Sonra ne oldu biliyormusunuz ? Justin'in denildiği eve gittik ve '' I LOVE YOU JUSTİN BİEBER '' diy bağırdık.Ve bilin karşımıza kim çıktı.Moruğun teki.Evet ya o günü asla unutmuyorum bize mor inekler deyip sopayla caddeye kadar kovalamıştı ve polisi aramıştı.O gün Emma ile Ben öyle bir korkmuştuk ki.
ŞİMDİKİ ZAMAN
Jess : Tanrım ! Bunları hatıladıkça gülümsemekten kendimi alamıyorum . Peki Emma sen ?
Emma : Bende öyleyim.İnanamıyorum 2 hafta sonra Justin'i göreceğiz . Bu mükemmel birşey.
Jess : Aynen öyle.
Kardeşim uyuyordu.Onu uyandırmamaya özen göstererek yanağına küçük bir öpücük kondurdum.Kendisi 5 yaşındaydı ve aşırı derece uykucuydu.Sarı saçları ve yemyeşil gözleriyle şirin mi şirin bir çocuktu.Onu seviyordum ama onunla ilgilenemiyordum.Küçükken benim ellerimde büyümüştü ama son 1 yıldır gerçekten onunla oyun bile oynayamamıştım.Oyun oynamayı çok severdi.Ben yine düşüncelere dalmışken ağlama sesi gelmişti.Uyanmıştı ve onunla nasıl başa çıkacağımı bilmiyordum.Gerçekten yaramazdı.
Jess : Ashley uyu bebeğim biz buradayız hadi uyu.
Ash : Hayır banane uyumayacağım .
Jess : Ya Hannah Montana'yı açarsam ?
Ash : Tamam peki uyuyacağım.
Dedi ve yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.Tam bir Hannah Montana delisiydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥ Never Say Never ♥
FanfictionBir konser bileti insanın hayatını ve kişiliğini ne kadar değiştirebilir ki ...