Supplier

73 13 0
                                    

Medya Supplier 😎

Lydia

"Samyer mi? Emin misin? Sence kim o babamız olabilir mi? Ha?

"Lydia bilmiyorum cidden yarım saatten beri aynı soruları soruyorsun be"

"Emin misin babamız olmadığına"

"BİLMİYORUM"

Elena'yı çıldırtmayı başardım. Mükemmel.

"Ne biliyon sen"

Elena gözlerini devirip yatağa yattı. Derin bir nefes alıp

"Şimdi napıcaz?" diye sordum.

"Demir Samyer'i bulmamız lazım"

"Peki nasıl bulucaz?"

"Supplier'e ulaşcaz"

"Supplier?"

"ABD' ye bağlı bir teslimatçı şirketlerin ve önemli insanların işlerini hallediliyor?"

Teslimatçı iyiymiş

"Anladım peki ulaşmamız için bir telefonumuz olması lazım. Ama eğer telefon alırsak. Adamların bizi bulması kolaylaşır ayrıca kimliğimiz de yok hat mat alamayız"

Bir solukta söylediğim sözler boğazımı kurutmuştu.

Yatağın yanındaki poşetten yarım litrelik su şişesi alıp bir dikişte bitirdim.

"Supplier halleder herşeyi sen merak etme"

Bu Supplier kim iyice merak etmeye başladım.

"Uyuyalım mı?"

Elena başıyla beni onaylayıp. Işıkları kapattı.

Herşey çok güzel olucak.

Herşey çok güzel olucak.

Herşey çok güzel olucak.

Herşey.......

~

"Lydia kalk hadi"

"Meş dahha aha"

"Lydia kalk"

"Aman be"

Yataktan doğrulup gözlerimi iyice ovuşturdum.

Yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Banyo dediğime bakmayın rutubetten 2 dakika bile durulmaz.

Banyoda işlerimı halledip. Koltukta oturan Elena'nın yanına gittim.

"Simdiki plan ne?"

"Beykoz sahilinde buluşucaz."

Elena'nın bana haber vermeden yaptığı işler ciddi anlamda canımı sıkıyor.

"Anladım" dedim.

2.00 ÖS

Elena gözleriyle ağacın altında kitap okuyan adamı işaret etti.

Siyah kot pantolon ve siyah V yaka tişört giymiş. 19 20 yaşlarında bir gençti Supplier'in o olması nedense garibime gittmişti doğrusu.

Elena adımlarını o ağaca yöneltmiş. 'Beni takip et' bakışı atıyordu bana bende adımlarımı o ağaca yöneltip Elena'yı takip ettim.

Elena ve ben ağacın önünde kitap okuyan sözde Supplier'e aval aval bakışlar atıyorduk.

Ufak bir ayrıntı dikkatimi çekmişti. Bizim sözde Supplier'imiz kitabı ters tutmuş bir şekilde okuyordu.

Suppiler'in elinden kitabi nazikçe alıp ters çevirdim yani Suppiler bana başta sinirli baksada sonra napmaya çalıştığımı anlayıp bakışlarını yumuşattı.

Elena direk konuya giriş yaptı.

"Demir Samyer'i bulmamız lazım bize yardım eder misin?"

Suppiler gözlerini şaşkınca açıp

"Demir Samyer mi dedin?"

Elena başını onaylarcasına salladı.

Supplier biraz düşünüp.

"Peki size yardım edicem."

"Bide bize sahte kimlik çıkartırabilir misin?"

"Çıkartırım o kolay iş ama şey size ulaşmam için telefon numarası veya e-posta lazım"

Tabi soru çalışmadığımız yerden geldi.

"Şey bizim telefonumuz yok."

"Siz kimsiniz?"

Biz kim miyiz?

19 yılıdır bi evden dışarıya adımını atmamış. O evde çeşitli testlere benim deyişimle işkencelere maruz kalmış. Sonunda o evden kaçıp doğaüstü güçlerimizin olduğunu öğrenmiş 2 genç kızız.

"Biz..." Cümleye nasıl başlayacağımı bilmiyorum cidden aklımdan geçenleri söylesem inanmayacağı ortada gözlerimi Elenaya çevirip 'ne dicem' temalı bakışlarımı attım.

Elena da bana ordan 'Aha şimdi sıçtık' temalı bakışlarını attı.

Supplier cevap bekler gibi yüzüme bakınca aklıma o anda gelen en saçma şeyleri söyledim.

"İnsanız yani bu normal dimi insanız uzaylı olcak halimiz yok insaniz dimi Elena insaniz biz kimiz biz insan ben Lydia o da Elena"

Supplier önce büyük bir kahkaha atıp. Sonra 'ne diyon lan sen sarı çiyan' temalı bakışlarını üzerime yolladı.

Şimdi batırdım işi mükemmel.
İlerdeki beyaz eşya mağazasının televizyonunda dün gece Elena ve beni taciz etmeye çalışan adamların fotoğraflarını görünce donup kaldım.

Koşarak dükkanın önünde geçip haberin sunan spikerin ne dediğini anlamaya çalıştım "Dün gece Beykoz yakınlarında adlarının Ahmet D. ve Mustafa E. öğrenilen şahıslar kimliği belirsiz 2 genç kızı taciz etmeleri sonucunda kızlardan birinin Mustafa E. nin parmaklarını ters yöne çevirip kaçtığı belirlendi. Polis hala durumu araştırıyor."

Ne yani şimdi polis bizi mi arıyor.

"O kızın sen olmadığını söyle bana"

"Üzgünüm"

"Lydia hemen otele dönmeliyiz."

Otel olay yerine çok yakın bizi ararken illa ki o otele bakacaklar.

"Bende sizinle geliyorum."

10 dakika sonra

Kitapları da çantaya koyup. Etrafta biraz daha bakındım.

"Görünürde birşey yok"

Supplier arabasıyla getirmişti bizi o yüzden bu kadar hızlı gelmiştik. Peki şimdi nereye gidicez.

Tık tık tık

Allah kahretsin polisler geldi.

"Elena şimdi napıcaz."

"Burdan çıkmamız lazım."

Supplier camdan bakarak

"Kızlar camdan atlayalım çok yüksek değil."

Başka çaremiz yoktu.

Elena'ya bakıp başımla onayladı. Elena da aynı şekilde başıyla onaylayınca Suppiler camdan atladı.

Elena cama yaklaşıp "Korkuyorum"
diye mırıldandı.

"Korkma"

"Suppiler tut beni" diyip atladı.

Sıra bana gelince korkmaya çalışsam da düşündüğümden daha yüksekti.

Ayaklarımı camdan sarkıtıp. Kendimi boşluğa bıraktım.







*"Supplier" Teslimatçı İngilizce

Yazım yanlışlarımın kusuruna bakmayın.

Not: HİKAYE YORUM OY VE OKUMALARA BAĞLI OLARAK DEVAM EDECEKTİR

KAVİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin