KIRMIZI KADIN Yazar: Liz YOUNG

20 0 0
                                    


KIRMIZI KADIN

Yazar: Liz YOUNG


FLOW

Çocukluğumdaki en büyük kahramanım vefat etti. Üstünü kapatırken doğa ana örtüsü ile, son defa ona, bana çocukken kahramanım olarak yolları aşıp da geldiği parmak uçlarından dokunabildim.

Babam bizi terk etti, bir kadına sebep, kendini yeniden bulmaya, küllerinden doğmaya sebep, dağ gibi babam, Toros dağlarına bir kadınla kaçtı. Ayılar yesin sizi.

Annem, terk edilmiş, aldatılmış olduğu için, ben çocukken, her ağlama ve sinir krizlerine girdiğinde tekrar tekrar söylediğini yaptı, intihar etti. O yüzden, çok sık bir şeyi tekrar tekrar söyleyen insanlardan korkar oldum. O dediğini yaptığında, artık inandım, söz BÜYÜ'DÜR.

Sosyo-ekonomik gücüne hiç takmadan, sevdiğim, aşık olduğum, mutlu olacağıma inandığım ve ilk defa bir adamdan çocuk yapmak istediğim için evlendiğim kocam, bir gün beni yere yatırıp, nefessiz kalana kadar boğazımı sıktı. O dakika yerde çırpınırken, o kollarına sarıldığım adama, o yüreğine yüreğimi koyduğum adama, DİRENİRKEN, içimden dilediğim tek şey; "Liz, can çekişiyorsun, öleceksin, hadi öleceksen kendi babanın sana mutlu ol diye yaptığı yuvanda, ÇIRPINARAK değil, huzurla öl, şuan ölüyorsun, nefesin bitiyor, bırak ve öl, ama huzurla öl." Ölmedim. Ayağa kalktım. Dirildim. Nefesimi topladım. Henüz ölmek zamanı değildi. Adama "GİT" dedim, diyebildim, aşkımı tüm ciğerlerime sindirdim, erittim nefes yaptım ve eskiden kendi nefsime yenilmiş nefesim sadece "GİT" demeye yetti.

Tüm bunlar için hiç yas tutmadım. Hiç pes etmedim. Hiç durmadım. Hiç ara vermedim. Tüm sorumluluklarımı başkalarına yıktım, ben kaçtım, çalıştım, para kazandım, kendim ve ailemden başka herkesin sorumluluklarını ve dertlerini para ile yüklendim, taşıdım, başardım. Artık taşımamaya karar verdim.

Babamın öğrettiği erkek tavlasındaki ŞEŞ-İ YEK olarak kaldım ayakta. Bana öğrettiği tek şey, bir dişi olan bana, eril olmaktı. Aksini öğreten sadece iç sesimdi.

Şimdi anladım ki, babam dünyayla annem arasında bir köprü idi bana. Ancak annem orada hiç yoktu esasında. Köprünün bir ucu boştu, boşlukta kaybolmuş annemdi. Ben, bir ucu tutan köprüde sallanıyordum, bildiğim bir sağa, erile, bilmediğim bir sola, dişile...

Ama tüm bunlara rağmen ayakta yenilenmiş Nefesimle duran beni, AŞK öldürmek üzereydi. Can çekişiyorum.

İşte bu kitap Can Çekişmelerimdendir. Zira, yazmazsam çıldırmak üzere olduğum, anlatmazsam delirmek üzere olduğum bir "Bana", sözcüklere dökerek "Yuvanda, Çırpınmadan, Huzurla Öl, Liz" diyebilmek içindi.

GERÇEK HAYATTAN KURGULANARAK.

Hangisi gerçek?

Hangisi kurgu?

Okurken, bilemeyeceğiniz bir roman bu.

Sadece KIRMIZI KADIN tarafından BİLİNEN VE HİSSEDİLEN.

Liz Young

Kırmızı KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin