Azra 1997 yılında ankara da doğup büyümüştür.
Durumları iyi olan azra babasının ne iş yaptığını bilmezdi.
Azra diğer kardeşlerine göre içine kapanık sessiz bir kızdı.
Hiç kimseyle konuşmazdı.Herkes azrayla konuşma çabasına girsede o soğuk tavrıyla kendini insanlardan soyutlardı.
Anne ve babası hiçbir zaman azraya anlam verememiştir.
Azra ilkokul ortaokul da birincilik yapmış lise de ise değişmiştir.
Değişimesinin sebebini kimse bilmezdi.
Ama herkes değişmesine mutlu olmuştu.Lise dönemini bitirip üniversiteye başlayan azra ankara hukuk üniversitesini kazanmıştı.
Azra 21 yaşında üniversite 3
Üniversitenin ilk günüydü.
Heyecanlanamıyordum.
Içimde bir korku vardı ama bu okulla alakasız birşeydi.
Ağlamak geliyordu içimden ama olmuyordu.Ruh halim değişikti kalbimin hızlı hızlı atması beni paniğe sokuyordu.
Aşağı annemin yanına gittiğimde.
Annem kahvaltı hazırlıyor bir yandan da kulağında telefon omzuyla onu tutuyor.
"Tamam canım
Akşama ne istersin.
Tamam hayatım oldu bil
Öpüyorum görüşürüz.Masaya geçip oturdum.
Kahvaltılıklardan birer üçer ağzıma atıyordum.
Karnım doyunca kalktım.
Ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım.
Anayola kadar yürüdüm.
Taksi arıyorum ama hepsi dolu.
Sonunda boş bir taksi durdup okula gittim.
Okulun önünde inip yürüyordum.
Herkesin annesi babası gelmiş sanki ilkokuldayız.
Kızın ağlayıp annesine sarılması.
Gülme krizine girdim.
Annesi ve kızı bana bakınca önüne dönüp yürümeye başladım.
Sınıfa girip en arkaya oturdum.
Sınıf dolmaya başladı.
Hoca gelmişti elindekini masaya fırlattı.
Gözleri beni bulurken kel kafasında saç kalmamış hafif arkalarda vardı.Ben böyle ortamlara girince gülesim geliyordu.
Nedenini bilmiyorum ama ben ciddi olursam tam oluyordum.
Ruh halim hemen değişi veriyordu.Hocanın bana ters ters bakıp derse dönmesi.
2 senedir beni sevmiyordu.
Hatta bu 3 olucaktı.Nedenini bilmiyorum ama bende onu sevmiyordum.
Salak salak bakışmanın ardından tanıyordum hepsini.
Murat hocanın dersi bitmiş.
Aysu hocanın dersi başlamıştı.Aysu hocadan sonra dersim yoktu.
Aysu hoca pedagog hocasıydı.
Dersden sonra çantamı koluma aldım.Okuldan çıkarken bahçede kahve içen kıza gözüm takıldı.
Bu kızı sabah görmüştüm annesine sarılıp ağlayan kızdı.
Gülmek istesem de kendimi tutmuştum.
Kahvesini yudumlayıp telefonla konuşuyordu.
Biranda bağırması sonra telefonu kapayıp.
Ağlaması galiba onunda ruh hali değişkendi.Ama ben biliyordum benim türüm bukalemunun du hemen renk değiştirir gibi ruh halimi değiştiriyorum.
Kız ayağa kalktı.
Kapıya doğru yürüyüp dışarı çıktı.
Okuldan çıkmıştım hafif esen rüzgar siyah uzun saçlarımı savuruyordu.Eve gelmiştim. Odama çıkıp rahat kıyafetlerimi giydim.
Babam gelmişti galiba annem ortalıkta yoktu.
Aşağı indim babam televizyonun başına geçmiş annem de telefonla konuşuyordu.Dedikodu yaptığını anladım çünkü annem babamla bile dedikodu yapmaya çalışan bir kadın.
Babam dışarda o kadar soğuk bir adam oluyordu ki anlayamıyordum.
Evde sıcak tavrı dışarda buz gibiydi.
Sebebini sorduğum zaman geçiştirirdi beni hep soğuk nevale.Ikizlerin kavga sesiyle arkamı döndüm.
"Baba gizem diyorki ben daha güzelim baba kim güzel.
*hayır baba merve diyorki ben daha güzelim baba kim güzel.
'bence ikinizde çok güzelsiniz.
"Hayır baba birimizden biri seç merve mi ben mi.
Onlar kavga ederek odalarına gittiler bende televizyona döndüm.
'Azra ne yaptın bugün babacığım
*hiç birşey.
'canım kızım bunu cevap olarak saymıyorum.
Gözlerimi devirip odama çıktım.
Ben anlamıyordum.
Dışarıda bana sahip çıkmazdı.hatta bir bana değil ikizlere bile dışarı çıkacağımız zaman hep şey der."Bana sakın yolda sahip çıkmayın hatta yolunuzu değiştirin tamam mı?.
Bir keresinde babamla karşılaşmıştım.
Babam benim yüzüme bile bakmamıştı.
Ama beni görmüştü.Gözlerimin dolmasına anlam veremedim.
Evet inşallah begenmisinizdir opuldunuz🦋🦋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOD ADI:SUÇSUZ
Teen FictionHayat ne kadar garip hayır bu benim başıma gelmez dediğin an başına geliyor ve seni çıkmaza sürüklüyor. Ben daha annemin yanındaydım. Yaşım kaç olursa olsun ben annemsiz yaralı kuştan farksızdım. Ama hayat artık benim tek başıma durmam için bemi yal...