Kara Albatros

Kafein

Yine sabaha kadar uyuyamamıştı elini yavaşça uzattı ve klavyenin sanki 1 mil ötesindeki bardağa zar zor ulaştı buz gibi olmuştu(En sevdiğinden)bir yudumda ağzını kahveyle doldurdu ve yuttu bardağı bırakmadan düşüncelere daldı bir eli yavaşça sigarasına gitti son bir duman daha çekip sigarasını da söndürdü.Küllüğün içerisinde sanki küfredermişcesine dağ gibi duran sigaralara bir tane daha eklenmiş bulundu.

İçeriden tiz bir ses geldi Eeeerdiiiiil...(Kulaklar tırmalanır)

Kulakları çınlamıştı ve birazda sinirlenmişti bardaktaki son damlayıda içip ayağa dikildi hızlı adımlarla içeri yöneldi.

Yolda yürürken yerde bırakılmış sütyen boxer ve bilimum şeylere ayağı takılıyordu bu gün nedense hiç bir gün olmadığı kadar gereksiz geliyordu ona.Erdil evin koridora açılan kapını aralayıp onu çağırmak için haykırmış olan kız arkadaşına baktı.Koltukta boylu boyunca uzanıyordu (Adı:Eliz Boy:1.70 Kilo:58 Gözrengi:KoyuKahve Esmer ve Kısa saçlı )Erdil nedensiz bir şekilde sinirlendi ve bakmadan tuvalete yöneldi.Gözlerini açtığında elizin kucağındaydı galiba yine o krizlerden gelmişti zaten sivilce gibi baş veren insomaniasıda cabasıydı her şeyi boş verip o olmasa ne yapacağını düşündü her zamanki gibi.

Nedenine karar verilemeyen bu baygınlıkları sıklaşmıştı bu aralar ama o baygınlıklar sanki bir şey öğretmek istiyormuş gibiydi ona her bayıldığında geçmişinden 5 dk görüyüordu sanki yoksa yanılsamamıydı yada başını bir şeye çarpmış olma ihtimalimi vardı.

Neyse siktir et diyip ağzını doldurarak mutlu bir küfür savurdu ki bumerang gibi Elize çarpıp geri döndüğünü sonradan fark etti.Saçma bir tebessüm oluştu suratında yavaşça doğruldu ve bir sigara daha yaktı derin bir nefes aldıktan sonra elize bir öpücük bıraktı (postacının köppekli bahçeye posta bırakması gibi emanetti biraz sanki) yinede eliz mutluydu bu durumdan kısa saçlarının tarak gibi kullandığı elleri ile bir kez daha süzgeçten geçirdi.