Emre okulun asi çocuğuydu.Durumları iyiydi.En azından diğerlerinden daha çok..Tek tabanca takılırdı hep.Arkadaşları vardı tabiki ama o yalnız olmayı tercih ederdi.Niye olduğunu sadece en yakın arkadaşı bilirdi.Efe..Onun çocukluk arkadaşıydı.Herkesden annesinden babasından bile daha iyi tanırdı Efe Emre'yi.Zayıf yönlerini,sevdiklerini,yapabileceklerini.Kısacası herşeyini..Emre ona gözü kapalı güvenirdi.Kendine güvenmediği kadar ona güvenirdi.Çünkü ailesi hiç bir zaman onun yaninda olmamıştı.Hep yurt dışında,iş gezisinde veya toplantıda oldular.Bir çocuklarının olduğunu unutmuşlardı çoktan.Aile sevgisi görmeyen bu çocuk onlara hep kırgın ve kızgın büyüdü.Ve sonunda o masum çocuğu sevgisiz birine dönüştürdüler.Kalbi karaydı Emre'nin.Bir kıza aşık olmak neydi bilmiyordu.En uzun ilişkisi bir haftaydı.Bazıları tek gecelikti.Ama açıkçası yakışıklı çocuktu.Kızların onu reddedemiyeceği şekilde..Bu da onun egosunu daha bir çekilmez hale getiriyordu.Hiç bir zaman kızların ayağına gitmezdi o çünkü onlar peşinden koşardı.Harika bir motoru vardı.Her gün okula motoruyla gelirdi.Havasından geçilmiyordu açıkçası.
Aslı dalıp gitmişti derste.Önündeki kağıdı karaladığının farkında bile değildi.Ailesi onu bıraktığından beri hep aynı şeyi düşünüyordu. "Keşke ben de ölseydim"..Sol elini başına dayamış beyninin içinde aynı cümleyi tekrarlayıp duruyordu.Koyu kahve kıvırcık saçındaki perçemi yüzüne doğru düşmüştü.Emre Aslı'nın dalıp gittiğini görünce "Hey!Kıvırcık.."diye seslendi ama Aslı duymamıştı.Emre tekrardan "Sana diyorum insan adını duyunca dönüp bakmaz mı ?"diye güldüğünde dalga geçtiği anlaşılıyordu.Sonra Aslı'nın kendine gelmediğini görünce koluna dokunarak "Kıvırcık!Orda mısın?"dedi Aslı yavaşca ona döndü yüzüne düşen perçemi arkaya attı ve "Hı"dedi Emre ne olduğunu anlamamış bir şekilde "İyi misin?"dedi Aslı onu tersleyerek "Neden iyi olmayayım ki gayet iyiyim"dedi mutsuz bir suratla."Yarım saattir sesleniyorum sesin çıkmıyor.Belliki iyi değilsin."dedi "İyiyim diyorum.Laftan anlamaz mısın sen?" dedi Aslı."Tamam ya ne halin varsa gör"diyerek önüne döndü o sırada zil çalmıştı.Aslı hemen fırladı olduğu yerden.Hızlıca çıktı sınıftan.Emre arkasından bakakaldı.Kötü olduğunu görebiliyordu.Peşinden gitti.Bahçeye çıktı ama kızı göremiyordu.Sonra okulun en uç köşesinde bir bankta oturduğunu farketti.Yanına gitmek istedi ama sonra vazgeçti.Bu doğru olmayabilirdi.Duvara yaslandı ve onu izlemeye başladı derken yanına Cenk yaklaştı.Dün Aslı'ya sırnaşan çocuk.Emre onu çok iyi tanıyordu.Okulda çıkmadığı kız kalmamıştı.Aslı ise onu tanımıyordu.O yüzden onun için kolay bir avdı.Kendine fazlasıyla güveniyordu Cenk.Aslı'nın yanına gitti.Karşısına oturdu ve "Selam güzellik.Naber bakalım?"dediğinde Aslı onu gördüğüne hiç sevinmemiş gibi duruyordu.Cenk'e döndü."Sana buraya oturmanı kim söyledi acaba?"dedi.Cenk çok rahattı ve bu durum Aslı'yı çileden çıkarmaya yetiyordu.Cenk "Birinin söylemesine gerek yok.Hislerim beni buraya getirdi güzelim."dedi."Bana güzelim demeyi kes!"dedi Aslı.Zaten canı fena halde sıkkındı.Şimdi bir de bu çocuğun sulu hallerini çekemezdi.Cenk "Sen iyi değilsin kendine gel öyle konusuruz."dedi ve gitti Aslı arkasından "Bence hiç konuşmayalım" dedi ve oturdu o giderken dönüp bakmadı ona..Cebindeki anahtarı çıkardı ve masayı kazımaya başladı...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Sessizlik
FanfictionAcılarımızın adı alışkanlık oldu artık.Yaşamaktan başka çaremiz yok...Güven en büyük sorundu onun için.Yalnızlığa sarıldı.Tüm yaşadıkları ona bir tokat gibi aniden gelmişti.O günden sonra kalbinde ne sevgi kaldı ne öfke! Aslı kendini tanıyamıyordu.A...