Sabah kalktığımda whatsapptan gelen Jimin'in mesajını gördüm ve telefonu açarak whatsappa girdim.
Jimin: Ne diyorsun sen!
Hyeri: "Aman Allah'ım! İlk sen mesaj attın! İnanmıyorum!" diye sevinmem mi gerekiyor?
Çok beklersin Jimin-ahh :)
Jimin: Hah! Senin sevinmeni isteyen kim?!
Hyeri: Hem ne demişim ben?
Jimin: Sen utandın mı nedir yaa?!
Açıkla bana bunu?!
Benim ne zaman utandığımı gördün!?
Tamam A.R.M.Y'lere karşı utanıyorum ama onlar benim A.R.M.Y'LERİM!
Ha!?
Neden cevap vermiyorsun?!
Ay yoksa şimdi de sen mi utandın?!
Hyeri: Ben de bir A.R.M.Y'im.
Jimin: Gerçekten seni anlamıyorum!
Bir daha bana mesaj atma!
Bak bu zamana kadar söylemedim ama artık tahammülüm kalmadı!
Senden rahatsız oluyorum!
Bir daha konuşmamak üzere!
Yukarıdaki bildirim panelinde gözüken Jimin'in mesajlarına baktım. Anlaşılan Jimin Bey şuan sinirliydi ve patlayacak yer arıyordu. Üstüne birde benim mesajlarım denk gelince bana patlamıştı. Anlıyorum abicim ben bu işlerden.
Ergen kızlar gibi "Neden böyle yazıyorsun, ben seni çok seviyordum. Nolur konuşalım Jimin! Nolur..." gibi triplere giripte ağlamayacaktım. Altı üstü beni engellemişti. Sanki onu kaldıramam. "Aman boşver Hyeri. Nasıl olsa ertesi sabah ne olduğunu sorar öğrenirim." diye düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HyeMin | PJM |
FanfictionLise aşkının ünlü biri olabileceğini nereden bile bilirdi ki.. |PJM|