Hayat işte ne beklersin ki yuvarlanıp gidiyoruz. Herkes kendini biran önce bir yerlere atma çabasında.
Bavullarım hazırdı sadece 2 bavulum vardı ve annemin her zamanki yaptığı gibi peynir ıvır zıvır koyduğu küçük bir poşetim. Analar işte yüreği de kendisi kadar güzel tüm anaların. Ordu Ünye Havaalanın dan binicektim uçağa. Biletim hazırdı saolasun Abeyim almıştı. Son kez daha baktım bu güzel yeşilliklere çünkü büyük bir alışkanlığımdan koparılıp gidiyordum
Hayat sizi nereye götürürse arkasına takılıp bizde bir şekilde gidiyorduk işte.. Son kez evdekiler ile vedalaşmak için uzandım. Önce babamın elini öptüm"hakkını helal eyle babacım"
Babam elini saçlarımda gezdirerek o masmavi gözleri ile bana baktı ve
"helal olsun benum cüzel kizum. Orda akilli ol da burdaki okila sığmadun bari orda akilli ol da benim deli yürekli kizum"
Ne var sanki az yaramazlık ettiysem anlamıyorum bu yetişkinler bir garipler doğrusu.
Annemin yanına doğru çevirdim adımlarımı ve"Anam hakkını helal eyle emi"
Annemin gözleri dolmuş bana bakıyordu. Sanki yurtdışına çıkıyoruz. Ailem şiveli konuşur ama ben istediğim zaman şiveli konuşurum. Peki abin? der gibi duydum sizi. Abim öz ve öz abim değil ama benim küçük yaşlarımdan beri hem oyun arkadaşım Hemde Abeyim di. Babam da öz oğlu gibi severdi Asaf Abiyi. Kendisi 27 yaşında çocukluğundan beridir bizimle. Çay toplamaya beraber giderler babamla, ücretinde alırdı. Beni hep Asaf abi koruyup kollardı bizde ona aile olurduk ailesini çocuk yaşta kaybetmiş gönlü buruk çocuklardan dı o. Öyle öyle geçinirdi. Bizim evin az yakınındaki baraka da kalırdı tam bir Laz Oğlanıydı abim.
"Oy benim denuz gözli kizum bu poşeti unutma uçakta olirmu. Bak içinde peynirun zeytinun var. Oraya gidince havaalanı dan alacak seni Rüzgar oğlum. Dikkatli ol olirmu akillu git akillu gel"
Şimdi siz soracaksınız Rüzgar kim diye
Rüzgar Sarsılmaz ;
Küçükken Rize de ailesi ile beraber İstanbul dan iş için gelmiş 1yıl burada kalmışlardı. Nasıl olduysa babam a da kendini hemen Sevdirdi. Rüzgar annesini kaybettikten sonra buralarda kalmak istemedi ve İstanbul'a geri dündü ama hala aramızda ki bağ kopmadı. 15 yaşında bir kız kardeşi var adı İdil. Babam gille Asaf abimgille hep konuşurlar. Deli Rüzgar derim ben ona neden diye sorarsanız, yüreği kadar kendi de de deli. Deli bir rüzgar misali esip geçerBazı kadınlar vardır hikayeleri ta en başından beri yorgundur. Hüzün kokar saçları
Gözleri vefa
Yolları cefaHavaalına doğru çıktık yola abim ile. Tabi annem de arkamızdan su dökmeyi eksik etmedi bilirsiniz işte eskiden 'Su gibi git Su gibi gel' anlamına gelirdi sugibi hızlı olun demek vurgulanırdı. Arabada 'Apolas Lermi-Mektup' çalıyordu. Eyy gidiu memleketimun şarkilaru. Ne da güzel kemençe sesu...
Havaalınına geldim Asaf abimle vedalaştım gözleri dolmuştu sanki. Sımsıkı sarıldı bana özlem kokuyordu sarılışı öyle sıcak ve öyle içten...İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanında indim. Rüzgar Işıl ışıl gözleri ile beni arıyordu.
Kolumu havaya kaldırdım ve elimi sallayıp olduğum yerde sıçrayarak
"Rüzgar, Rüzgar" diye seslendim
Rüzgar dikildiğim yere doğru bir kaşını kaldırarak baktı. Kalabalığın içinden usulca geçerek yanına gittim oda bana doğru geliyordu. Birden belimde sıcak bir el hissettim bana sarılmıştı,evet sarılmıştı. Bende ellerimi onun boynunda birleştirdim."Özlemişm" dedi güzel gamzeli bir gülümseme ile.Gamzeni ser gökyüzüne, bir tek sen gülümse Allah kurban be sana😁. Keşke bu düşüncelerimi dışada vurabilsem. Telefonumu uçak modundan aldım ve direk annem i aradım
"anam nasılsın ben indim uçaktan Rüzgar'ın yanındayım haberiniz olsun"
Annem yanında olanlara seslendi "Olcay varmuş İzmir'e" arkadan sesler duyuyordum 'Oy çok şükür'
Biraz konuştuktan sonra kapattım.Havası çok güzel miş buraların ama bizim oralarınkini geçemez. Yol yorgunuyum fazlasıyla yorgun ve bitkin. Ama inan buraları görünce olan yorgunluğum çekiliyor sanki.. Rüzgar Kapıyı nazik bir şekilde açtı
"Buyrun Küçük hanım en güzel yer sizin"
Usulca gülümsedim ve kafamı aşağı doğru hareket ettirerek
"Teşekkürler beyefendi çok cömertsiniz"
Yalnız araba fıstık gibiydi kusursuz ve mükemmel. Herşey çok güzel olucak diyordum içimden sorunsuz bir hayat yaşmayı umuyordum. İdil bizi evde bekliyordu eğer İdil kim diye sorarsanız Rüzgarın kız kardeşi idi henüz 15 yaşındaydı esmer, beyaz tenli tatlımı tatlı bir kız dı. İdili sordum Rüzgara liseye devam ettiğini söyledi dersleride iyiymiş çok şükür.
Oylamayı unutmayın lütfen ♥️♥️♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİ RÜZGAR
ChickLitKaradenizin hırçın sularından çıkmışçasına kendimi İzmir'in göbeğinde buldum. Masmavi gözlerim yabancı bakıyordu İzmir'e, sanki bir alışmışlık arar gibi. Liseye demek bu güzel memlekette devam edecem.. Ne demiş Cemal Süreya ; İzmir'de hayat bekIenme...