Size kısaca kendimi anlatayım. Ben Isabella kısaca Bella. 19 yaşındayım bu sene üniversiteye başlayacağım. Bugün okulum ilk günü. Karamel renginde belime kadar gelen saçlarımın uçları hafif dalgalı. Mavi ve büyük olan gözlerim vücudumda sevdiğim tek yerim. Fiziğim düzgün. Şanslıyım ki en yakın arkadaşlarım Max ve Emily ile aynı okula düştük. Benim hayatım çok boktan geçti umarım bundan sonra böyle olmaz. Size anlatayım. Ben bir yaşındayken babam beni bir yetimhaneye satmış. Orada 16 yaşıma kadar bana yapmadıkları şey kalmadı. Dayak yedim, aç kaldım ve çeşitli işkenceler gördüm. 16 yaşımda annem beni bulup aldı ve küçük kardeşimle yeni bir hayata başladık. Üçümüz.
"Bellaaa, hadi kahvaltı hazır gel aşağıya ! " annemin bağırışlarıyla banyodan çıkıp "geliyoruuuum" diye bağırdım dolabıma giderken düşme tehlikesi geçirmiş olsam da en sonunda kısa bir şort üstüme batmanlı bir t-shirt geçirdim son olarak siyah vanslarımı da giydiğimde parfüm sıkıp çıktım. Annemin yanağına bir öpücük kondurduğumda aramıza minik bir vücut girdi "kelebeğiiiim" diye kucağımdaki minik alex e baktım. O benim 7 yaşındaki kardeşimdi ve onu çok seviyorum. Alex i yerine bırakıp kendime kahve yaptım bir kaç bir şey atıştırıp okula doğru yol aldım. Okulun kapısına gelince gözüm Emily ve Max i aradı. Gözüme kapatılan ellerle yerimden sıçradım "bil bakalım ben kimiiim ?" Diye ince bir ses duyduğumda bunun Emily olduğunu anladım ve sıkıca sarıldım. Arkamdan "Emily biraz bana da bıraak" diye bir ses duyduğumda hızlıca Emily nin kollarından çıkıp Max e sarıldım "Vay canına Max çok yakışıklı olmuşsun" diyerek dalga geçtim. "Hadi amaa ben hep yakışıklıydım" dedi. Evet haklıydı çünkü Max in kumral yana yatırılmış saçları, mavi gözleri, iyi bir fiziği ve son olarak da derin bir gamzesi ile oldukça tatlıydı. Emily lafa atlayıp "Hey! Onu boş ver ben nasılım ?" Diye araya girince Max ve ben güldük. "Her zaman ki gibi yakıyorsun." Dedik. Emily'nin iyi bir fiziği, beline kadar uzanan sarı saçları, mavi gözleri vardı. O sırada herkes tatilinin nasıl geçtiğini anlatırken bahçeye bir motor ve dört tane araba gürültü ile giriş yaptı. Herkes korku içinde oraya bakarken yanımdaki kızı dürtüp 'Noluyo' dercesine başımı salladım. "Okula yeni gelmişler Londra'nın belalı tipleri hiç bulaşma bence." Deyince içim bir garip oldu. Herkes gibi bende oraya bakınca kıvırcık saçlı olan bana gülümseyip göz kırptı. Sinirle Max ve Emily i alıp sınıfa ilerledim. Ukala. Piç. Sexy. Ahh! Sexy demedim ben. Evet dedim. Lanet olsun ! Hızla önüme döndüm bugün okulun ilk günü olanlara bak ! Maalesef Max ve Emily ile aynı sınıfta değiliz. Ve iyi olan şu ki tek oturuyorum ve sınıf boş. En azından kafamı dinlerim diye düşünürken sınıfın kapısı açıldı ve içeri şakalaşarak giren beş kişi geldi. Kıvırcık saçlı inat olsun diye mi bilmiyorum ama yanıma oturdu. Önümüze sarı saçlı ve mavi gözlü kumral bi çocuk oturdu. Onların önüne de esmer rampa saçlı ve esmer bir çocuk oturdu bu sırayı resmen biz kaplıyorduk. "Selam güzelim." Yanımdaki kıvırcık bana gülümseyince iyice sinir olmuştum. "Bana güzelim deme" diye sinirle önüme döndüm.
••••••••••••••••••••••••••
Sonunda okul bitmişti. Emily ve Max evlerine ben evime doğru yol almış gidiyordum ki önümde bir range rover durdu. Kim çıkacak diye beklerken cam açılıp kıvırcık saçlar göründü. "Ne var ?!" Diye sorunca kaşları çatıldı ve anında yumuşadı. "Hadi seni evine bırakayım." "İstemiyorum ben yürümek istiyorum sağol." Dedim ve yürümeye başladım. Tam karşıya geçecekken birisi kolumu tuttu ve kendine çevirdi. Ahh ! Yine mi bu kıvırcık ?! "Ne istiyorsun ayrıca kolumu bırak." Deyince bir an sıktığı koluma baktı ve elini çekti. "Arabaya bin. Seni evine ben bırakacağım." "İsteyen olmadı." "Bella.Hemen.Bin.Şu.Arabaya." Deyince tırstım ve bindim. Ama arabada tek ben değildim arka tarafta bugün gördüğüm mavi gözlü kumral çocuk vardı. "Selam ben Louis ama sen Lou diyebilirsin." "Merhaba Isabella ama Bella demeni tercih ederim." "Neden ?" "Bilmem daha modern ve kulağa hoş geliyor." "Pekala Isabella" bu ses yanımdaki kıvırcıktan başka birisi değildi. "O beynin kıvırcık saçlarından almıyor galiba. Bella. Isabella değil." Kıvırcığın-şunun ismini sorsam fena olmaz- çenesi kasılmıştı. Cebinden bir kutu çıkardı ve içinden bir kaç tane hapı ağzına attı. Tam o hapların ne olduğunu soracaktım ki o konuştu "Sen sormadan söyleyeyim o hapları sakinleşmek için aldım. Daha fazla soru sorma çünkü cevaplamayacağım." Kafamı salladım ve evimi tarif etmeye başladım. Evin önüne geldiğimde bir zarf vardı. Aldım ve HAYIR !! B-bu gerçek o-olamaz !!!
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Arkadaşlar bu ilk hikayem uzunluğu nasıl siz söyleyin. Hoşunuza gitmeyen bir şey olursa yorumda belirtin dikkay ederim .!! Seviyorum sizii <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İs This Love?
FanfictionBir erkek düşünün istediği her şeyi elde eden ve kadınların çok çabuk çözebileceğini düşünen. O Harry . Harry Styles Bir kız düşünün hayatının rezil olduğunu düşünen ama hala umudu olan ve her erkeğe güvenmeyen. Çözülmesi zor olan kız .O Bella. Isab...