DOKU

Sokak

-Kalk bakalım!
-Haydi küçük serseri kız uyanma zamanın gelmiş babana gidiyoruz!!!
+Babama mı? Sesleri algıladığımda beynime uyarı gönderen tek kelime baban olmuştu.Nerdeydim?
Gözlerimi araladığımda karşımda ki iki polisi gördüm ahhh lanet olsun.!
-Ben. Ben babama gitmek istemiyorum şimdi kalkıp burdan defolucam beni hoş görün.
-Hayir küçük hanım elimdeki ot ceketinden çıktı açıklamayacak mısın.
+Elindeki poşeti gördüğümde beynime kan ışık hızıyla sıçradı artık herşeyi daha net algılamaya başlamıştım en başta da dün geceyi..
-Ah lanet olsun gidelim !
Polis beni koluman tuttu arabaya bindik.
Sikik dünya düzenine yine sövmeye başladım.
Karakol önünde durana kadar ağzımı açmadım hep sızıp kaldığım köşede dün gece yine sızmıştım ve tekrar bu konu yüzünden babamın yüksek ses tonunu ve nasihatlarini saatlerce çekmek zorunda kalacaktım.Kötü olan birşey daha vardı o da dün gece bitiremediğim esrar paketimin hâlâ poliste olmasıydı lanet olsun diye bağırmak geldi içimden ama yanımda iki tane polis vardı susmayı tercih ettim.Karakol önünde durduk.
-Hadi bakalım in !
İndim.Ve hiç konuşmadım.Karakol bahçesinde babamı hemen gördüm bakışları yine nefret doluydu.Polis babamın yanına doğru yürüdü .Banka oturdum ve onları izlemeye başladım.
Büyük ihtimalle polis babamı sakinleştirmeye çalışıyodu.Birkaç dakika sonra babam yanıma geldi ve kolumdan çekerek beni arabaya bindirdi.
Çok hızlıydı.
-Ne yapmalıyım daha ? 4 Aydır aynı yerde seni buluyorum sonunda bir polise yakalandın ve bu yaşında basın belaya girmesin diye uğraşıyorum ama neden?             
                                                             Sustum.Yolu izliyodum...Dur işaretlerini ve trafik lambalarını hâla çift görüyo gibi hissediyodum. Babamın bağırışları arasında tek düşündüğüm kafam güzelken dünyanın çok daha güzel biyer olmasıydı :))