Sonunda arenaya varmıştık . Arenanın büyüklüğünden çok gözüm öğretmenimize takılmıştı , en son gördüğümden bu yana daha zayıf ve ölü gibiydi öğretmenlik yapmasına gerek Yok herhangi bir film de zombi rolü oynasa daha çok tutulur eminin.
- Beni takip edin
Sözünün üzerine öğretmenimizi takip etmeye başladık.Biraz ilerledikten sonra giriş kapısına geldik arena beklediğimin tersine açık bir alanda değil kapalı bir alandaydı .
Sabırsız gözlerle öğretmenimize bakıyorduk oda bunu fark etti ki açıklamaya başladı
- İkili gruplar halinde oraya giriceksiniz ve iki tane düşük seviye iblisle savaşıcaksınız her ihtimale karşın sizi ben izlicem ama giricek olan iki öğrenci ve benden başka kimse içeriye girmicek.
Arkadaşlarımın nasıl dövüşüceğini kaçırmak kötü olucak şahsen Lucy ve Shiina'nın o tilkilerle neler yapıcağını görmek hoşuma giderdi . Düşündüğümün aksine daha sakinim en azından biraz da olsa korkacağımı yada heycanlanacağımı düşünmüştüm diğerlerine baktığımda herkes bir şey düşünüyor gibiydi derken her zaman ki gibi Gin lafa girdi
- Iıı şey, ikişerli gruplar dediniz ama biz beş kişiyiz ve eğer birimiz içeriye tek giricekse o ben olmam
Gin haklıydı öğretmenimiz nasıl böyle bir şeyi gözden kaçırabilir diye düşünürken öğretmenimiz cevapladı
- Biriniz iki iblise karşı tek başına savaşıcak ve ben bu kişi sen olursun diye düşünüyorum Tsuya
Tam olarak ne cevap vericeğimi düşünürken Kitari gönüllü oldu
- İzin verin ben olayım (kitari)
Açıkçası içim rahatlamıştı ilk denemem de yanımda birinin olmasını yanlız olmaya yeğlerim.
İkizler bir grup ve Kitari tek olduğuna göre benle Gin grup olmuştuk.
İlk başta ikizler girdi içeri meraktan ölebilirim o tilkilerin savaşını izlemek isterdim.
O sırada Gin bana seslendi
- Tsuya benle gel
Kolumdan tutup arenanın etrafında biraz ilerledik etrafta kimsenin olmadığından emin olduktan sonra
- Tsuya sır tutabilir misin ? (Gin)
- Elbette tutabilirim (ben)
O sırada Gin gözlerini kapattı ve biraz bekledikten sonra açtığında~Gin'in Gücü OPİNİON EYE~
Gözleri değişmişti ve bir an elimi tuttuğunda resmen arenanın içini görebiliyordum ben daha sormadan Gin açıkladı
- Nasıl yaptığımı bilmiyorum ama görüşümün bir sınırı yok ve temas ettiğim kişiye de bu görüntüleri gösterebiliyorum
O an sessiz kalmayı tercih ettim ve Gin'e maçı izlememiz gerektiğini söyledim
Lucy ve Shiina tilkilerini çoktan çağırmıştı ve karşıların da iki tane iblis duruyordu , iblisler mavi ve timsah vücuduna sahipti ama kafaları yılanı andırıyordu ellerinde bir kılıç bir de kalkan vardı.İblisler saldırıya geçti ilk önce Shiina tilkisine saldır emri verdi tilki ruhani bir forma dönüşerek iki iblisinde ayaklarının içinden geçti ve ayaklarını dondurdu ikinci emir Lucy'den geldi ve Lucy'nin tilkisi ağzında oluşturduğu ateş toplarını sıralı bir şekilde iblislere göndererek onları yaktı ve iblisler Yılbaşı hindisi gibi yere devrildiler mükemmel di . Bir anda görüntü kesildi ve Gin
- Acele et çıkıyorlar kapıya koşmalıyız
Gin'e hak verip kapıya koştuk kapı açıldı ve sıra bize gelmişti
- Gin ve Tsuya sıra sizde gelin (öğretmen)
Gin korkuyordu bunu fark etmiştim biz ne yapabilirdik ki özellikle ben diğerleri gibi bir yeteneğim yoktu bunları düşünürken kapıya girdikten sonra attığım her adımda vücudum biraz daha yanıyordu mühür ortaya çıkmıştı ve parlamaya başladı o sırada Gin beni ve mührümü görmüştü hiç bir tepki vermeden gülümseyerek şu sözleri söyledi
- Başından beri seni ve mührünü görüyordum Tsuya unutma gözlerim bana herşeyi gösterir mühre karşı koyma tsuya sadece rahatla ve bırak
Konuşması beni rahatlatmıştı çünkü tek sırları olan sadece ben değildim onun yanında rahat olabilirdim , gözlerimi kapatıp kendimi serbest bıraktım acı kesilmişti vücudumda ki rahatlama hissi her şeyi yapabilecekmişim gibi hissettiriyordu gözlerimi açtığımda karşımda duran Gin şaşkınlıkla bakarak
- Tsuya hemen bakma ama sanırım yanıyorsun
Ellerim ve ayaklarıma baktım vücudumu alevler sarmıştı sanki başından beri içimde vücudumu yakan tüm o acı serbest kalıp vücudumu sarmıştıO sırada Gin cebinden çıkardığı ruh çağırma taşını bana fırlattı ve
- Yapabilirsin sadece düşün Tsuya .
En son denemem de taşı çatlattığımı biliyorum ama bu his ...
Sorgulamadan gözlerimi kapadım ve düşünmeye başladım bedenimdeki ateş taşla bir olmuştu ve derinlere inmeyi başarmıştım hazırım
- Ortaya çık !!
İşe yaramıştı ama oluşan şey bir ruh değil bir kılıçtı
- Tsuya dikkat et sağda (Gin)
O sırada sağdan gelen iblisin saldırısını fark ettim ve savuşturabildim inanılmazdı çok hızlı ve çok güçlüydüm kılıç yeteneğim olmamasına ve yeteri kadar dikkatli olmamama rağmen arkamda duran Gin gözüyle tüm saldırıları ve hareketleri daha gerçekleşmeden bana söylüyordu en son yorgun düşen iblisleri birer kesik atarak yere yığdım bu mükemmel bir histi bir iblisin yaşamının iki elinin arasındaki demir parçasıyla yapıcağın tek hareke bağlı olması işte o gün ilk defa bir iblisi öldürdüğüm gündü ve olaylar daha hiçbirimiz için karışmamıştı bile .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mühür - Şeytanın Oğlu
FantasyGeçmişinden ve geleceğinden habersiz bir gencin hikayesi