∆Final∆

406 49 57
                                    

Hoşçakal Taemin...

Nasıl hitap etmem gerektiğini uzun bir süre düşündüm aslında. 'Merhaba', 'Sevgili' ve hatta 'Sayın' demeyi bile düşündüm. En çok yazmak istediğimse 'Sevgilim'di. Bu mektubun başında sana sevgilim demeyi, güzel anılarımızı, ilişkimizi anlatmak isterdim. Ne yazık ki bunlar sadece kısa bir süre için hayalini kurduğum yalanlardı. Bu yüzden ben de daha başlamadan biten arkadaşlığımız, ilişkimiz ve hikayemiz gibi bu mektubu da başlamadan bitirmeye karar verdim.

Beraber yaşadığımız kısa sürede birçok şey yaşandı. Sana çarptığımda bunların hiçbirini tahmin edemezdim. Yaşananları, hislerimi, emin değilim ama, hislerini tahmin edemezdim. 2 hafta içerisinde sana aşık olacağımı, inan tahmin edemezdim Taemin.

Seni ilk gördüğümde, sana çarptıktan hemen sonra, bir süre etraftaki uğultular kesilmişti. Çarpmanın etkisidir diye düşünmüştüm ama, yanılmışım.

Bana resmin hakkındaki teklifi yaptığın zaman, redettmiştim. Başta, zaten karışık olan hayatımda teklifinin anlamsız ve gereksiz bir yer tuttuğunu düşünmüştüm. Daha sonraysa bu karışıklıktan kaçmak için bir kapı olabileceğini düşünmüştüm, yanılmışım.

Her şeyden öte, hayatımın daha da karışmasından önce, senin hayatını da karıştırdım. Bunun için üzgünüm.

Anlaşmamızdan sonra oturduğumuz kafede, ettiğimiz sohbet güzeldi. Sanki hiçbir sorunum yok gibi, bir arkadaşımla bir şeyler içmeye gelmiş gibi hissetmiştim. Hatta o an için, belki de bir şeylerin yoluna girebileceğini düşünmüştüm, yanılmışım.

Sana ailemden bahsetmiştim, hatırlıyor olmalısın. Söylediklerimin yalan olduğuna inansan da, ki üzgünüm birçoğu öyleydi, ailem hakkında söylediklerim yalan değildi Taemin.

Annem ve babam hiçbir zaman geçinebilen bir çift olmadılar. Sana bahsettiğim gibi babam her gün içiyor, daha sonra eve gelip etrafa saldırmak için kendince bahaneler arıyordu. Ve buluyordu da. Neredeyse her gece annemi dövüp biz araya girdiğimizde bize geçiyordu. Biliyorum babamdan nefret etmişsindir, ben de ediyorum.

Annem daha fazla dayanamadı ve her şeyi bırakıp gitti. Ablam ve bense ne yapacağımızı bilemeyerek kalmıştık. Zaten birkaç yıl sonra ablam da kendine başka bir yuva bulmuştu. Uzatmadan, gerisi bildiğin gibi. Kavgalar, hakaretler.

Bir boks kulübünde boks öğrendim demiştim. Öğrendim, ama bunu başkalarına öğretmedim. Biraz ustalaştıktan sonra para kazanmak istedim. Yanlış bir yolu seçmişim.

Önce birkaç yeraltı maçına girdim. Daha sonra benim maçlarımı takip eden biri benimle çalışmak istediği hakkında mesaj yolladı. Yüklü miktarda para teklif etti. 'Kaybedecek bir şeyim yok nasıl olsa, en azından para kazanırım." diye düşündüm. Kabul ettim.

Çalıştığım adam bir mafya babası çıktı. Başta umursamadım. Çünkü dediğim gibi, kaybedecek bir şeyim yoktu. Sonraları işler karışmaya başladı. Benden birilerini dövmemi istiyorlardı ama sonraları daha sert olmamı istediler. Adamları öldürene kadar dövmemi istediler. Bu fikre karşı çıktım. Adam öldürmeyeceğimi söyledim. Tabii ki tamam deyip bırakmadılar. Tehditler, arkasından birkaç dayak.

Yine 'kaybedecek bir şeyim yok' diye düşündüm. Ve kaçmak için yollar düşündüm. Buldum da ama para gerekliydi. Uzun süre yanlarında çalışmıştım, bir miktar parayı hak ettiğimi düşündüm.

DREAM. | 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin