6; u know I've given this everything

1.7K 246 84
                                    

Ya ben çok güzel yazmıyor muyum, canım kendim(!)

Biliyorsun, her şeyimi verdim.

"Beni buraya getirdiğin için çok teşekkür ederim," dedi Alexander sevgilisine bakarken. "Hep burayı merak etmiştim, insanlar sürekli gülümsüyor."

Hoseok sevgilisine minnet dolu bir bakış attı. Ardından iki masa öteye, Yoongi'ye baktı. Onun aksine Yoongi karşısındaki garsonun parmaklarıyla oynuyor; sevimli sevimli gülümsüyordu. Hoseok yutkunamadı. "Hey," Alexander Hoseok'un elini tuttu. "Bir sorun yok değil mi, bebeğim?" Hoseok kafasını hayır anlamında sallayıp pastasından bir çatal aldı.

"Aslında Hoseok, buraya taşınabiliriz. En başından beri istediğin buydu değil mi? Benim için uygun, burayı sevdim. Senin gibi, sıcak ve güzel bir yer." Gülüştüler ama Hoseok'un gülümsemesi ortaya atılan yabancı bir gülümsemeydi. Samimilik içermiyordu çünkü aklı sevgilisinde değil, iki masa geride garsonla flörtleşen eski sevgilisindeydi.

Bir an için ayrıldıkları geceye gitti. Paçalarına tutunan Yoongi'yi anımsadı. "Gideceğini söylüyorsun," demişti. Hoseok acıyan boğazıyla beraber kapının önünde gözyaşlarıyla dikildiğini hatırladı. "Biliyorsun," demişti. "Her şeyimi verdim."

Alexander'ın elini tutmasıyla o karanlık geceden sıyrıldı ve sarı saçlı rus sevgilisine baktı. Sonra tekrar bakışları Yoongi'ye değdi.

Bingo, diye düşündü. Yoongi de ona bakıyordu. Hoseok, ellerinin karıncalanmasına engel olamadı. Alexander'a baktı ve birazdan yapacağı günahın affı için dua etti.

"Sanırım tuvalete gitmeliyim."

Done For Me | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin