Ertesi sabah kalktığımda kendi üretimim olan poşetten topumla oynamak için sabırsızlanıyordum. Aslında bir el yapımı topla bu kadar istekli oynamazdım, fakat dün babamla gittiğim üstelik benimde kayıt olacağım altyapısının şampiyonluk maçında bir çocukla tanışmıştım. Ve o çocuk bizim sokağın bir altındaki dublex evde oturuyormuş.Bugün onuda çağırıp onunla oynayacağım. Sokağımızdan fazla uzaklaşmayı sevmediğim için sakin ve yavaş adımlarla arkadaşımın evine doğru poşet topumuayağımda sürükleye sürükleye ilerliyordum. Onun tarif ettiği gibi ilerledim fakat o ana kadar dumles ,mublex, dublex midir nedir bilmem ama lüx bir evle karşı karşıya kalmıştım. Evin bahçesine giriş kapısını açtım. Karşımda harika bir futbol topu görmüştüm. Sabırsızlıktan topu elime alıp tam bakacaktım ki o arkadaşım balkondan dostummm diye bağırdı . Bende selam dostum diyerek top oynamaya çağırdım.Arkadaşım bekle orada geliyorum dedi.
Az bir süre sonra arkadaşım geldi ve hadi kapın önüne gidip birbirimize biraz hareket gösterelim dedi.Bende tamam dedim ve sokağa çıktık. Tam çıkarken arkadaşım benim topum olan poşeti gördü ve nasıl böyle çöpleri bizim evin önüne atarlar der demez aldı onu ve kapının önündeki çöpe attı. Ben o an şaşkınlıktan arkdaşıma birşey diyemedim ama arkadaşım benim yüzümün asıklığından anlayıp şöyle dedi.
"Senmi atmıştın bu çöpü , üzülme bak attık ve gitti. Fakat böyle çöpleri komşuların evinin önüne atmamalısın." dedi
Ben o benim topumdu diyecektim fakat arkadaşım ona çöp dediği için birşey diyemedim.
Yaklaşık bir iki saat oynamıştık.Dinlenmek için biraz otururken ben arkadaşıma geç oldu gitmem lazım dedim ve gülerek eve doğru koştu. Ben berki birşey söyler diye biraz bekledim ve az zaman geçtikten sonra tekrar geldi ve elinde başka bir top vardı.Ve bana gülümseyerek şöyle dedi.
"Al bu top senin bu topu sakla, dostluğumuzun bir işareti olsun." dedi.
Ben:
"Çok teşekkür ederim fakat ne gerek vardı biz zaten dostuz ben seni unutacağımı düşünmüyorum, umarım sende beni unutmazsın.Ama vermek istersen yinede teşekkürler."dedim.
Yeni topum almış ve sevinçten bu sefer tam tersi şekilde hızlı adımlarla eve gidiyordum. Eve vardığımda karnımın acıktığını hissettim ve direk mutfağa gittim. Annemle babam tam sofraya oturmuşlardı.Bende ellerimi yıkayıp sofraya oturdum ve bugün yaşadığım herşeyi anlatmaya başladım.
Anlattım anlattım çok uzun sürdüreceğimi anlayan babam tamam tamam yeni arkadaşlık kurmanada sevindim dedi. Ve ben karnımı doyurdum, annem ve babama ben yatıyorum iyi geceler dedim.Odama gittiğim gibi kendimi yatağa atıp sızdım.Çünkü o gün çok yorulmuştum.
Ertesi sabah kalktığımda kendimi çok rahat ve dinlenmiş hissediyordum.Bugün çok mutluydum çünkü saat 11:30 da altyapıya gidecektim ve daha 1 saat vardı. Anneme gittim ve anne bugün ilk gün, yürüyerek gitsem olurmu hem ayak kaslarımda gelişir dedim. Annem tamam dedi ve ben hemen yola çıktım.Tam sokaktan çıkarken aklımdan arkadaşımı çağırmam geçti. Ve karar verip ilk arkadaşımın evine gittim tam zile basacaktım zaten balkondan bana seslenmeye başladı ve şöyle dedi.
"Ben bugün gelemeyeceğim. Hani dün senle oynamıştık ya , sonra eve dönerken ayağımı burktum ve hala sızlıyor ." dedi.
Ben:
"Buna çok üzüldüm :( . O zaman ben gideyim geçmiş olsun." dedim.
Ve tekrar altyapının yolunu tuttum.Oraya giderken can sıkıntısında yerdeki taşlara vura vura gidiyordum. Ve gelmiştim fakat sahada patron kılıklı 3 adam vardı. İçeri girdim ve arkadaşlarımın yanına gittim. Antreman başladı ve biz ısınma koşularına başladık. Az bir süre sonra Carlos abi ve o üç adam geldiler ve Carlos abi bize şöyle dedi.
"Çocuklar durun ve beni dinleyin. Bu adamlar sizin için buraya geldi. Sizi bir yarışmaya sokacaklar. Yarışma ise siz hafif tempoda koşuya başlıyacaksınız , işaret verilince depar atacak ve bitiş noktasını ilk geçen ilk 3 kişiye Argentina li futbolcu Lionel Messi nin kramponlarından 1 er tane sizin ayağınıza göre verilecek." dedi.
""Yarışma Başlıyor""
Herkes yerlerini aldı. Ve hafif tempoda koşmaya başlandı. İşaret verildi ve herkes depar atmaya başladı bitiş çizgisine 12 metre kala 2 kişi çarpıştı ve diskalifiye oldular.Son 5 metreye girerken ben 2. sıradayım. Arkamdaki arkadaşım aynı zamanda 3 sırada idi. Son 5 metreye deparla girdi ve bende kızarak bende depar atmaya başladım. Son andaki hamlemizle ben 1. oldum arkamdaki ise 2. oldu ve o an 1 olan ise 3 oldu.
Ve yarışmayı üçümüz kazandık ve bana turkuaz, dier arkadaşlarıma ise mavi ve turuncu ayakkabılar verildi.O günkü antreman bitmişti ben kramponumu alıp tam çıkarken o üç adam benim önümü kesip şöyle dedi.
"Biz BREZİLYA milli takımının alt yapısı nın yardımcı menejerleriyiz. Ve sana şunu söylüyoruz biz sende büyük bir yıldız görüyoruz . Eğer istersen bizim altyapıya aktarılabilirsin hem bizim altyapıda profesyönel antrenörler var ." dedi.
Ben ise babama danışayım öyle size cevap vereyim dedim ve teşekkür ederek evin yolunu tuttum. Eve gelince babama anlatmak için sabırsızlıkla akşamı bekliyordum.Ben zamanın geçmesi için televizyon izlemeye başladım ve bir süre geçti kapı çaldı. Koşarak açtım ve babamın kucağına atlayıp sana harika haberlerim var dedim. Oturma odasına geçtik ve anlatmaya başladım. Babamın çok sevindiği gözlerinden beliydi ve anlatmam bitince babama şöyle dedim.
" Baba ne düşünüyorsun, sence oraya gitmelimiyim fakat buradaki arkadaşlarımı özlerim." dedim.
Babam:
" Bence gitmelisin , o menejerlerin sana bunu söylemesinin sebebi vardır. Berki seni futbolcu yapacak menejerler onlardır." dedi.
Ben:
" Bencede gitmeliyim, çünkü bu benim İLK KEŞFEDİLMEM. :))))