Ukala Şey

269 8 3
                                    

MEDYADA MARRY :D

Ah tanrııım ne olur bu çalan alarm olmasın diye mızmızlanırken annem çoktan pencereye yönelmiş perdemi açmıştı bile . Annem olabildiğince sevimli bir sesle ;

- Hadi Marry hiç mi merak etmiyorsun ?

Pencereden gelen güneş ışınlarından korunmak için yüzüme koyduğum yastıktan dolayı boğuk ve uykulu çıkan bir seslee

+ Neyii ?? :/

- Yeni okul, yeni ortam,yakışıklı çocuklar ?Belki bugün birini gözüne kestirirsin ha ne dersin ? ;D

+ Ahh anneeee (Tüm şaşkınlığımla) ! Dönem ortasında okul degistirmekten nefret ediyoruum. deyip hala söylenerek yataktan çıktım.

Özellikle bu okula gitmek istemiyordum.Çünkü şımarık üvey kardeşim Andy ile aynı okulda olacaktım. Bu hatayı ilkokulda da yapmıştım ve 6.sınıfta tüm okula benim evde dans ederkenki video mu izlemişti.Şimsi dans konusunda kötü olduğum söylenemez. Ama inanın 6.sınıfı bende hatırlamak istemezdim. :)

Annem suratımdaki ifadeden anlamış olsa gerek

- Hadi ama Marry Andy yüzünden mi ? Lisedesin artık 6.sınıfta değil :D

Biz resmen kardeşler birbirine benzere tepki olarak doğmuşuz

Andy, esmer, sosyal, cıvık, dolgun dudakları seksi vücudu ile tam bir amigo kızı iken

ben, yeni ortamları pek sevmeyen, çekingen, çocuksu birazda ineğimsiydim sanırım. Bence tek artım sarışın mavi gözlü olmadı :p

Üzerime dar bir kot ve gömlek geçirdim. Saçlarımı ise sağ tarafa ayırarak bukleler için biraz kremledikten sonra hazırdım.Annem halimi görünce çantasından parlatıcıyı aldı ve tüm dudağıma badana yaptı. İnatla okula gidene kadar dudağımı emdiğime yemin edebilirim.

Biliyorum biliyoruum çook tuhaf bir annem var :D

Müdürle konuşup evrak işlerini hallettikten sonra annem dediğimde ciddiyim artık yakışıklı olmasada birini bul ;) deyip aceleyle çıktı. Ben ise 11.sınıfların bulunduğu kata kadar takma dişleriyle sakız çiğneyen müdürle sınıfıma gittim. "İşte yeni sınıfın, öğretmenin gerisini halledecektir." diyerek uzaklaştı.

- Heeeyy çocuklar ! biraz sessiz. Sınıfımıza nakil gelen Marry Parker ile tanışmanızı istiyorum.Lütfen nazik olun dedi muzip bir gülümsemeyle bay smith.

Takınabileceğim en kibar gülümsemeyle boş sıraya oturacakken cırtlak bi okadar da seksi olmaya çalışan bir ses "dolu" dedi "oturamazsın."

Aman tanrııım! :/ Andy. Alaycı bir sesle;

+ Selaam kardeşciik.Eğlenceli bir okuldur keyfini çıkar. Artık çok eğleniriz dimi kızlaar? deyip yanındaki iki aptal cıvık kızlara baktı.

Tam ağzımı açıp bir şeyler diyecekken

Merhaba Marry yanım boş orası doluysa yanıma gelebilirsin. Ah kendimi tanıtmayı unuttum.Ben Alice.

Elamsı iri gözleriyle sevecen bir tipti. Yanına oturdum.

Andy arkasını dönüp Alice e bakarak ;

+ Kardeşciiğe bak çoktan ke-ke-keme Alice ile tanışmış bile.

Vee iğrenç bir kahkaha...

Gün sonunda Alice le numaralarımızı alıp evin yoluna koyuldum.

Evin önüne geldiğimde eve girmek istemediğimi farkettim.Eve yakın bir kafeye yöneldim. Bu durum hoşuma gitmişti çünkü önceki evimize en yakın ev 5 km uzaktaydı.İçecek bir şeyler söyledikten sonra sırt çantamın fermuarını açıp ajandamı çıkardım. Bu ajanda babamla olan anılarım, fotoğraflarım ve günlük yaşadığım sıradan olaylarla doluydu.Benim için çok değerliydi çünkü babam 1 yıl önce bir soyguna tanık olduğundan dolayı öldürülmüştü.Ve babama dair tek şey bu anı dolu ajandaydı.Kalemliğimden kalın uçlu siyah bir kalemi alıp tam bir şeyler katalayacakken...

+ Lanet olsuun !

- Hey heey önemi yok bebek surat hemen halledilir. dedi ukala bir şekilde.

Çok sinirlenmiştim. Hem ajandama siparişimi döküyor hem bebek surat ha !

+ İşi beceremiyosan zorlama ukala şey. diyerek öfkeyle oradan çıktım.

Eve gelmiştim. sanırım annem daha işten gelmemişti. Duş alıp vakit geçirmek için kitap okurken uyuya kalmışım. Annem akşam yemeği için bana seslendiğinde hemen elimi yüzümü yıkayıp masaya geçtim. Okulun ilk gününden sıkıcı bir gün geçirdiğimi anneme anlattım ve yorgun olduğumu söyleyip odama çıktım. Ajandam berbat görünüyordu. İçimden ukala garsona söverken annem "telefondaki Alice miş. Seni soruyor" deyip telefonu bana verdi.

- Merhaba Marry ben Alice. Delphic sahilinde küçük çaplı bir parti var benimle oraya gelmeye ne dersiin ?

+ Mmm bilmemki bi anneme so...

Annem diğer ahizeden dinlemiş olsa gerek hemen yanıma gelip "Gitmelisin tatlım tanışmış vakit geçirmiş olursun.Tüm günü evde uyuyarak geçirmeni tavsiye etmem. "

+ Peki Alice olabilir.

Evimin adresini aldıktan sonra yarım saate gelip beni alacağını söyledi.

Üzerime açık kot renginde şort ve turkuaz şeffaf salaş bir tişört geçirdim. Saçlarımı sağa atıp salaş bir şekilde ördüm.Dudağımada toz pembe bir ruj sürdüm.

Tam30 dakika sonra Alice beni almaya gelmişti.

Kısa siyah saçları, beyaz teniyle üzerine giydiği sarı elbiseyle mükemmel görünüyordu.

Anneme el salladıktan sonra Alice e gülümseyip arabaya bindim.

Alice "Marry eminim çok eğlenceksin" sevecen bir şekilde " Umarım öyle olur." dedim.

Park yerine geldiğimizde hiç boş yer kalmadığı için arabayı biraz uzağa park ettik.

+ Alicee küçük çaplı dediğin bu muydu burası kaynıyooor ! :)

Alice kahkahayla

- Kısa sürede benim kavramlarımı öğrenirsin bebek.

Alice şimdiden tam bir parti kızı havasına girmişti.

Ortalıkta biraz dolandıktan sonra oyun salonuna giderken bi adam bana çarptı ve elindeki sodanın bir kısmı bana döküldü. Kafamı kaldırıp adama tam sövücekken pardon "bebek surat" dediğini duydum dudağını hafif sağa kaydırarak gülümsemişti.Gülümseyişinde bir özürden çok karanlık bir fenalık vardı sanki.

Ben kaşlarımı çatıp şaşkın bir o kadar da kızgın ifadeyle

+ Yine mi sen ! İşi bırakmalısın berbat bir garsonsun. Hatta berbat ukala bir garson.

- Hey hey hey yavaş ol :) istersen kendimi affettirebilirim.Şurada bildiğim cok iyi...

sözünü keserek

+ Restaurant mı bar mı ? Hayır hayır ! sen olacaksan kalsın bay ukala. dedim.Hırsla uzaklaştım oradan.

Önce ajandam sonra tişörtüm bu çocuk tam bir belaydı.

Alice koşarak yanıma geldi.

- Sen farkında mısın ? Az önce çok yakışıklı bir çocuğu reddettin.

Dudağımı büzerek

+ O muu ? Kendini beğenmiş ukalanın teki.

Evet öyleydi. Ama bakımlı fönlü saçını, kaslı mükemmel vücudunu, etkileyici bakışını görmezden gelemezdim.

Tişörtüm batmıştı.Alice den rica ettim ve eve geri döndüm.

"Daha 2.günden geciktiğine inanamıyorum" dedi annem . Ona istemeyerek gidersem böyle olur bakışı attıktan sonra koşar adımlarla okula girdim.

Bay smith derse çoktan girmişti bile. Sınıfa girip üzgünüm Bay Smith diyecekken

Onunla göz göze geldim.

İnanamıyorum onun burda ne işi var ??

ARKADAŞLAR OKUYUNCA LÜTFEN YORUM YAPIN GÖRÜŞLERİNİZİ MERAK EDİYORUM :D

SAKLI GEÇMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin