KOD ADI:SUÇSUZ

Cezaevi

Arkadaşlar öncellikle bu aşk kitabı yada romantik bir kitap değil-dir yani bu bölümlerin de bu arada tanıtım da yazdım şeyler bu bölümler de gerçekleşecek 🤐😊

"Azra neden başkanın oğlunu zehirledin?.

*b..be..ben b.il...miyorum.

"Zehiledin ve bilmiyorsun?.

Yüzünü avuçlarının arasına alıp ağlamaya başladı.
Geri kafasını kaldırıp etrafa baktı.
Gözleri beni bulunca laciverte dönen gözleri sexsi kılıyordu.

Bu güzel bayanı ama o şuanda bir suçluydu kendine gel Enver o düşmanın kızı babanın ölümünü hatırla.

"Yani sen dün bara hiç gitmedin öyleyse.

*g.gi.gittim.

"Peki barda ne yapmıştın.

*b.ben b.bi.biramı alıp ma.masama ge.geçtim o.oda yanıma gelip bana doku.dokunmaya ça.çalıştı.

Enver ellerini masanın üzerine koyarak kol düğümleriyle oynadı.
Ardından tükenmez kalemini diğer eliyle tıklatmaya başlar.

Enver kalemi parçalamayı bir kez daha arzuladı yutkunup ona kadar saydıktan sonra soru sormaya başladı.

"Ve sende başkanın oğlunu zehirledin üstelik yasak bir maddeyle onun cezası bile uyuşturucuyla eş değer cezaevine bile gidebilirsin.

*b.ben gi.gidemem b.ben ya.yapamam b.biz zen.zenginiz ba.babam be.beni k.kur.kurtarır..

Hıçkırıkları bütün odayı dolduruyor du camdan bakan sevil kıza

"Şu durumda bile parayı düşünüyor.
Diye geçirdi uzaktan bile ben zenginim diye bağırıyordu resmen allah bilir bir saç boyaması bile kaç paradır

Kıskandı.

O da zengin olabilirdi hayat çok adaletsizdi oda onun gibi sarı saçlara sahip olabilirdi soluk sarı saçlarına baktı yıpranmıştı ama onunkiler parlak ve güzeldi iç geçirip yumruğunu sıktı ondan nefret ediyordu ağlaması bile timsah gözyaşıydı.

"Doğruyu söylersen eğer az ceza alman için elimden gelenin daha fazlasını yaparım.

*ben o hapı babamdan aldım ve babamın dediği gibi yaptım onu zehirledim.

"Peki baban o hapı sana verdi sende başkanın oğlunu zehirledin sonra ne oldu?.

*babam sağ cebinde katlanmış kağıt var dedi bende onu aldım ve babama verdim.

"Peki o kağıdın içinde ne vardı?.

*ilk başta katlanmış sandım ama zarfın katlanmış olduğunu gördüm içinde flash bellek vardı.

"Flash bellekte ne vardı.

*yeter yeter bilmiyorum babam bana dedi ve yaptım bilmiyorum.

Yine ağlamaya başlayan azra hıçkırıkları dinmek bilmiyordu.

Keşke düşmanın kızı olmasaydı varya onunla neler yapardı.
Dişlerinin arasındaki dudağını yavaşca bıraktı.
O kadar sexsi olmuştu ki o dolgun dudaklarını aç kurt gibi parçalamak istiyordu.

Birazdan kendini tutamayıp boşalacağını düşündü.
Şişen dudakları kıpkırmızıydı allahım dedi.

*dediğini yaptım az ceza almamı sağla.

"Şuanda bana yalvarman gerek ama sen hâlâ hırçın bir kız olup bana emir veriyorsun.

Hâlâ ağlıyordu sinir bozucuydu.
Sinir bozucuydu.
Ağlaması beni kızdırıyordu.
Neysee nee

"Yarın mahkemeye çıkacaksın ordan da hakimin insafına kalmış ya cezaevine ya tutuksuz yargılanırsın.

Azrayı iki polis kolundan tutmuş nezarete götürüyorlardı.

SÜLEYMAN KOZA avukatlarıyla gelmiş.
Kızını savunuyordu ah bir bilse kızı onu korkudan ele verdiğini.

Azra geceyi rahatsız tahtanın üzerinde geçirmişti.
Beli tutulmuş üstüne üstün boynunu çeviremiyordu.
Ah baba ah yaktın başımı diye söyleniyordu içinden

Iki polis gelmiş kollarına kelepçeyi geçirmiş götürüyorlardı.
Dışarı çıkan azra güneş ışınları ona vurunca rahatsız oldu.

Babası annesi ikizler nerdeydi?

Arabaya bindirilip giderken kimsesiz olduğunu kendine yediremiyordu.

Adalet sarayına gelmişti.
Evet dedi azra hayatının dönüm noktası bu mahkemeydi allah bilir ne diğcekti hakim.

Mahkeme bitmiş tutuklu yargılanan azra halen hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Babası yüzünden hayatı kararmıştı.
Babası mahkemeye gelmiş kaç tane avukatla geldiğini saymamıştı ama nafile ne kadar pahalı avukat olsalarda şuan da azrayı kurtaramamışlardı.

Evet bebekler asıl hikaye sımdi başladı.
Aslında ruh halim biraz değişik olduğu için bölümlerde değişiklik yapıyorum
Neyse ne sizleri seviyorum bol bol vote beğeni yorum ❤💖🦋