1.BÖLÜM

63 3 0
                                    

-1.BÖLÜM-

   Valizlerimle beraber havaalanında kontrol kısmına doğru yavaş ve yorgun bir şekilde ilerliyordum.Ayaklarım beni taşımak için büyük bir güç sergiliyordu.Seçimim şimdiden beni yormaya başlamıştı.Bu bavulları taşımak işkence gibiydi.Bavulların tekerleklerinin zeminle teması sırasında çıkan sesler havaalanında yankı yaparken insanların birbirlerine sarılıp bağırmaları da buna ekleniyordu.İnsanların bu samimi tavırları bile şimdiden beni sıkmıştı.

    Gözlerimi devirip kendime geldim ve kontrol noktasına gelip bavullarımı koydum.Saniyeler sonra bavullarımı alıp havalaanının çıkışına doğru ilerledim.Gözlerime takılan biri olduğum yerde kalmamı sağlamıştı.Koşarak annesine sarılıp kokusunu içine çeken bir çocuk.Gerçek bir sevgi beslediği annesi.Gerçek bir sarılma.Annesi oğlunun saçlarını okşarken dudakları kıpırdanıyordu.Büyük ihtimalle onu ne kadar özlediğinden bahsediyordu.Gerçek bir anne.Bu zamana kadar hiç aile sevgisine muhtaç olacağım aklıma gelmezdi.Aileme karşı hep soğukkanlılığımı korumuştum.Hiçbir zaman aile olamamıştık ki neye muhtaçtım ben.Şimdiden yeni hayatıma tabularımdan birini yıkarak başladım.Aile sevgisine muhtaç olduğumu kabul etmiştim.

    Silkinip kendime geldikten sonra ilerlemeye devam ettim.Botlarımın zeminle sürtüşmesini kesip kendimden emin adımlarla yürümeye başladım.Kısa bir yürüyüşün ardından çıkış kapısına ulaştım.Elimdeki bavullarla bir de şimdi boş taksi bulmam gerekicek.Bazen cidden bu kararı sömestır tatilinde yapmak zorunda mıydım diye düşünüyorum.İnsanlar karınca sürüleri gibiler şu an.Açık alanda bile nefes alamayacak gibi hissediyorum.Taksilerin ve araba sürülerinin içinde uzun bir süre yürüdükten boş bir taksi bulmanın mutluluğuyla yüzümde büyük sırıtışla taksiye attım kendimi.Gideceğim adresi verdikten sonra resmen kendimi taksinin koltuğuna attım.Bu bavullarla yürümenin en büyük zararlarını çeken ayaklarımı eve gidince uzun bir süre dinlendirmem gerekicekti sanırım.Trafikten dolayı yavaş ilerleyen taksinin içinden etrafı izlemeye başlamıştım.Yeni insanlar..

   Herkesin hayatla bir kavgası vardı.Kimi mutlu olmak için hayatının savaşını verirken kimileri pes etmiş ve savaşcı rolünden çıkmış.Kimileri yaşadıklarına rağmen hayata küsmemiş ve yeni bir sayfa açmış.Kimisi yaşamak istediği hayatı yaşayamamış ve iradesinden vazgeçmiş.İş telaşıyla etrafta koşuşturan insanlar,sevgilisiyle olan mutluluğunu yaşayanlar,aile özlemi giderenler ve gerçek dostluklara sahip olanlar.Hiçbirine sahip değilim, ve bunu ben istedim.Şimdiye kadar pişmanlık duymadığım şeyler birer birer gözüme çarparken içimde en derinlere sakladığım duygularım yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı.Bu kadar kolay olamaz, böyle pes edemezdim.’Sadece 20 saniyelik deli cesareti.Sadece 20 saniye.Olmak istediğin kişi gibi ol.Sadece 20 saniye. ‘

    Gülümsedim.Belki aylar sonra yüzümde bir tebessüm oluştu.Dışarıdaki hayata gülümsedim.Bu yeni hayata “merhaba” deyişim.

    Taksici geldiğimizi söyledikten sonra ücreti ödeyip arabadan çıktım.Taksicinin bagajdan çıkarıp verdiği bavullarımı alıp eve yöneldim.En azından nerede yaşıyacağıma karışan bir ailem vardı.Yıllarca beni büyüten gerçekten anne sevgisi veren Hafize Sultan’ımla kalıcaktım İstanbul’da.Tek kalmama karşı çıkılmamıştı.Tabi ki umursamamışlardı.Burda kalmayı ben istemiştim.Zaten yalnızlığımla yüzleşmek için bolca vaktim olucaktı.

   Büyük bahçe kapısından içeri girerken en son buraya gelişimden beri değişen şeyler gözüme çarptı.2 katlı açık mavi rengiyle insanın içini açan bir evdi.Denizi gören bir manzarası vardı ve bu ev bana sadece maviyi hatırlatırdı.Ben eski günleri düşünürken kapının açılma sesiyle irkilip kapıya doğru ilerledim.

SİL BAŞTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin