Tae'nin ince beline kollarımı doladım. Yatakta beraber yatıyorduk.
Yalnız yaşıyorum,Ki bu durumdan memnunum. Çünkü böylece Tae ile yalnız zaman geçirebiliyordum.
O ise,şu an telefonumda oyun oynamakla meşguldü. Yavaşça çenemi omzuna yerleştirip belini okşamaya başladım. O ise bana doğru yanaştı.
Bir süre sonra boynunda sakin,hayalet öpücükler bırakmaya da başlamıştım. Tatlı vanilya kokusunu içime çekerken.
Kıkırdayarak başını kaldırdı ve bana döndü.
''Hey,bu gıdıklıyor-!''
Ne kadar şirin olduğuna karşın gülümsemiştim. Telefonu bırakıp ellerini saçıma daldırdı. Sakince oynamaya başlamıştı. Saçımla oynamasına bayılıyordum. Gerçekten mükemmel bir histi. (Ç/N:Aaa,ben de Jeon,ne kadar ortak yönümüz var!)
Büyük,pembe dudaklarına gözlerimi diktim. Gerçekten öpülesiydiler. Eğer onu öpersem.. Bana sorular soracaktı.
Ancak bu sefer buna katlanmaya karar verdim.
Yavaşça öne eğilip dudaklarımı onun dudaklarına bastırdım. Sonra ise çok beklemeden geri çekildim.
Bir dakika boyunca şaşkın gözüktü. En sonunda ise dudaklarını büzdü.
''Şimdi ben hamile mi kalacağım?'' Masum bir tonda,büyük gözlerle sordu.
''Ne? Hayır? Bunu da nereden çıkardın?'' Kafam karışık bir şekilde ona bakmaya başladım.
''Hoseok eğer birisi beni dudaklarımdan öperse hamile kalacağımı söyledi.''
Derin bir iç çektim ve başımı sallayarak kıkırdadım.
''Hayır,şimdi hamile kalmayacaksın Tae. Ama eğer benden başka birisi dudaklarından öperse hamile kalırsın.''
Şirince başını sallayarak beni onayladı ve dudaklarımı parmaklarıyla kıstırdı,hareketine karşın biraz şaşırsam da,eninde sonunda gülümsemeyi becermiştim.
~
''Jungkook'u mu öptün?'' Hoseok büyük gözlerle sormuştu.
Tae gülümseyerek başını salladı.
''Ondan başka birisini öpersem hamile kalacağımı söyledi.''
Hoseok elini yüzüne vurdu ve keskin bakışlarını bana doğru kaldırdı. Tae ise Jimin ve diğerlerinin içeri girdiğini görünce parlak bir biçimde sırıttı. Yerinden kalkarak onlara koşturdu ve ilk olarak Jimin'e yumuşak bir şekilde sarıldı.
''Bir gün senin yüzünden masumiyetini kaybedecek,Jeon.'' Hoseok derin bir tonda konştu.
''Yah! Bogum gibi birisine değil de bana kaybedeceğine şükret sen.''
''Doğru,ama yine de...''
Omuz silktim.
Tae ve diğerleri geri döndüğünde,Tae yine yanıma yerleşti. Dudaklarını büzüyordu.
''Sorun nedir?'' Ona dönerek sordum.
''Yoongi bana sarılmıyor.''
Mızmızlanan bir tonda konuşup kollarını göğsünde birleştirdi. Aynı altı yaşındaki bir çocuk gibiydi.
Kıkırdayarak Yoongi'ye döndüm. O ise iç çekerek yerinde doğruldu ve kollarını Tae için açtı. Tae'yi sevinçle yerinden kalkıp Yoongi'ye sıkıca sarılırken izlemiştim.
''Bu çocuk...'' Diş etlerini belirterek sırıtırken konuşmuştu Yoongi.
''Sütyen numaran ne,Jennie?'' arkamızdan bir kız yüksek bir tonda konuşmuştu.
Tae ise Yoongi'nin kollarından ayrılmadan bize baktı.
''Sütyen nedir?''
Hepimiz bu masumluğu yüzünden iç çekmiştik.
~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Innocent (Çeviri)
Short Story"Yah! o bunları öğrenmek için fazla masum!" -Jin Jungkook masum Taehyung'u 'hayat' hakkında bilgilendirmek istiyor... tabi,asıl ne istediğini anladıysanız. •Bottom!Taehyung || Top!Jungkook• original fic by; @BTS_ARMY127 thank you for letting me tran...