ÖNCEKİ BÖLÜMDEN:
Onu o kadar özledim ki her gün yanımda gibi hissediyorum ama onun umrunda bile değilim. Ve bu canımı acıtıyor. Ama hayat devam ediyor. Sırama geçip oturdum ve başımı cama yaslayıp dışarıyı seyretmeye başladım. Okula bir range rover girdi ve içinden beş aptal çıktı. Hemen çantamı aldım ve okuldan çıkmaya hazırlandım. Tam okulun kapısından çıkıyordum ki range rover yanıma geldi ve beni arabaya çekti. Çığlık atıyordum ama ağzımdaki eller yüzünden sesim çıkmıyordu. Harry'nin kollarından çıkmayı deniyordum ama başaramıyordum. Sonunda denemeyi bıraktım ve durdum. "Tamam elimi ağzından çekeceğim ama sabit duracaksın." Hızlıca başımı salladım. Elini çekti "Seni lanet olası ne yapmaya çalışıyorsun. Seni hayatımdan sildim ben karşıma çıkıp durma." "Beni hayatından silemezsin bunu istedin ama başaramadın." "Harry lütfen çık hayatımdan. Seni düşündükçe canım yanıyor." "Üzgünüm ama beni affedene kadar güzel bir dağ evinde beraber güzel zamanlar geçireceğiz bebeğim." "Harry lütfen yapma." Sonrası koluma batırılan iğne ve gözümü kapatmadan önce Harry'e "Senden nefret edeceğim." Dediğimdi...
•••••••••••••••••••••••••••••••••••
HARRY'NİN AĞZINDAN
Ona o lanet iğneyi yapmak istememiştim. Ama beni dinlemeden yargıladı başka seçeneğim yoktu. Kucağımda ki meleği yatağa bıraktım ve aşağıya yiyecek bir şeyler hazırlamaya gittim. Dağ evinde evin bütün ihtiyaçları vardı. Yiyecek, içecek ve abur cubur gibi işte. Çocuklar gitmişti. Bende tavuk sote yanında salata ve son olarak içeceğimizi de masaya yerleştirdikten sonra Bella'yı uyandırmaya gittim. "Bella hadi güzelim uyan." gözlerini kırpıştırdı ama açmadı. Bir şeyler mırıldanıp bana sırtını döndü ve uyumaya devam etti. Son çare olarak dudağına bir öpücük kondurdum. Gözlerini birden açtı ve yerinden sıçradı sanırım korktu. "Harry ne yaptığını sanıyorsun sen ! Koluma iğne batırmak da ne demek ?!?!" "Bak tamam yapmamalıydım ama beni dinlemiyordum ne yapsaydım durup hakaretlerini mi dinleseydim yani ?" "Harry beni eve bırak. Hemen ! " Diye bağırdı ama ben pes eder miyim ? Tabii ki hayır.
BELLA'NIN AĞZINDAN
Harry beni kucağına alınca çığlık attım. "Harry seni ahmak ne yapıyorsun ?!" "Şşş sevgilim bağırma sadece yemek yiyeceğiz ama başka şeyler istiyorsan yemeği boş verebilirim." kızarma,kızarma,kızarma ahh! çok geç "Harry sapıklığı kes ve bana ne zaman döneceğimizi söyle." "Sevgilim arabada söyledim zaten beni ne zaman affedersen o zaman gideriz." "Yani sonsuza kadar burda mıyız ?" "Ahh hadi ama en fazla 1 ay." Of Harry of acaba affetsem mi? Hiç bir şey bilmiyorum Lanet Olsun! "Bella hadi yemeğini ye sevgilim." "Aç değilim sen ye." "Bella. Yemeğini. Ye. Hemen." dedi sakin bir şekilde ve tane tane. Bende onu kızdırmak istemediğim-aç olduğum- için yemeye başladım. Yemek boyunca bana baktığını hissettim ama ben ona bakmadım. Yaşasın kötülük. En sonunda tabağımı makineye koyup içeri yani salona geçtim. Televizyonu açıp izlemeye başladım. Bir süre sonra yanımda Harry'i hissettim. Ama ona bakmadım. Onunla konuşmayacağım, yüzüne bakmayacağım işte. "Böyle mi olacağız ?" "Nasıl ? " Yine ona bakmamıştım. "Benimle ne olup bittiğini bilmeden konuşmayacak mısın ? " "Dinliyorum" "Birini öldürdüm." Gözlerim beş karış açık azım 'O' şeklinde Harry'e bakıyordum. "Logan, o beni tehdit etti. Eğer seni bırakmazsam seni öldüreceğini söyledi. Sen sürekli benim yanımda olamazdın. İlla ki seni yakalardı. Bende o gece sana o lafları söylemek zorunda kaldım. Bana senden nefret ediyorum dediğinde kalbim parçalandı sanki. O an ne yapacağımı bilemedim. İnan bana Bella hayatımda hiç bu kadar yıkılmadım ben." Harry bunları anlatırken gözleri doldu. Tanrım tam bir salağım ben. Harry'i kendime çekip sıkıca sarıldım. "B-ben ç-çok özür dilerim Harry." "Hayır sakın özür dileme beni affettiğini söyle yeter." "Affettim Harry bundan sonra seni bırakmam bırakamam." "Seni seviyorum" "Seni sevmiyorum Harry." "S-sevmiyor musun?" "Hayır sevmiyorum ben sana resmen aşığım Harry." "Sen tam bir cadısın ölüyordum az önce biliyor musun sen ?" "E ne yapayım yaptıklarının cezası olarak gör." Dedim ve göz kırptım. "Harry ?" "Hm" "Biz ne zaman döneceğiz?" "Bebeğim biraz tatil yapsak cidden bu olanlar çok yıprattı bizi." "Olur" dedim ve gülümsedim. "Gülümsemen için canımı hiç düşünmeden veririm." Başımı boynuna gömdüm ve televizyondaki filmi izlemeye başladım. "Harry ben yatıyorum çok uykum geldi." "Tamam güzelim gel sana giyecek bir şey vereyim." Derken muzipçe sırıttı. Bunun altından bir şey çıkacak ama neyse. "Pekala" beraber yukarı çıktık ve Harry bana kendi tişörtünü çıkardı verdi. Şimdi anladım. Ahh neyse katlanacağız artık hemen banyoya girdim ve üstümdekileri çıkardım. Hemen Harry'nin tişörtünü giydim ve çıktım. Harry yatakta beni bekliyordu benim geldiğimi görünce bana döndü ve beni süzdü. Kolunu kaldırdı ve gitmemi bekledi. Hemen kollarının arasına girdim ve başımı boynuna gömdüm. "Biliyor musun? Sana daha çok yakıştı." Ve ben kızarırım. Yüzümü görmemesi için iyice sokuldum Harry'e "Kızarmanı seviyorum her ne kadar benden utanmanı istemesem de.." "Harry susup uyur musun lütfen?" "Tamam tamam uyuyorum ama hani iyi geceler öpücüğüm." Dedi ve dudak büzdü bende uzandım o dudağını uzatırken ben yanağını öptüm ve arkamı döndüm. Çok kısa bir süre sonra Harry'nin "Hadi amaa." Diye yakındığını duyduğumda kıkırdadım ve dönüp dudaklarından öptüm. Gülümsedi ve beni kendine çekti kollarımı beline doladım ve gözlerimi huzurla kapattım. Umarım hep böyle mutlu oluruz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İs This Love?
Fiksi PenggemarBir erkek düşünün istediği her şeyi elde eden ve kadınların çok çabuk çözebileceğini düşünen. O Harry . Harry Styles Bir kız düşünün hayatının rezil olduğunu düşünen ama hala umudu olan ve her erkeğe güvenmeyen. Çözülmesi zor olan kız .O Bella. Isab...