Yaklaşıyor vallaha yaklaşıyor ve ben hala yüzüne mal gibi bakıyorum.Dudaklarımın dibine girdiğinde konuştu"seni şimdi öpersem annenin arkasından ayıp olurmu?"diye sorduğunda konuşamayacağımdan emindim bu yüzden gözlerimi kapatmakla yetindim.Ben gözlerimi kapattığımda aynı zamanda boynumdada bir el hissettim bu onu öpme isteğimi dahada ateşlendirmişti.
Dudaklarımız tekrar birbirine sürttüğünde aralamam gereken dudaklarımı gereğinden fazla ayırdım ve Jin hyungun gelmesini bekledim.Tam geleceği sırada kulağımı tırmalayan telefon sesiyle kafamı o yöne çevirdim Jin hyungda benle aynı zamanda çevirmişti.Aish hadi ama bu sadece filmlerde olur diye biliyordum gerçekte daha sinir bozucuymuş.
Jin hyung dudaklarımdan ayrıldı ve telefona bakmaya gitti."Ne var Jimin lanet olası tam sırasıydı"dediğinde sesi gerçekten sinirli çıkmıştı.Telefonda adının Jimin olduğunu öğrendiğim çocuk bişeyler daha söyledi Jin hyungun yüzü giderek endişeli bir hal alıyordu ve ben korkmaya başlamıştım.
"T-tamam ben hemen geliyorum s-siz hangi hastanedesiniz?"hastane mi yine mi?Jimin birkaç şey daha söyledikten sonra Jin hyung bişey söylemeden telefonu kapattı."Nooldu hyung kötü bişey yok ya?"söylediklerimle bana döndü."Üzgünüm Taehyung-ah gitmem gerek Jungkook'u hastaneye kaldırmışlar sen ben gelene kadar evden sakın dışarıya çıkma."dedi ve eline aldığı ceketiyle hapıdan çıkıp gitti.
****
Jin hyung yaklaşık 4 saattir evde yoktu ve ben o gelene kadar kalkıp sadece su içmiştim onun dışında yataktan hiç çıkmamıştım.Evden çıkmamamı istemesinin sebebinin arkadaşlarının yanında beni görmelerini istememesiydi bunu biliyordum ama o bana belli etmemeye çalışıyordu.Ama beni en azından arkadaşları aradı diye evinden göndermedi bu hala bana değer verdiği anlamına gelir.Gözlerim daha fazla dayanamayıp kendini uykuya bırakmıştı ve bende buna hiç karşı gelmemiştim.
****
Gözlerimi dudaklarıma üflenen nefesle aralayınca karşımda bir çift siyah gözle karşılaşmayı beklemiyordum.Jin hyung sabahki halinden pek siniri kalmamış kaldığı yerden devam ediyordu.Nedenini ben bile bilmediğim bir şekilde ağlamaya başladığımda Jin hyung yatakta oturur pozisyon alıp yanıma yaklaştı."Nooldu Taehyung-ah?"diye sorduğunda artık neden ağladığımı bende biliyordum neden?neden beni arkadaşlarının yanına sokmuyor?Benden utanıcaksa o zaman ne diye umut veriyor?düşünceleri beynimde dönerken Jin hyungun kafamı ellerinin arasına aldığını yeni farkedebilmiştim."H-hyung b-benden utanıyorsun.."dedim ağlamaya devam ederken."Bunu daha öncede konuşmuştuk Taehyung-ah arkadaşlarıma seni kabul ettiricem söz,senden utanmıyorum sadece doğru zamanı bekliyorum."dediğinde içim birazda olsa rahatlamıştı bu geçerli bir sebep olabilirdi bu yüzden hemen yumuşamıştım.
Jin hyung hala kaldığı yerden devam etme çabaları içindeydi ama önceki kadar hevesli değildi gözlerimin içine bakmakla yetiniyordu.Bende fırsattan istifade bir adım atıp Jin hyungun boynuna ellerimi doladım ve beklemeden dudaklarına yapıştım tapılası dudaklar sanki şekerden yapılmışcasına tatlıydı ve benim ince dudaklarım içinde tam anlamıyla kaybolmuştu.Birden yapıştığım için bir süre şaşkınlıkla beni izleyen Jin hyung birkaç saniye sonra karşılık vermeye başlamıştı ve onun bu işte bu kadar başarılı olabileceğini tahmin bile etmemiştim.Dudaklarımız kızarana kadar öpüştükten sonra o dudaklara daha fazla zarar vermemek amacıyla ayrılmıştım ve yatağa uzanmıştık Jin hyungun ağzından gözlerimin büyümesine neden olan şu kelimeler döküldü.
"Bir dahakine bu kadar nazik davranmayacağım Taehyung-ah...."
__________|||||||||________||||||||________||||||||_______|||||||||___________
Ezzübillahimineşşeydanirracim bismillahirrahmanirrahim.Ramazan ramazan töbe estağfirullah.Neyse umarım bölümü beğenirsiniz araya ufak tefek Jikook'lar sıkıştırırsam don't worry!!Yorum yapmayı unutmayınız lütfen bir dahaki bölüme görüşmek üzere...
Bangtan'ı ve TaeJin'i sevin hoşcakalın~~~
YOU ARE READING
Don't hit me//TAEJiN
FanfictionEger arkadaslarinin zorlamasi ortadan kalksaydi Jin Taehyung'a nasil davranirdi?