instagram // taegi✔

2.0

•Jungkook

Yoongi hyungun yazdığı şeyle beni bir göt korkusu sararken yerimde kıpırdanıp hızlıca mesaj yazdım.

jung.kook:
Eğer gelirsen sinirlerine hakim olamayıp beni öldürürsün ve hii😱 Tae'nin önünde bunu yaparsan Tae bir daha asla sana bakmaz kavgadan hoşlanmadığını duymuştum yani istiyosan gel hayır mk gelme gelme ben korkudan da demiyom yani Tae ve sen için

yoongix:
Şimdi siktim seni bekle sen bekle daha tuvalet fantazilerimin başındayım neler neler yapıcam sana

jung.kook:
Hyung

Eğer gelirsen

Şey

Yani eğer gelirsen şey yaparım

yoongix:
Ne yaparsın

Söyle söyle ne yaparsın geveleme

jung.kook:
Tae'yi öperim

Zaten uyuyo

İki saniyelik şey belkide daha uzun!

yoongix:
Döl israfı piç

Sifon sonrası klozette kalan bok parçacığı

Donsuz atlet

Atın kakası mk

Varya biz seninle yalnız kalıcaz bir gün

Ecelin olacam lan senin!

jung.kook:
Gelmiyosun dimi

yoongix:
Gelmiyorum mk gelmiyorum

Onunla hiçbir şekilde temas etmiyceksin yoksa o evi başınıza hayır sadece senin başına yıkarım

jung.kook:
Ha birde şimdiden söyliyeyim

Ben bu gece burda kalıcam

Jiminler evde yok Tae koskoca evde yalnız kalmasın diye

(Görüldü)

•Jungkook

Derin bir oh çekip telefonu karşı koltuğa attım. Kafamı arkaya yaslayıp gözlerimi kapattım. Sessizlikten mayışınca ben de Tae gibi kendimi uykuya teslim ettim.

•Yoongi

Elimdeki sargıya birkez daha bakıp yattığım yerden doğruldum. Jungkook'un sözleri üzerine çok sinirlenip odadaki her şeyi yıkmış, aynayı da yumruklayıp elimi mahvetmiş olabilirim belki.

Az önceki sinir patlamasından dolayı üstüme oturan halsizlik ve sakinlikle atağa kalktım ve bir bardak su içtim. Neden beni değilde Jungkook'u çağırdı evine? Ben onun evi değil miydim? Yoksa sadece 2 günlük kısa bir heves miydim onun için?

Daha fazla düşünmeyip kafamı iki yana sallarken telefonum çaldı. Jung Hoseok arıyor...

Telefonu açıp kulağıma götürdüm ve konuşmasını bekledim. Bir süre sonra konuşmaya başladı.

-Hyung?
+Ne var?
-Ha şey diycektim. Öğlen yolda Jin hyung, annesi ve Jimin'le karşılaştık. Ceza almışlar Jin hyungun annesinden şirketlerinde çalıştırılacaklarmış. Şirket yeni açıldığı için personel eksikliğinden dolayı işler çok yoğunmuş ve bu geceyi orada geçirmek zorunda kalabilirlermiş. Biz de Namjoon'la onlara yardım edelim dedik. Biraz ısrar edince Jin hyungun annesi de kabul etti zaten. İşte işimiz bitti 4 kişi çalışınca. Sahildeyiz şu an sen de gelsene. Jungkook'la Tae birlikteymiş onlar birazdan burada olur.
+...
-Hyung?
+Ha şey ya. Ben ilk cümleden sonrasını dinlemedim ne diyodun?
-Diyorum ki sahildeyiz sen de gel.
+Uykum var hem üşenirim şimdi.
-Tae de var ama.
+O Jungkook'la birlikte değil mi ya.
-Sen nerden biliyorsun? Jungkook'la birlikteydi çağırdık birazdan burada olurlar.
+Öf çok konuşuyon Hosok. Kapat hadi geliyorum.

Telefonu Hoseok'un yüzüne kapatıp üstüme hırka geçirir geçirmez dışarı çıktım. Saat gecenin 12'siydi ve benim şu an yatağımda mışıl mışıl uyuyor olmam gerekiyordu. Sahil de neymiş gece gece yav!

Bir süre sonra sahile varınca etrafa bakındım. Kumlarda oturan 6 kişi dikkatimi çekince biraz daha dikkatli bakınca onların bizimkiler olduğunu fark ettim ve hızlanarak yanlarına gittim.

Tae'nin yanında oturan Jungkook'u ittirerek aralarına girdim ve "Selamün aleyküm mu'minler." dedim. Jungkook "Napıyosun ya orası benim yerim." diye mızırdandı. Kaşlarımı çatıp "Allah'ın selamına orası benim yerim denmez aleyküm selam denir. Çarpılacan gerizekalı." dedim. Namjoon "Beni çarpıcaksa Jin çarpsın." diye atıldı ortaya. Onun bu lafı üzerine herkes gülerken "Allah çarpar Allah." diye yanıtladım onu.

Jimin kahkahasını durdurup "Hyung. Ellerine noldu?" dedi merakla. Tüm gözler sargılı ellerime yönelince hırkamı üstlerine doğru sündürüp "Önemli bir şey değil ya." diye geveledim. Elim bir anda sıcak iki büyük el tarafından sarmalanınca içim titredi.

Tae ellerinin arasındaki elime dikkatle bakıp "Kalın bir sargı. Yani yaran derin. Ne oldu?" dedi. Ellerinin sıcaklığını hissederken sana nasıl cevap vereyim be huzurum.

Ben sessiz kalınca Tae kafasını kaldırıp gözlerimizi buluşturdu. "Sana diyorum ya noldu söyle." diye çıkıştı. Biraz kendime gelip "Ayna patladı. Camlar elime sıçradı. Öyle işte." dedim. Ne yani seni Jungkook'tan kıskandım köpek gibi. Bu yüzden de evi dağıtıp aynayı yumrukladım diyecek halim yok heralde.

Jin hyungun sesi gelince kafamı kaldırıp ona baktım. "Şey ya. Biz biraz dolaşalım mı Namjoon? Hadi." dedi. Namjoon'la kalkıp gittiklerinde Hoseok "Ben gelirken dondurmacı görmüştüm ona gideyim de dondurma alayım canım çekti." diyerek o da kalktı. Daha sonra Jungkook'da "Jimin'le dolaşalım biz de. Otur otur götüm ağrıdı yani." diyip Jimin'le ayaklandılar. Onlarda gidince Tae'yle baş başa kaldık.

Hay lanet olsun ki elimi hala bırakmamıştı ve bu benim sağlığım açısından hiç iyi değil.

Elimi bırakmak yerine kucağına koyup daha sıkı kavradı ve bana bakmaya başladı. Onunla bakışmaya cesaret edemediğim için kafamı önüme eydim. Beni öldürmekte kararlı olmalı ki diğer elimi de alıp kucağına koydu. Bana biraz daha yaklaşıp alnını ellerime yasladı ve "Bugün Jungkook'la birlikteydik ve çok sıkıcı bir film izledik. Uykum geldi uyumak istedim ama uyuyamadım. Sanki... Senin kokunu aradım hyung. Biraz uyuya bilir miyim?" diye sordu masumca.

"Bu kadar tatlı olma." dedim. Hayır hayır onu içimden demem gerekiyodu hayır! Tae'den bir kıkırtı yükselince tebessüm ettim. "Sargılar alnına batar kuma bir şey serelim ona yat istersen." dedim. Olumsuz mırıltılar çıkararak konuştu. "Sikmişim kuma yatmayı. Bana senin kokun lazım."

Evet bittiiiiiğ. Umarım beğenmişsinizdir. Yarın mezuniyet balom var ama ben size burada yb atıyom bakın. Kıymetimi bilin pls. Neysöm hadi eyü geceler. Rüyanızda smutlu Taegi görün nsbsjsbs.

"TaeGi'yle kalın..."