"Sen Umursanmak İstiyorsun"

26 5 10
                                    

--2 Ay Sonra --

Kuş cıvıltıları ile pamuk prenses gibi uyandım. Şakaa. Manyak kedim kafama atladı ve şu anda saçlarımı çekiyor. "Lovely canımı yakıyon lan git lan git köpek gibi ısırıyon pis shit oh no no siye lan siye!" diye uyandım işte. sonunda Lovely'yi kafamdan yere atıp balkona çıktım. esnedim ve etrafıma baktım. Kanada'ya göre çok sıcak bir gündü. Pöf. Çok sıcak. Amerika sınırına yakın oturuyoruz diye mi acaba? of. niyse. Hemen Purple Group'un adını Green Group diye değiştirdim. Katy'den anında mesaj geldi. Kız boş zamanda ful telefonda amına koyayım. Hepimiz öyleyiz gerçi amına koyayım...

(Siyah olan yerler mesaj) 

Green Group

Little Katy: Niye adimizi degistirdin???

Ben:Canim istedi nihaha.

Ren: Canin niye istedi?

Wor:Caninin istedigini sikem.

Ben: Cok terbiyesizsin amina koyayim.

Chris: Kapatin cenenizi. Uyumaya calisiyom surada be.

Jer: Chris hakli. Shut up bitches.

Ben: Bende bu saatte uyanmaya merakli degildim. Neyse. Tatilde olanlar parmak kaldirsin bitches.

Jer: Ulam hepimiz burdayiz biliyon.

Ben: Kapa la ceneni. neyse. Saat 15.00 Starbuckss?

Little Katy:Su anda saat zaten 3.

Ren: Mal Marie.

Ben:Abi siye. neyse. bare yarin 3te bulusalim. Bye bitches.

Ren: Sorumun cevabi?????

Ben: Canim istedigi icin canim istedi.

Ren: Ok bb

Chris:Yasasiiiinnn!

Jer: Chris cak panpa

Chris: ✋

Jer:✋

Little Katy: Bye

World: Bu konusmanin amk. Bb.

Ben: Aynen lam W amk. Bb

Konuşmamız bittikten sonra giyindim. Makyaj yapmadan evden çıktım. Dondurma alacaktım. Kahvalti yemeden donruma... Mmm mis.

Dondurmacıya yürüdüm. Kadın beni gördüğüne şaşırmamış, aksine benden bıkmıştı. Abi okullar tatil olmuş, yaz gelmiş. Ben napayım?..

"Her zamankinden mi?" dedi kadın. "Hayır. Bu kez sekiz top limonlu."dedim. Kadın şaşırdı ama sonra dediğimi yapıp sekiz top limonlu verdi. Parayı ödedim ve geri dönüp yalamaya başladım. Öyle uzun bir şey değildi. Kadın hepsini yan yana sıkıştırmıştı.

Hey, bu sıkıcı anda sizlere okul varken neler olduğunu anlatayım.

Uhmm.. Chris ve Justin yakınlaştı. Justin benden özür diledi. Tekrar gruba katıldı. Aslında bu sabah da her zamanki gibi Pur-yani Green Group'da olması gerekirdi ama yine World yanlışlıkla başka bir tuşa basmış olmalı. Okul zamanı karnesi iyi geldi ve mantarı gitti diye ailesi ona yeni telefin aldı da...

Renesmee yeni gelen çocukla-Yani Jake ilr çıkmaya başladı. Jeremy gay çıktı ve John diye biriyle çıkmaya başladı. Katy de yakında birini bulur. World'den de ümidi kesersek ben sap gibi kaldım amına koyayım..

Ha birde Dylan'la susmak durmak bilmeyen lanet olasıca kavgalarımız vardı. Saçma sapan şeyleri bahane edip benimle kavga ediyordu. Mal ama şirin mal. Ve o hala Paisley ile çıkıyor. Nalet. Cidden sap gibi kaldım.

Eveet. bunlar olmuştu. Tam şimdi üçüncü dönüşü dönerken kaslı bir kol bana çarptı ve dondurmam-- BU. NE. CÜRRET. ULAN.

Herkes benim dondurmamın kıyafetimde değil de midemde olması gerektiğini bilir. Dondurmamı dökenin mezarını kazarlar. Kim olduğuna baktım ve aha- Dylan(!) ona 'benim için öldün bakışımı attım. Bana garip garip baktı. "Bu bakışlardan hoşlanmadım. Kıyafetini mahvettim diye mi?" dedi. "NE KIYAFETİ MAL MISIN? SEN. BENİM. DONDURMAMI-- BU NE CÜRRET LAN!" dedim ve parkta onu kovalamaya başladım. Hızlı koşuyordu ama onu yakalayabilirdim. Hemen havada takla atıp onu geçtim. (sormayın. aslinda yapamam ama... neyse lan.)  "AĞZINA DYLAN AĞZINA..." dedim ve kovalama tekrar başladı. Dondurmayı düşüren--hele ki benimkini-- sonuçlarına katlanır...

Tekrar Dylan'ı yakaladığımda "Yeter. Yoruldum. Sana iki hafta boyunca BENDEN dondurma gelir. ne dersin" deyine ilgimi çekmeye başladı. "İlgimi çekmeye başladın, O'brien." dedim. Çocuk bana şaşkınca bakıp kıkırdadı. Aslında şu anda parkın yanındaki ormanlık alandayız. Her an onu öldürebilirim ve kimse beni durduramaz. "Ne gülüyon amk." dedim netçe. "O'brien'ı neden sözün sonuna koydun?" dedi. Sonra düşününce saçma geldiğini fark ettim. Bende kıkırdamaya başladım."Ne bileyim. Chris sürekli Justin'e 'Bieber' diyor. Bende birinin soyadını söylemeyi çok istedim." dedim kıkırdamaya devam ederken. "Hayır. Sen soyadını söyleyeceğin birisi aramıyorsun." dedim ona döndüm ve ne demeye çalışıyorsun bakışımı atatken gülümsedim. "Arkadaşların artık seni yalnız bırakıyor. Ve sen onlarla artık birleşemiyorsun. Bir araya geldiğinizde sadece sen World ve Katy oluyorsunuz. Bu senin canını sıkıyor. Artık kime güveneceğini bilmiyorsun." yutkundum. haklıydı. acımı dondurmalara gömüyordum. zaten şu son bir ayda dondurma manyağı olmuştum. "Sen umursanmak istiyorsun değil mi?  Değerli olmak istiyorsun. Sen birine güvenmek  istiyorsun. Birine aşık olmak istiyorsun. Hayır. Bunlara ihtiyacın var." dedi ve beni öptü. ÖPTÜ. Ö-P-T-Ü!

-------------------

cok kisa oldu farkindayim ama telefondan giriyorum ve anca boyle oluyor. ne kadar uzun yazdigimi anlayamiyorum. Ozur dileriiim. Su anda tatildeyiz ama eve gidince yeni bolumu yazacagim ve daha uzun olacak. okudugunuz icin tesekkurler!

A Half Of LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin