♣ 1.BÖLÜM ♣

458 10 2
                                    

 Iım merhaba biz Başak ve Bahar . Bu wattpad de ilk hikayemiz ve açıkcası cok heyecanlıyız. Okurken keyif almanızı dileriz. Multimedia'da Bahar ve Başak'ın giydiği kıyafetler var :) İyi okumalar.. xx

-BAHAR'IN AĞZINDAN-

 Tamam annecim. Hıhı annecim. Dikkat ederim annecim. Başak'a gidiyorum annecim.Bende annecim.Öptüm annecim. Ah.. Evden çıktıktan sonra 23 kere çaldıran ve en sonunda beni çıldırtıp telefonu açtıran anneme sevgiler saygılar. Başak'ların evine bu kadar uzak olmamalıydık.Tanrım.. Sonunda..

 Evin önüne geldiğimde Başak'ı aradım. Çalıyor.. çalıyor..açmıyor. Eh be kızım ne yapıyorsun ki sen evde. Hala açmı-'' Alo Başak bir kerede erken aç şu telefonu be . Neyse neredeydin sen ? '' dedim sinirle soluyarak.. ''Duştaydım sayende saçım şuan köpülü'' dedi. ''Her neyse dedim oflayarak ''Şu köpükten hemen arınıyorsun bende size geldim kapıdayım biliyorsun bugün okulun ilk günü'' dedim. Başak uzun süre cevap vermeyip takırtılar gelince ''Başak iyi misin?'' dedim. ''He yavrum he evet açarım kapıyı hadi kapat duştayım duyamıyorum pek sesini'' dedi. Bu kız her seferinde sinirimi bozuyordu ya neyse. ''Kapatmıyorum var mı bir itirazın?'' dedim kahkaha atarak. Sokaktan geçen insanların yüzüme tip tip bakmasını umursamıyordum bile. ''İyi be. O değilde yaz tatilinin ardından tekrardan okula gitmek çok koyuyor be. ''Aynen canım benim de hadi kapat artık faturalar girecek bana.'' Daha demin demiştim ben sana kapat diye ama dinleyen kim inatçı keçi'' deyip azarlayarak kapattı. Bu kıza duş yaramıyor bence. Has.. Kapıyı.. Açmayı.. Unuttu.. Mesaj atayımda çıkınca görür o zamana kadar beklerim burda Bahar kim ki zaten .

Kime: BFF

-Kapıyı açmayı unuttun gerizekalı.xx

 

  Ee şimdi birde bekle bunu..Tanrım neydi günahım.. 15 dakika sonra nihayet Başak hanımefendileri teşrif etti (!) Her zamanki uyuşuk yönüyle ilgili azarlamamı yaptıktan sonra yukarı odasına geçtik. Ne yapacağımı biliyormuş gibi giysi dolabının kapaklarını açıp beni önüne getirdi ve beklemeye başladı. Bakıyoruum bakıyoruum hala bakıyorum.. Heh sonunda kısa kol bir tişört üstüne yelek altınada kot şort bulup Başak'a verdim. Giyinmeye gittikten sonra biraz daha karıştırdım ama bir bok bulamadım.

 ''Başak yavrucum en geç yarın sana alışverişe çıkmamız lazım hiç bir şeyin kalma- Lafımı bitiremeden Başak'a dönüp yiyecekmiş gibi baktıktan sonra alttan efekti de verdim ''Ohaa amk taşş mübareek'' deyip Başak'ı etrafında döndürdüm, uzun bacakları vardı model olacak tiptendi .Başak her zamanki umursamaz haliyle göz devirdi ne mutlu ama (!) ''Hadi süslü çıkalım artık bunaldııağm ayh .'' Ofladım pufladım sonunda okul yoluna koyulduk. Okulu değilde ortamını özlemiştim aslında.. ''Başak '' dedim ''Napıyorsun kanka '' ''Hiç be okulu dünüşünüyorum acaba yakışıklı varlıklar gelmişmidir.'' ''Yeap '' dedim. ''Gelmiştir tabii ki bir an önce gidip görelim hadi yaa '' kolundan çekiştirdim. Sonunda okula gelmiştik. Yeni bir yıl , yeni taş varlıklar, yeni arkadaşlar..

  Okula girince her zaman ki yerimize -çardağa- göz gezdirdim bizim grup oradaydı. Yanlarına gitmeden önce Başak'ı kantine doğru çekiştirdim. Birer kutu kola alıp dışarı çıktık. Kutu kolayı çok seviyorum abii yaa. Çardağa doğru yürüdüğümüzde yeni gelen tüm yakışıksız çocuklar bize doğru ağızları açık bir şekilde bakıyordu. Bu duruma ikimizde göz devirip çardağa geçtik. Emir , Burak'ın yanında Burak ise Nil'e sarılmış durumda oturuyorlardı. Hiç kıskanmadık (!) . Başak'la ben de Nil'in yanına geçtik herkesle uzun uzun sarıldıktan sonra, yaz tatilinde neler yaptıklarından bahsetmeye başladılar. Ben ise onları dinlemiyor, yeni gelenlere bakıyordum. Hepsi de çok belli oluyorlardı. Bir kısmı okula ağzızlarını açıp bakıyorlar, bir diğer kısmıda birbirlerini dürtüp yakışıklı/güzel kızları gösterip el çırpıyorlardı. Tabi bu el çırpanların çoğunluğu 9. sınıftı. Biz 11. sınıftık, sözel bölümündeydik. Ve hepimiz aynı sınıftaydık. Başak ve ben çocukluk arkadaşıyız. Burak, Emir ve Nil'le 9. sınıfta tanışmıştık. Hepsi çok iyilerdi. Hiç birbirimizi satmazdık.

  Nil ve Burak sevgililerdi. Ben, Başak ve Emir grubun saplarıydık. Ne yazık ki. Oflayarak ''Biz hala Elizabeth .. '' dedim. Herkes dönüp bana bakınca ''Nee ? '' deyip kaşımı kaldırdım. Sonra kolamdan büyük bir yudum aldım. ''İsteyen var mı?'' deyip kutu kolayı elimde sallamaya başladım . Kimseden ses çıkmayınca ''Peki'' diye mırıldanıp kafamı okulun kapısına doğru çevirdim. Aman tanrım.. Ağzım beş karış açık kalmış olacak ki Başak ''Bahar iyi misin kankağaa'' deyip dürtünce kendime geldim. ''Ba-Başak kapıya baksana bi '' . Başak kafasını kapıya döndürünce onun da yüzü benim gibi ifade alınca dürttüm ve ''Kendine gel hemen koş koş '' dedim. Kitaplarımızı aldık ve '' Biz kaçtık sınıfta görüşürüz'' dedikten sonra hızlı adımlarla okulun içine girdik. Sınıfımız üst katta olduğu için koşarak üst kata çıktık. Sınıfa gelip yerlerlerimize yerleştikten sonra kitapları sıraya koyduk. Başak ''Neden koşturdun sen beni be'' dedi bir nefeste ''Nefes nefese kaldım amk.'' ''Ya bir dur hani çocuk gördük ya biz yavrum acaba bizim sınıftalarmı diye bekliyoruz erken gelirlerse tanışırız felan, kapiiş?'' dedim.

♣ İKİZ BELA ♣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin