Somebody to You - EreMin

2║ Pahalı Bir Restoranda Akşam Yemeği. ✿

Armin'in Gözünden

Yemeğe gitmek için hazırlanıyorduk. İlk önce Ymir gitti ve müdürden parayı aldı. Sonra herkes terasta üstünü değiştirdi ve kızlar makyajını yaptı. Annie bile makyaj yaptı. Aslında yapamadı o yüzden ben ona makyajını yaptım. Herkes çok heyecanlı ve neşeli görünüyordu. Annie ile sohbete dalmıştık ve herkes son hazırlıkları yapıyordu. Ymir Krista'ya çilekli donlar ile ilgili birşey söylüyordu. Ne? Krista ve Ymir bağırışırken diğer herkes sonunda hazırdı ve onları bekliyordu. Onlar da kavgalarını bitirince, dışarı gizlice kaçtık ve öğretmenimizi bekledik. Öğretmenimiz geldi ve karavan ile restorana doğru yol aldık.

Restorana girdik. Reiner ilk girip rezervasyonumuzu kontrol ettirdi. Sonra masaya geçtik ve yemek yemeye başladık. Herkes ilk önce bir çorba söyledi. Ymir ve Krista çilekli çorba söyledi? Böyle bir şey varmış. Herkes çorbasını içti ve ana yemeğe geçtik. Herkes her zamanki gibi biftek söyledi. Biftek gelene kadar sohbet ettik, güldük,  şakalaştık. Biftek geldi ve onları yemeye başlarken bir şey farkettim. Canlı müzik yoktu. Herkesten izin isteyip masadan kalktım ve görevlilerden birine bu gece neden canlı müzik olmadığını sordum. Müzisyen gelmediği için olmamış. Masaya geri gittim ve diğerlerine canlı müzik isterlermi diye sordum. Herkes evet dedi. Eren'i çekiştirdim ve görevlilerin yanına gittik. Görevlilere Hollywood Sanatlarda okuduğumuzu ve canlı müzik yapabileceğimizi söylediğimde bize teşekkür etti ve bugünlük yemeğimizi onlardan hediye olarak kabul etmemizi istedi. Bizde tabii ki kabul ettik ve sahneye çıktık. Eren piyanonun başına oturdu, bende mikrofonu elime alıp piyanonun üstüne çıktım. Eren piyanoyu çalmaya başladı, bir kaç saniye sonra bende şarkıya girdim.

“I used to wanna be
Living like there's only me. 
And now I spend my time
Thinking about a way to get you off my 
mind. ”

Krista ve Jean de sahneye çıktı ve arka vokal yaptılar

“Yeah, you!”

...

Nakarata girmek üzereydik.

“All I wanna be, yeah all I ever wanna be,
yeah, yeah
Is somebody to you
Everybody's trying to be a billionaire
But every time I look at you I just don't
care
'Cause all I wanna be, yeah all I ever wanna be, yeah, yeah
Is somebody to you”

Krista vokale girdi.

“I used to ride around
I didn't wanna settle down
But now I wake each day
Looking for a way that I can see your face. ”

Şarkıyı bitirdik. Herkes alkışladı. Bir kaç şarkı daha söyleyip sahneden indik ve yemeğe döndük. Jean kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti.
“İşte benim sevgilim!” Jean'ın böyle yapması yanaklarımı kızartıyordu. Yanağımdan öptü ve yemeğe devam etti.

Yemeği bitirdik ve tatlıya geçtik. Jean'in elini bacağımda hissettim, bacağımı okşuyordu. Buna bir anlam veremedim ve Jean'e baktım. Hiç farkında değilmiş gibi sohbetine devam etti. Huylanıyordum. Eli biraz daha yukarı çıkmaya başladı, tedirgin oluyordum. Bunu sevmediğimi biliyordu. Sonunda karnıma kadar geldi ve gömleğimin altına elini soktu. Şok olmuştum, istemiyordum. Hareket edemiyordum ve o karnımı elliyordu. Ağzımdan küçük bir ses kaçırdım. Jean döndü ve bana baktı. Sinirli gibiydi. Elini çekti ve tatlısını yedi. Ne yapacağımı bilemiyordum. Diğer yanımda oturan Connie ile sohbete daldım. Kızlar ve futbol hakkında konuşuyordu, benim ise aklımın bir kenarında hâlâ Jean ve tuhaf davranışları vardı.