"Anne sorgulamasan olmaz mı?" diye sordu genç kız bitkin bir ses tonuyla. Her gün ama her gün aynı şikayetleri duymaktan bıkmıştı. Anlatmak istemiyordu işte, ne diye ısrarla soruyordu ailesi, anlamıyordu.
"Kızım aniden eşyalarını toparlayıp gittin. Neden gittin kuzum, neyin var?"
"Boş ver. Sonra ararım seni, öptüm." diyerek telefonunu kapattı ve kulaklığını takıp masanın başına geçti.
Rastgele açtığı bir şarkı dolanırken kulaklarında eline kalemi aldı ve bir kaç haftadır demek isteyip de diyemediklerini kelimelere döktü.
•
Sevgili... Kimseye değil ki bu. Mektup bile değil Zelal, saçmalıyorsun. Her neyse işte. Tek istediğim yazmak. Daha fazla içimde tutamayacağım.
Belki sen bunu asla okumayacaksın ama ben sana yazacağım bunları, Doğu. Belki umurunda değilim ama umurunda olduğumu düşleyerek yazacağım. Sonrasında da yok edeceğim bu kağıdı, içimde sana dair kalan her şeyle beraber.
Son konuşmamızdan sonra yazmadın, benim ise yazacak tek kelimem dahi yoktu. Sen yazmadıkça verdiğin umut tükendi, Doğu. Katlanamaz oldum her gün yüzünü görmeye, kalbim dayanamaz oldu her gün seni sevmeye. Gittim ve büyük ihtimalle haberin dahi yok. Senin için basit bir hevestim yalnızca.
Belki çabalasam, inat etsem olurduk ama ben güçlü biri değilim. Elimden geleni yaptım ve tükendim. Elimde bir şey kalmadı.
Bir gün adam olacaksın, seni adam yapan kişiye bizzat teşekkür edeceğim, gerçekten bak.
Umarım bir gün cidden tüm kötü davranışlarından vazgeçebilirsin.
Ben vazgeçtim, senden, içim yana yana.
Mutlu olacağız,
Sen başka biriyle,
Ben başka biriyle.
Hoşçakal.
__
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gör 'texting
Short Storysalak olmasam hiç sana aşık olur muydum __ •tamamlandı 18.02.18