BÖLÜM 2

92 7 1
                                    

-         -  Sakin ol. Sana bir şey yapmayacağız… hendeğin önünde baygın yatıyordun ben de seni buraya getirdim. Sana ne olduğunu anlatırsan yardım edebiliriz…

Bana ne olduğunu anlatmak mı? Bunu size anlatırsam beni deli sanarsınz. Ne yapmalıyım… düşünmeye başladım bir çıkar yol bulmalıydım. Sanırım bu çocuk bana gerçekten zarar vermezdi…. Değil mi?

-        -  Hey! Açılın biraz sizden korkmuş olmalı. Kızın etrafını boşaltın.

Beni korumaya mı çalışıyordu anlamıyordum. Ama sanırım öyleydi. Etrafımdaki insanlar başımdan ayrılınca ona baktım sanırım sorusuna cevap bekliyordu.

-         - Tamam, gel hadi tanışalım. Benim adım Ryan.

Biraz düşünmeliydim. Onunla tanışabilirdim değil mi? Adımı bilmesi sorun olmazdı.

-        - Ena.

-       -        Ena mı?

-        -   Benim adım Ena.

-          - Haa. Peki Ena, senin ailen falan var mı? Yani seni götürebileceğim bir yer…

Okyanus aşkına şimdi ne yapacaktım. Benim ailem okyanusta mı diyecektim? Evet…eğer öyle söylersem hem yalan söylemiş olmazdım hem de bana inanırdı sanırım.

-        -  Şey… onlar okyanustalar…

-        -  Ne? Aman tanrım yani okyanusta boğuldular?

Aslında suyun altındalardı. Sanırım en iyi yol evet demekti.

-       -   Şey… evet…

-        -  Ahh, öyleyse sen yetimsin?

Yetim? O neydi ki?

-         - Yani ailen artık yok?

Aslında sanırım öyleydi. Sonuçta karada bir ailem yoktu.

-          -Evet sanırım artık yetimim…

-          -Gel, seni eve götürelim. Yemek falan yer sonra da bana başına gelenleri anlatırsın.

-          -Tamam.

Hadi bakalım okyanus yardımcım olsun…

Önce bir sürü birbirine benzeyen tekerlekli şeylerin arasından geçtik. Artık daha kolay yürüyordum şükür ki derken birden bacaklarım acımaya başlamıştı. Gene neydi bu ya? İnsanlar neden bu kadar çok kıvranmıyorlardı? Sendelemeye başlamıştım. Sanırım düşecektim. O sırada beni kolumdan tuttu ve kaldırıp kucağına aldı.

-          -Sende ailenle okyanusta mıydın peki? Yani… zar zor yürüyorsun bacaklarına bir şey olmuş olabilir.

-          -Evet. Onlarlaydım…

-          -Tamam, o zaman eve gidince bacağına sıcak havlu koyup biraz masaj yapalım. Böylece daha çabuk iyileşirsin.

Tekerli şeyin kapısını açtı ve beni uzun koltukların üzerine koydu. Çok kibardı. İnsanlar böyle miydi? Sanırım ona teşekkür etmeliydim…

-          -Teşekkür ederim.

-       -   Rica ederim kim olsa aynını yapardı.  Dedi ve küçükçe gülümsedi. Benim önümde olan koltuğa oturdu ve bir şeyler yaptıktan sonra tekerli şeyden bir hırlama geldi. Korkudan çığlık atmıştım.

Şaşkınlıkla arkasına döndü ve bana baktı.

-          -Ne oldu?

-          -Şey… korktum.

-          -Arabadan mı?

Araba, tekerli şeyin adı araba mıydı?

-          -Evet, ara… neyse işte ondan korktum…

-          -Araba. Daha önce hiç binmedin mi?

Şaşkınca bana bakmaya devam ediyordu. Ben de cevap vermek için binmedim dercesine kafamı salladım.

-          -Sen tuhaf bir kızsın Ena… bir şey sorabilir miyim?

-          -Evet?

-          -Belindeki o izler… onlar da kaza da mı oluştu?

Belim mi? Ne izi vardı ki? Hemen belime bakınca gözlerim kocaman oldu. Solungaç izlerim! Ne demeliyim. Hah evet, evet deyim gitsin.

-          -Evet. Kayalara sürttüm sanırım.

-          -Peki.

Sustu ve ara… neyse tekerli şeyi hareket ettirdi. Başımı döndürmüştü bu şey ve midem bulanıyordu. Neydi bu ya?

KARAYİPLERİN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin