Sasuke ertesi gün revirden çıktı. Ateşi düştü ve gözleri de artık normaldi. Çok mutluydum. Onun iyi olduğu her an mutluydum. Şimdi de sınıfta onu bekliyorum. Kapı açıldı. Yoksa o mu? Hayır. Bu Sakura idi. Onu pek sevmiyorum. Sasuke'nin peşinde dolanması beni hep rahatsız ediyor. Kızın iki kelimesinden biri Sasuke kun. Sasuke'yi kesinlikle o pembe kafaya bırakmayacağım. Sınıf yavaş yavaş doluyordu. Sasuke en sonunda gelmişti. Daha iyi gözüküyordu. Hiç bozmadığı ifadesiz yüzü ile yanıma oturdu. Her zamanki soğuk tavrını sergiliyordu. Dünkü o masum ve çaresiz Sasuke'den eser yoktu. Yerine eski sert ve soğuk sasuke gelmişti. Yanında kızarmamaya çalışarak konuşmayı başlattım.
"Anoo.. Sasuke?"
"Efendim?"
"Biz... Sevgili miyiz?"
Bunu sorarken bile kızardığımı hissediyordum. Lanet girsin böyle işe yine düzgün duramadım. Zor da olsa ona baktım. Gülümsedi. Onun soğuk halini seviyor olsam da o gülümseuen gözleri hiçbir şeye değişmem. Nazikçe elimi tuttu. Tekrar dünkü tatlı Sasuke'yi görmüştüm sanki. Onun o halini asla unutmayacağım. Bana gitme diyen o sesi asla silmeyeceğim zihnimden. Masumca ona bakıp cevabını bekledim.
"Bu senin beni ne olarak gördüğüne bağlı."
"Nasıl yani?"
"Seni seviyorum Naruto."
"Ben de seni, Sasuke."
Başını sıraya koydu. Ben de koydum ve gözlerimizi birbirimize kenetledik. O siyah gözlerde kaybolduğumu hissettim. Onlara ne zaman baksam beni alıp uzak yerlere götürmeyi başarıyordu. Kömür karası o gözlere hayrandım. Elimi bıraktı ve yanağıma dokundu. O dokunuş... Çok nazikti. Kıralacak bir dekormuşum gibi narince dokunmuştu.
"Sen benimsin Naruto."
Boşta kalan elimi saçlarına götürüp yavaş yavaş okşadım. Ben ona aittim. Ve hep öyle olacaktım. Kokusunu özledim. Ona tekrardan sarılmak istiyordum. Ama şimdi olmazdı. Şu ders saati bitse de onunla vakit geçirebilsem. Yan yana oturmak büyük avantajdı benim için. Zaten sevgili iken başkasının yanında oturması saçmalık olurdu. Ben bu düşüncelere dalarken gözlerimin kapandığını hissettim.
***Sasuke***
Uyuyakaldı. Başımda beklerken yorulmuş olmalı. Keşke ona kal demeseydim. O zaman böyle olmazdı. Saçlarıma dokunuşları bana annemi hatırlatmıştı. Abim yüznden giden annemi. Naruto benim için çok değerli ve onu kaybetmek istemiyorum. İntikam arzusu ile yandığımı söylersem benden nefret eder diye korkuyorum. O yüzden saklayacağım. Naruto'nun o kadar zayıf olabileceğini düşünmemiştim. Ama sonuçta o ben değildi. Benim kadar dayanıklı olmayabilir. Onun yanaklarındaki çiziklere baktım uzun uzun. Onu oldukça tatlı göstermesi sinirime de dokunuyordu. Kızların onunla ilgilenmesini istemiyordum çünkü. Çok geçmeden Kakashi sensei geldi sınıfa. Ve saçma sapan bir ders başlar. Her ne kadar dinlemeyecek olsam da sanırım sensei'in suratına bakarsam çaktırmayabilirim. Naruto'yu da belli etmeden izleyebilirdim. Ahh lanet olsun neden bu kadar zeki olmak zorundayım? Düşüncelerimi umursamadım he Kakashi-sensei'in anlattıklarına odaklandım.
Gün bitimi:
Naruto'yu uyandırmalı mıyım? Soruma bak elbette uyandırmalıyım. Ama o kadar masum uyuyordu ki. Sonra aklım annemin beni uyandırış şekli geldi. O şekilde uyandırmaya karar verdim Ellerimi saçlarında gezdirdim yavaşça ve Naruto'ya yaklaştım. Alnına minik bir öpücük kondurup kulağına fısıldadım.
"Heey. Ders bitti, uyanabilirsin. Beni özlemişsindir belki. Şu an yalnızız."
Gözlerini yavaşça araladı. O masmavi okyanus rengi içinde kaybolduğum güzel gözlerini... Başını kaldırdığı anda suratında belirli belirsiz bir acı ifadesi oluştu. Onda oluşan acı benim kalbimde atıyordu. Canı acısın istemiyordum.
"Naruto... Sen iyi misin?"
"İyiyim. Sadece karnım ağrıyor."
"Çünkü benim yanımda olduğun icin hiçbir şey yemedin. Keşke gitmene izin verseydim. Şu an böyle olmazdın."
Onun bu halde olması tamamen benim suçumdu. Ben gitme dediğim için kalmıştı yanımda. Sırf onun yanında annemle yaşadığım mutluluğu hissedebildiğin için beni mutlu etmek için gitmemişti. Elini saçlarıma götürdü. Oynarken bir yandan da konuşuyordu.
"Kendini suçlama. Eğer gerçekten gitmek isteseydim seni dinlemezdim bile."
Ona sıkıca sarıldım. Kokusunu içime çektim. Mutluydum. O yanımdayken hep mutluyum. Ona zarar gelmesine asla izin vermeyeceğim. Ailem dediğim insanları bir kez kaybettim. Bir daha olmayacak. Kimsenin Naruto'ya zarar vermesine izin vermeyeceğim. Yavaşça ayrıldım. Sırtını duvara yasladı. Onun bu hale gelebileceğini tahmin etmiştim ama yine şaşırdım. Çantamdan termos kabı çıkardım ve Naruto'nun önüne koydum. Kapağını açtım. Her yere ramen kokusu yayıldı.
"Hala sıcakken ye bunu."
Bana mutlu gözlerle bakıp gülümsedi. Onun gülümsemesi beni mutlu etmeye yetiyordu. Sonuçta o benim ailemdi. Kafamı Naruto'ya çevirdiğimde ramenin yerinde yeller esiyordu. Ne kadar da hızlıydı. Hiç nefes almadan mı yedi yoksa?
"Ne... Ne ara yedin onu?"
Gözlerini kapatıp gülümsedi. Daha iyi görünüyordu. Ayağa kalktım. Meraklı gözlerle bana baktı.
"Benimle gel Naruto."
"Nereye gidiyoruz?"
"Odama"
***Naruto***
Sasuke'nin odası mı? Bu iyi bir şeymiş gibi gelmedi nedense. Yine de onu takip ettim. Odasına kadar yürüdük. Oldukça yavaş bir tempoda hem de. Acaba bir planı mı var? Kapıyı açtı. İçeri girdim. Hemen ardından Sasuke kapıyı kapattı.
"Sasuke bir sorun mu var? "
Merak etmiştim. Sanki iyi değil gibiydi. Onu acı çekerken görmek canımı yakıyordu.
"Naruto. Ailenle yaşamak nasıl bir his? "
Ne biçim bir soruydu bu. Asla cevap veremeyeceğim. Bir şeydi. Hiç hissetmedim çünkü. Anne sevgisini hiç tatmadım.
"Hissetmediğim bir duyguyu nasıl anlatabilirim ki? "
Şaşırmış bir ifade ile bana bakarken konuşmaya devam ettim.
"Annem beni dünyaya getirirken gitmiş. Babam ise aynı gün trafik kazasında gitmiş. Onları hiç görmedim ben. Hiç tanımadım. O duyguyu hiç hissetmedim."
Bana sımsıkı sarıldı. Omzum gözyaşları ile ıslanıyordu. Hıçkırıkları arasında sesini zar zor duyabiliyordum.
"Benim de bir zamanlar vardı ailem. Ama abim olacak o pislik onları benden aldı. "
Abisi mi? Sasuke'nin abisi de mi vardı? Soğuk nevale bir Uchiha daha. Sadece soğuk nevale değildi bana göre. Sasuke'yi üzen soğuk nevalenin tekiydi. Onu gözyaşları ile bırakan aptal insanın tekiydi. Üstelik öz abisi. Nasıl böyle bir şeyi yapabilirdi?
"Aileni kaybetmenin nasıl bir his olduğunu bilmiyorum. Daha önce hissetmedim aile duygusunu. Ama bu yanında olup seni destekleyemeyeceğim anlamına gelmez. Ben hep senin yanında olacağım. "
Onu sımsıkı sardım kollarımla. Gözyaşları benin kalbime akıyordu adeta. Kim tahmin edebilirdi ki o soğuk Uchiha'nın böylesine yumuşak ve acı çeken bir kalbi olduğunu.
O sırada çalınan kapı tüm duygusal ortamın içine etmişti.
"Anoo. Sasuke kun. "
Gözyaşlarını hızlıca sildi ve soğuk ses tonu ile cevap verdi?
"Ne var Sakura? "
"Kakashi sensei seni çağırıyor. Biraz önemli sanırsam. "
Acaba neden. Ne olmuş olabilirdi?
Bir zamanlar var olan smut girişi tarihe gömülüyor:D
Smut yazmayı düşünmüyorum açıkçası. Yine de umarım bu düzenlemeyi beğenmişsinizdir:)
Şimdilik hoşçakalın:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Kalbim (Sasunaru)
Fiksi PenggemarKitap gerçekten aşırı kötü çünkü ilk kitabım:P ama istersen yine de oku:D Yıllarca acı çekmişken şimdi kanadı kırık bir melekle tanıştım ve o meleğin kalbini sonsuza kadar koruyacağım.. ~Sasuke Acı çekmiş bir kara melekle tanıştım. Daha fazla acı çe...