#3 Uğraşma Bu Gereksizle

2.1K 131 190
                                    

***Sasuke***

Lanet olsun sana Sakura. Gözlerimi hızlıca sildim ve ses tonunu korumaya çalışarak konuştum.

"Ne var Sakura?"

"Kakashi sensei seni çağırıyor. Biraz önemli sanırsam."

Ayağa kalktım ve kapıyı açtım. Karşımda beyaz elbiseli ve uzun saçlarını iki at kuyruğu yapmış bir Sakura duruyordu.

"Sebep?"

"Bilmiyorum. Sadece hemen gelsin dedi."

Sorunun ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Kakashi saçma sapan şeyler için adamı tutacak biri değildi. Aslında öyleydi. Kitapları mesela. Ahh o lanet kitaplarından nefret ediyordum

"Bir sorun mu var Sasuke?"

Olayı hala çözmek için çırpınıyordum. Kakashi sensei beni ilk defa çağırmıyordu. Ama genelde o çağırıyorsa iyi bir şey olmazdı. Bu kez bir hata yapmadığımdan emindim. Öyleyse neydi bu şimdi.

"Gidelim Naruto."

Elini tuttum ve onunla birlikte aşağı indim. Kakashi sensei'in odası bir alt kattaydı. Kapının önüne geldim ve hafifçe kapıyı tıklattım. İçeriden ses gelmesi üzerine kapıyı açtım.

"Naruto sen dışarıda bekle."

"Ama sensei."

"Naruto, benim işim Sasuke ile. Dışarıda kal."

İçeri girip kapıyı kapattım. Sandalyelerden birine oturdum ve gözlerimi kakashi sensei'in üzerine diktim. Ne oldu der gibi baktım bir süre. Yanıma gelip bir fotoğraf gösterdi. Hızlıca elinden çektim. Bu revirden bir kareydi. Naruto ile sarıldığımız an.

"Bununla ne anlatmaya çalışıyorsun sensei?"

"Yakınlığınız fazla dikkat çekmiyor mu Sasuke?"

"Neden dikkat çeksin? Birbirine sarılan iki insan görmediniz mi hiç? Sıradan iki insan bile birbirine sarılabilir. Arkadaşıma sarılıyorum ne var ki bunda"

"Sasuke ses tonuna dikkat et. Herkese karşı bu kadar soğukken bir arkadaş bulman hoşuma gitti. Genelde hep yalnız dolaşırdın. Şimdi ise seni destekleyen bir arkadaşın var gibi görünüyor. Ya da daha farklı bir şeydir ama orası beni ilgilendirmiyor."

Bir dakika. Başka şey derken? Çıldırtma beni sensei ya.

"Başka bir şey derken?"

"Ahh her neyse. Çıkabilirsin."

Ayağa kalktım. Kapının önüne geldim tam çıkacakken aklıma takılan soruyla sensei'e döndüm.

"Anoo sensei"

"Evet Sasuke?"

" Bu resmi nereden buldunuz?"

"Önemli değil Sasuke. Bu kadar takılma. Ben zaten anlamam gerekeni anladım. Umarım doğru anlamışımdır."

Hafifçe sırıtan Kakashi'ye gözlerimi kısarak baktım.

"Peki sensei. Öyle olsun şimdilik."

Kapıdan çıktım ve beni merakla bekleyen Naruto'yu gördüm. Hadi şimdi ona da açıkla.

"Heeey. Ne dedi anlatsana."

"Sarıldığımız bir resim vardı elinde. Merak etme ilişkimizi anlamadı. Yani sanırım. Ancak birisinin bizi izlediğinden adım gibi eminim. "

"Kim olabilir ki?"

"Keşke bilsem Naruto."

Naruto aniden sarıldı. Ben de ona sarıldım. Bir elimi saçlarında gezdirirken hıçkırarak konuştu.

"Eğer öğrenirlerse birbirimizi bir daha görme şansımız olmayacak değil mi?"

"Öğrenmeyecekler. Hem öğrenseler bile hiçbir şey olmaz ayrılmam ben senden."

Yavaşça gözyaşlarını sildim. Ağlaması içimi acıtıyordu. Bugün fazla duygusal olay yaşamıştık. Sonra içten bir şekilde gülümsedi. Kıyamam ben ona. Hep öyle gülümsesin. Çok yakışıyor ona gülümsemek.

"Hadi gel. Dışarı çıkalım."

"Olur"

Yavaşça merdivenlerden indik. Bir yandan da fotoğrafımızı çeken kişiyi bulmaya çalışıyordum. Kolay olmayacağını biliyordum ama açıkçası umrumda değildi. Gerçi Kakashi öğrense bile o tepkilerden sonra bence bir sıkıntı da çıkmaz ama yine de aramızı açmaya çalışan bu yüzsüzü bulmam gerekiyordu. Kapıdan çıktık ve kenardaki banklardan birine oturduk.

"Heey. Şu kız Hinata değil mi?"

Gözlerimi hızla Naruto'nun gösterdiği yere çevirdim. Hinata'nın elindeki şey.... FOTOĞRAF MAKİNESİ. Hızla ayağa kalktım. Naruto da peşimden gelmişti.

"Bizim resmimizi çeken sen miydin."

"Ha? Bunu ödünç aldım. Benim değil."

"Kimin öyleyse?"

"Hinataaaa!!"

Konuşmamızı bölen ses. Kafamı çevirdiğim an Sai ile karşılaştım.

"Kullanmama izin verdiğin için teşekkürler."

"Önemli değil Hinata."

Sırıtarak bakışları bize kaydı.

"Çifte kumrular da buradaymış. Sen hala burada mısın? Kakashi seni çoktan gönderir diye beklemiştim."

"Bizi çeken sendin değil mi?"

"Kimin umrunda? Çek.."

Cümlesi yarım kaldı çünkü ona var gücümle yumruğu geçirmiştim. Çok sinirliydim. O kim oluyor da benim ile sevgilimin arasını bozmaya çalışıyor? O benin yeni ailemdi. Ve kimse beni ondan ayıramazdı. İzin vermezdim. Üzerine çıktım ve ona vurmaya devam ettim. Tam bir tane daha vuracakken Naruto kolumu tuttu.

"Sasuke. Onu ne kadar döversen döv bizim peşimizde dolaşmaya devam edecek. Değmez. Uğraşma bu gereksizle."

Sai'nin üzerinden kalktım ve Naruto ile oradan uzaklaştık. Sinirimi yatıştırmaya çalışıyordum. Her ne kadar elimde olmasa da sakin olamayacağımı anladığımda duvara sert bir yumruk geçirdim. Duvarda çatlaklar oluşmuştu.

"Hey. Sasuke. Sakinleş artık. Lütfen. "

Duyduğum ayak seslerinden Hinata'nın Kakashi sensei'in yanına gittiğini tahmin ettim. Çok sert vurmuş olmalıydım. Umrumda değildi aslında. Sai kim oluyor da beni sevgilimden ayırmaya çalışıyor? Asla izin vermezdim. Belki de tekrar disipline gidecektim. Ama bu şu an umrumda dahi değildi. Kimse Naruto ile arama giremez . Naruto bana ait. Ben de Naruto'ya aitim. Bunu hiçbir şey değiştirmeyecek.

Biraz acele ile yazılmış bir bölüm. Her ne kadar pek hoşuma gitmese de yine de yayımlamak istedim. Siz böyle yorum ve vote attıkça sizi bekletmeyi hiç istemiyorum:) Bu arada diğer kitaplarıma da bakmayı unutmayın. Onlara da en kısa zamanda yeni bölüm gelecek:) Hoşçakalın. Ben kaçar:))

Evet düzenlenmiş hali ile karşınızda. Umarım güzel bir düzenleme olmuştur:))

Şimdilik hoşçakalın:D

Kırık Kalbim (Sasunaru)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin