Asya ağzı açık kocasına sımsıkı sarılmış Hale'ye bakıyordu. Hale birden Emir'in dudağından öptü.
Emir Hale'ye tam müdahale edecekken"Emiiirr!!"
Birden duyduğu sesle kendine geldi Emir. Hale'yi iterek kendinden uzaklaştırdı.
Başını sol tarafa çevirince kendine saskinlikla ve dolan gözleriyle bakan Asya'yi gördü."Asyaa'm!"
"Emir sen ne yaptin?!"
"Asya'm sen yanlış anladin!"
"Neyi yanlis anladim ben?! Hersey acik acik ortada !Yazıklar olsun sana! Ben sana güvendim be güvendim! Kocam beni aldatmaz! Emir benden başka kadına bakmaz dedim! Ama bide su önümdeki manzaraya bak!! Allah seni kahretsin!!"
Asya konuşmakta zorlanıyordu. Hiçkırarak ağliyor ve Emir'e lanetler okuyarak deli gibi bağırıyordu. Hale ise bu esnada Emir'in yanından sinsi bir zafer edasiyla Asya'yi izliyordu.
Asya arkasını döndü. Arabaya doğru yürümeye başladı. Gözü hic biseyi görmüyordu. Yaşadıkları karşısında sok olmuştu. O asla Emir'den boyle igrenc bir hareket beklemiyordu.
Emir Asya'nin arkasından koştu. Kolundan tuttu.
"Asya'm kurbanın olim dinle bi kez!"
Asya birden Emir'e döndü. Gözyaşlarını sildi. Sertçe;
"Dinleyecek birşey yok! Senin nasıl bi adam olduğunu gözlerimle gördüm ben! En acisida ne biliyor musun? Kör kütük aşık olduğum,kalbimi verdigim bir adam tarafından ihanete ugramam ve benim aklımın ucundan senin böyle bişey yapacağının asla geçmemesi. Ne saf misim? Ne aptal misim? Benim bi türlü toz kondurmadigim kocama atılan iftira yüzünden eltime bile saldirdim. Ama Dilan hakliymis!!"
"Asya'm yapma böyle. Bi kerecik dinle!"
"Bırak kolumu Emir!"
Asya başını kaldırınca Hale'nin sinsi sırıtışını gördü. O anda daha da sinirlendi. Kocasının elini kolundan sertçe tutup indirdi.
Goz yaslariyla arabaya doğru koştu. Emir de arkasindan koşuyordu. Birden Emir olduğu yere çöktü. Gözünden yas aktı.
"Yalvaririm sende ablam gibi bırakıp gitme Asya'm!Gitmeee"Asya arabaya bindi. Şoföre hemen konağa doğru sürmesini istedi.
Asya gidince Emir biraz daha yerde hareketsizce oturdu. Daha sonra birden kalkıp göz yaşını sildi. Arkasına dönünce Hale'yi gördü. Hale'nin üstüne gidip birden kolunu sımsıkı kavradı. Ve sıkmaya başladı."Seni surda oldurmemem için bana bi sebep soylee lan!"
"Aa Emir nabiyosun! Bırak kolumu acitiyosun"
"Allah belani versin. Ne istedin benim karımdan! Ne istedin lan benden! Adi kadın seni! Asya'ya doğruları anlatacaksin! Benim senle aramda bi ilişki olmadığını soyliyeceksin! Bana birden sarıldığını soyliyeceksin! Duydun mu lan Sürtük!"
"Hic biseyi söylemicem! Şirkette sana dediğim sözü hatırlıyo musun? 'Öyle ya da böyle sen benim olacaksın Emir. Seni bi gün elde edicem'demistim. Hatirladin mi? Sen benimsin Emir benim! Ben senin dostun,metresin olmaya bile hazirdim. Ama sen yüzüme bile bakmadin"
Emir birden Hale'nin boğazıni tutup sıkmaya başladi
"Öldürürüm lan seni! Öldürürüm!"
Hale güçlükle Emir'den kurtuldu. Ve koşarak bi taksiye binip ordan uzaklaştı.
Emir ise dimdizlak ortada kalmıştı.***
Asya konağın kapısından girince kimseyi umursamadan odasına doğru koştu. Tüm aile sofrada oturmuş ve hızlıca yanlarından merdivenlere doğru kosan Asya'yi şaşkınlıkla izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin Tutsağı İstanbullu Gelin
General Fictionİstanbul'un güzeli Asya ve Mardin'in en güçlü aşiretinin ağasınin oğlu Emir ve gerçekleşmek zorunda olan bir berdel ! İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde eğitim gören Asya'nın hayatı, Mardin'e tatile giden kardeşi Oğuz'un Atahan adli gü...