8- Oyun başladı

95 9 0
                                    

Rose'un ağzından

Lanet alarmın sesiyle uyandım aradan 1 hafta geçmişti ve biz hala ne yapacağımızı bilmiyorduk ne yapabilirdik ki. Joy gitmişti nereye gittiğini bilmiyorduk yaşıyor mu bilmiyorduk Seulgi ve İrene her yerde onu arıyordu ama bulamıyorduk sadece Kai'ye veda edip gitmişti. Neden bize haber vermemişti.

Chang Su bi zombi virüsü hazırlamıştı tek yapacağı şey bunu yaymaktı. Ve yaymayı düşünmüyordu çünkü bu kendisi için de tehlikeli olabilirdi.
Chang Su'nun adamları Wendy'i bulmuştu.

"Ooo kimler gelmiş" dedi Chang Su.
"Senden nefret ediyorum" dedi Wendy.

Wendy'nin ağzından

Ne yapacağımı bilmiyordum. Önümde bi şişe vardı. Ayağımla şişeye adamlara gelecek bi şekilde tekme attım. Gelmişti de. Chang Su'nun yüzünde olamaz seni gerizekalı ifadesi vardı. Ne yapmıştım ki? Chang Su'ya döndüğümde gitmişti. Şişeyi attığım adamlar ç-çok z-zombiye benziyorlardı.
Sıçtım. Bu Chang Su zombi virüsü hazırlamıştı ve ben o virüsü yaymıştım. Bana da bulaşmışmıdır.
Oradan hemen çıktım adamlar bana doğru gelirken kapıyı yüzlerine kapattım.

"Hala Joy'dan haber yok değil mi?" (Suga)
"Yok" (Kai)
"Neden sadece seninle vedalaşıp gitti ki?" (Jungkook)
"Bilmem" (Kai)
"Ben Kai ile görüşmeden önce Joy'u gördüm ama hiçbir şey demedi" (Jimin)
"Ne?! Ne zaman?" (Kai)
"Şey sen Rose ile ormandayken bizde ağaçtaydık hahah" (Jimin)
"Aiş niye söylemediniz?!" (Kai)
"Acaba neden hahah" (Jimin)

Sehun İrene'nin yanına gitti "hala bizden korkuyor musun?" dedi.
"Fazla değil ama sanırım alışmam lazım" dedi İrene.
"Zor değil hepimiz özeliz" dedi Sehun.
"Sanırım cidden özeliz" dedi İrene güldü.

Herkes bi arada toplanıp bi grup ismi bulmayı düşündüler.

"Bence Uzaylı  Tayfa olsun" dedi Taehyung.
Herkes bu isme kahkahalarla güldü.
"Ben Black Tayf dedi" Baekhyun.
"Abi düzgün isim bulun ya" dedi Jennie.
"Power Laws nasıl?" diye sordu Rose.
"Oo havalı" dedi Jisoo.
"Bizcede mükemmel olur" dediler KyunSoo ve Kai.
Herkes bu grup ismini onayladı.
Artık bir isimleri vardı.

Virüslü adamlar şehire inmişti.
Power Laws grubu da şehire inmişti hatta bir ev tutmuşlardı.

Virüs tüm şehire yayılmaya başlamıştı.

Jin ve Jisoo yemek hazırlamak için markete gitmişlerdir.

"Çikolata da alalım Jin" dedi Jisoo.
"Aynen güzel olur. Hey acaba bugün ramen mi yesek sanırım hep birlikte olduğumuzdan beri doğru düzgün yemek yemiyoruz" dedi Jin.
"O zaman kimchi de alalım" dedi Jisoo.

Jin ve Jisoo alışveriş arabasını sonuna kadar doldurmuşlardı.
Kurtlara şaka yapmak için köpek maması bile almışlardı.

Kasaya geldiklerinde görmek istemedikleri bir şey ile karşılaştılar.

"Bu da ne?" diye sordu Jisoo endişeyle.
"Bilmiyorum" dedi Jin.

Jin ve Jisoo alışveriş arabası ile dışarı çıktılar ve herkes öyleydi.
Bütün virüs bulaşmış kişiler Jin ve Jisoo'ya döndü.

Wendy oralardaydı Jin ve Jisoo'ya yaklaşan bir virüslü gördü.
Hemen ona acı çektirmeye başladı ve
"Ya! Dikkat edin!" diye bağırdı.
Jisoo arkasını döndü.
"Bu da kim?" dedi Jisoo.
"Özel gücü olan biri olmalı gözlerine baksana" dedi Jin.

Wendy'nin gözleri eski haline döndü.
Jin ve Jisoo'nun yanına gitti.
"Ben Wendy! Sonunda zombi olmayan birilerini buldum" dedi Wendy nefes nefese kalmış bir şekilde.

"Ben Jisoo bu da Jin" diye Jisoo.
"Sanırım senin ne olup bittiği hakkında bir fikrin var" dedi Jin.
"Evet ama daha güvenli bir yere gitmeliyiz" dedi Wendy.

Jin ve Jisoo onu evlerine götürdüler.

"Bu kız kim?" diye sordu Luhan.
"Bizim gibi özel" dedi Jin.
"Waow güzelmiş" dedi Kris.
"Goygoyun sırası değil" dedi Wendy ve yaşadıklarını anlattı.

"Herşey bitti bide zombiler mi çıktı?" dedi Suho.

"Sanırım öyle" dedi Tao.

Bi patlama sesi geldi.

Hepsi cama koştu. Bu Chang Su gibi profesör olan tüm dünyayı robotlarla doldurmak isteyen profesördü. Her yere bomba atıyordu. Virüslü olmayan insanları bile öldürüyordu.

"Şimdi sıçtık" dedi Rose.
"Bencede hemde fena" dedi Seulgi.
Hae Jin ve Jong Suk eve geldi.
"Acilen Busan'a gitmeliyiz Seul berbat durumda" dedi Hae Jin.
"Neyle gideceğiz" dedi Suho.
"Mecburi tren ile" dedi Jong Suk.

Herkes hazırlanmaya başladı.
Jong Suk ve Hae Jin nolur ne olmaz diye herkese M16 dağıtıyordu.

Herkes hazırlandı ve trene binmek için evden çıktılar.

Tren giderken bi çok zorluk çektiler.
Hae Jin ve Jong Suk fani olduğu için onları korumaları lazımdı.

Hae Jin koşarak arabaya bindi.
Diğerleri de bindi.
Yolda giderken bi virüslü arabanın camını kırdı.

"Sıçtık!" dedi Suga.

Arabaların arasından biri geliyordu.
Ona zarar vermeye çalışan bütün zombileri öldürüyordu.

"Ya! Bu Joy değil mi?" diye sordu sevinçle Jimin.
"Neden sen seviniyorsun Huh? " dedi Kai.

"Duydum ki beni özlemişsiniz" dedi Joy.
"Gelmene gerek yoktu biz hallediyorduk" dedi gülerek  Rose.
Seulgi ve İrene koşarak Joy'a sarıldı.
"Nerelerdeydin? Huh? Bi daha bırakıp gitmek yok!" dedi Seulgi.
"Bi işim vardı hallettim" dedi Joy.

Kai Joy'a bi tane M16 attı.
"Bu senin!" dedi Kai.

"Hadi oyunu başlatalım!" dedi Hae Jin.

Hepsi birden siyah arabadan indi.
Ellerinde silahlarla gayet havalı bir iniş yaptılar fakat zombiler onlara gelene kadar. Baekhyun bi zombi tarafından beynim yenecek sandığı için deli gibi bağırmaya başlamıştı. Chanyeol onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

Rose'un ağzından

Oyun  daha yeni başlamıştı. Karakterler hazırsa sizi sahneye alalım gibi bir kısım olmuştu az önce.
Bu maçı da almaya hazırdık. Yani ben öyle düşünüyordum.
Elimdeki M16'yı kaldırdım ve üstümüze doğru gelen virüslüleri vurmaya başladım. İlk ben silahı kullanmıştım benden sonra Jisoo destek verdi. Ardından Joy, Seulgi, Lisa derken hepsi silahları kullanmaya başladı. Gayet iyi gidiyorduk.
Sonra yine patlama sesi geldi. "Hey çılgın profesör hala yaşayanlar var bize acısan diyorum" dedi Suga komik bir ses tonuyla buna baya sesli gülmüştüm.
Hepimiz savaşarak trene gelmeyi başarmıştık lanet olsun hala yaşayan faniler vardı bizden korkmazlarmıydı düşünsene hem özel gücü olan hem vampir hem de kurtların olduğu bir trene bindin. Kendi adıma konuşuyorum. Altıma sıçardım. Çünkü biri bişey yapmazsa illaki diğeri yapacaktır.  Dünyanın kuralı budur.

Hepsi trene binmişlerdir. Trende faniler de vardır.
"Onları da korumalıyız" dedi Hae Jin.
"Bencede" diye destek çıktı Jong Suk.
Hepsi tamam anlamında kendilerine özgü hareketler  yaptılar.
Tren hızla ilerlerken.
Tren'in bi anda durmasına sebep olacak birşey çıktı karşılarına.

"Dikkat edinn!" diye bağırdı Jimin.
Artık çok geçti.

Bölüm geç geldi farkındayım.  Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Bi sonraki bölümü bekleyin🙆 shsjsjssj.

GÜÇ KANUNLARI (BTS&Blacpink&EXO&RED Velvet)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin