa yardıma gittim.Yine dökturmustu babam. Karnıyarık yapmıştı. Severdim. Babam tabaklari hazırlarken ben catal kaşık alıyordum.  babam;
--"Kızım hadi tabaklari da götür" dedi.
--"Tamam baba" dedim.
Tabaklari masaya koydum oturduk yemegimizi yerken, babam derslerimi sordu;
--"Kizi. derslerin nasıl iyimi?"
--"Evet baba iyi ama edebiyati sevmiyorum." dedim.
--"Neden?"
--"Bilmiyorum ama sıkıcı geliyor bana aslinda kolay."
--"Kizim sıkıcı diye ders mi sevilmez?" dedi
--"Tamam baba sevicem calisicam."
--"Neyse sonra konuşuruz bunlari yemeğini ye somra dersini çalış olur mu" dedi..
--"Tamam baba!" dedim.
Yemeğin tadi cok guzel olmustu. Yemegim bitti ve odama cikmak üzereyken;
--"Baba eline sağlık herzamanki gibi muhteşem olmuştu yemek" dedim.
--"Afiyet olsun kizim icime sevgimi kattm ne de olsa" dedi gülerek.
--"Aaa! tabi ya nasil dusunemedim" dedim gülerek. 
--"Neyse baba ben odama girim de çalışım." dedikten ve babami öptükten somra odama girdim.  Matematik brni hic zorlamiyordu kolaydi o yuzden fazla calismadim sadece göz gezdirdim.
Yaklasik olarak 1 2 saat calistiktan sonra uyumaya karar verdim. kulakligimi ve teefonumu aldim ve yattim. Sabah kalktığımda üstümü giyinmeden önce mutfağa kahvalti yapmaya gittim. Babam cikmisti benden once cikardi evden.Her zaman ben hazirlardim kahvaltimi. Yedikten sonra üstümü giyindim ve ciktim. Birden dünki olay aklıma gelince Berke de burdan gecer sanmıştım. Neden aklima birden gelmişti anlamamaistim. Berke yakışıklı, koyu kahve tonlarini andıran gözleri ve sigara içmekten morarmis dudağı...
Sanki o beni savunusu ilgimi cekmis gibiydi. Yoksa kendimi boyle avutmayi mi tercih ediyordum bilmiyorum. Yürürken belki yine  gelir sandım belki ayni saatte karşılaşırız sandim. Yoksa tesadüfmüydü??  Öyle ya da böyle isterdim onunla karşılaşmak. Yani çocuğu tam tanımıyordum ama çekiciydi de bi yandan. Her neyse okula dogru yürürken birden yaşlıteyzrnin çantasını çalan bir genç vardi. Teyze etraftan yardim isterken ben yanina gitttim ama çocuğu yakalayamazdım. Teyzenin yanina gittiğimde;
--"Teyzem, sen iyi misin?"
--"Kizim ben iyiyim de çantam gitti icindr herşeyim vardi emekli maaşım kimligim herşeyim ondaydi."
--"Tamam teyzem, sen sakin ol  polisi arıyorum hemen ben" demeye kalmaz ağzım açık şekilde karşıdan gelene bakıyordum. Karşıdan gelen Berke idi. Resmen hayranka bakıyordum.Berke'nin sert yapısi vardi bu özelliğini de okulda gördüğüm kadarıyla öğrenmiştim. Karşıdan teyzenin çantasını çalan genç ile geliyordu. Demek ki oradaymis çalarken. Adamın yakasından tutarak yere attı ve adam cantayi kadina verdi. Berke çocuğa;
--"Ulan serefsiz yaşlı bir kadının çantasını calmaya utanmıyor musun sen??"
--"Abi tm özür dilerim " diyen cocuk teyzeden özür diledi ve Berke yeni gelen polislere çocuğu teslim etti.
--"Teyzem iyisin dimi sen?"
--"Iyiyim çocuğum Allah razı olsun senden yavrum"
--" Onemli birşey değil teyzem"
diyerek yanindan ayrıldı. Ben de Berke'ye seslendim;
--"BERKE!"
--"Efendim Ilkay?"
--"Nasil yakaladin çocuğu?"
--" Kaçıyordu ben de elinde çantayı görünce yakaladım pek mühim deildi"
--"Anladim. Peki neden yine karsilasmistik?"
--"Ne demek bu ?"
--"Yanlış anla diye demedim sadece dünde olay olduğunda kurtardin beni teşekkür ederim hâlâ ama  sence de bu bir tesadüf mü sence?"
--"Ne anlam arıyorsun?"
--"Berke sadece soruyorum kötü bir sey  demek istemedim."
--"Bak ilkay kim olsa ayni şeyi yapardım burda kasten birsey  yok tesadüf"
--"Bugün de mi tesadüftü?"
--"Evet ilkay evet evlerimiz demek ki yakın ve ayni saatte çıkıyoruz evden karşılaşıyorduk yani bugün de bu olay oldu karşılaştık normal değil mi sence de?"
--"Tamam neyse ya sormamış farzet bu kadar çok tersleyecegini bilseydim sormazdim"
--"Terslemedim sadece açıklama yaptım"
--"Pekala"
--"Madem bugün de karşılaştık hadi gel beraber gidelim  okula"
--"Gerek yok ben giderim" dedim alınmıştım çünkü çok tersledi. Kırılmıştım.
--"Biniyosun hadi!!"
--"Berke lütfen binmek istemiyorum"
--"Ilkay buraya gelir misin?"
Benden rica etmisti cok uzatmadan bindim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 23, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SEN SEN OLDUKÇA ZATEN ÖZGÜRSÜN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin