ARAYI FAZLA UZATTIM AMA TABLET DAHA YAPILMADI MALESEEF :'((
Midemde kötü önzesilerin karanlık düğümlerini hissettiğim sırada Jackson'la Alice'in bana doğru geldiklerini gördüm. İşte ben bunlara "Kurtarıcı" derim :D
Alice Cass'i görünce "Ne oluyor burda?" dedi.Derin bir iç geçirdikten sonra "Raslantı." dedim Cass, "Bende tam gidiyordum" dedi. Giderken önümden geçip "Sözünü tuttuğunda şapkanı alırsın" dedi. Ve göz kırpıp gitti. Arkasından hala baktığımı anlayınca silkindim.
Hadi amaa toparla kendini Marry!
Jackson acil işinin çıktığını çok özür dileyip gitmesi gerektiğini söyleyince Alice ile baş başa kalmıştık. Biraz dolandıktan sonra yürüyerek eve dönmeyi tercih ettik. Ara sokağa girdiğimizde ikimizde tedirgin olduk ve yürümemizi hızlandırdık. O sırada önümüze sarhoş biri çıktı. Yönümüzü değiştirip arkamıza döndüğümüzde iki sarhoş serseri tarafından sıkıştırıldığımızı anladık. Alice'in çok korktuğunu anladım. Sakin kalmalıydım. Ansızın tüm kaslarım harekete geçince bana yaklaşan öndeki adamı üç hamleyle yere indirdim. Arkadaki sarhoş en az benim kadar şaşırarak arka cebindeki bıcağı alınca kendime hakim olamadım iki hamleyle bıçağı elinden düşürüp adamı yere serdim. Alice yanıma gelip;
- Marry sen sen nasıl yaptıın ? O.o
+ Bi...bilmiyorum.
Garip giden birşey vardı. Reflekslerim hiç olmadığı kadar hızlı ve esnekti.
Yol boyunca Alice ile hiç konuşmadan ilerledik sonra ikimizde dalgın bir şekilde vedalaşıp evlerimize gittik.
İç geçirip kendimi yatağa attım. Gece boyunca o iki adamı nasıl tek başıma yere serebildiğimi düşünüp durdum.
***
Ellerimle gözümü ovuşturduktan sonra aşşağıdan bir ses duyunca telaşla merdivenleri indim kahvaltı masasında Cass,Alice ve ben bir plandan bahsederken elinde poşetlerle Jackson içeri girdi. Cebinden küçük bir bıçak çıkarıp masada bulunan haritaya tam burası dostuum diyerek bıçağı sapladı. Jackson'ın elindeki poşetleri alıp Alice ve ben birşeyler hazırlamak için mutfağa geçtik.
Sanki film seyrederken sahne değişmiş gibi oldu ve dördümüzü karanlık bir mekanda siyah deri pantolonlar ve tişörtlerle buldum. Dışardan kendimi seyredip "Ne yani aksiyon filmi mi çekiyoruz?" derken dördümüzün karşıdan gelen iri yarı adamları etkisiz hale getirmelerini tüm şaşkınlığımla izledim. Benim yansımam diğerlerinin yanlarından ayrılıp bir odaya girdi. Mona Lisa tablosunu duvardan çıkarıp arkasındaki kasanın içinden bir hard disk aldı.
Ne yani o kadar para varken bir hard disk mi alıyordum kendime inanamıyorm. :D
Sonra yansımam diğer üçünün yanına gitti ve "görev tamam. Gidelim." dedi. Hepimiz belimizdeki ipleri ayarladıktan sonra... Vaaav O.o bunu yapıyor olamazdım. Gökdelenin camlarından yürüyerek iniyorduk adeta .
Sonra yine sahne değişti. Jackson ;
- Hadi bebeğiim sana bir bakalım seni bu kadar önemli yapan neymiş ?
Diyerek hard disk i laptop a taktı. Jackson ın kocaman gülümsemesi aniden durdu. Gözlerini büyütüp "yoo yoo olamaz." deyince erkana yöneldim .
***
Uyandığımda kanter içinde kalmıştım. Gördüklerim bir rüyadan çok anıya benziyordu. Dünkü sarhoşların etkisindendir diyerek saçma düşüncelerimi geçiştirdim. Okula daha 2 saat vardı. Atıştırmalık için mısır gevreğini sütü ve kaseyi masaya koydum. Sürekli rüyamı düşünüp durdum. Sütü kaseye koyarken dalmışım sütü taşırdım ve masaya döktüm. Bezi alıp masayı silerken masada bir oyuk hissettim. Örtüyü kaldırdığımda buz kesildim. Rüyamda Jackson 'ın haritanın üzerine bıçak saplayışı aklıma geldi. Ve oyukla aynı izdeydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI GEÇMİŞ
FantastikHafızası silinip başka bir hayat yaşamış gibi hissettirilen Marry nin gördüğü rüyalar ve Castiel sayesinde geçmişini hatırlaması hikayesii Bu hikayede okuduğum kitaplar izlediğim filmler ve aklıma gelenlere yer verilmiştir. Kurgu bana aittir :D ya...