kırgın kar küresi'

2.8K 301 179
                                    


Yoongi ve Jimin arabaya bindiklerinde ortamda sessizlik hakimdi. Yoongi arabayı sürmeye başlayıp, kafasında kararlaştırdığı yere ilerlerken Jimin biraz heyecanlanmıştı ama Yoongi sanki okulun içinde olduğu gibi değildi. Suratında heyecan yerine durgunluk olmuştu. Jimin'in pırpır eden yüreğine karşılık fazla tuhaf olan bir durgunluktu bu. Jimin elini tutmakla bir şeyleri berbat ettiğini düşünmeye başlamıştı ama kendine buna inandırmamaya çalışıyordu.

Radyo öyle kısık bir şekilde çalıyordu ki Jimin'e gelen mesaj sesi şarkıyı gölgelemeye yetti. Jimin telefonunu eline alıp gelen mesaja girdiğinde Seokjin'in adını gördü.

S: Jimin, çağırdığım için üzgünüm ama eve gelir misin? Ufak bir kaza geçirdim, sana ihtiyacım var.

Jimin gelen mesajla oturduğu koltukta birden doğrulmuştu. Yoongi meraklı gözlerle ona bakıyorken ev arkadaşı için biraz korkmuştu. Seokjin çok farklı bir insandı ve Jimin kısa sürede onu gerçekten önemseyip sevmişti.

"Hyung, eve dönelim."

"Neler oluyor Jimin?" diye sorarken arabayı ters istikamete sokmuş ve eve giden yola girmişti bile.

"Jin Hyung, kaza geçirdiğini söylüyor." dediğinde Yoongi biraz daha asılmıştı gaza. Jimin ise ne olduğunu sormadan mesajı yanıtlamıştı.

J: Geliyorum.

-

15 dakikayı geçmeyen bir vakitte Jimin ve Yoongi apartmanın önünde durdurdukları arabadan inip demir kapıya doğru hızla hareket etti. Yoongi basamakları üçer üçer çıkıyordu ve uzun zamandır tanıdığı düşünülürse Jin için gerçekten endişelenmiş olduğu gözler önündeydi. Yoongi kapıya vuracakken Jimin'den anahtar sesleri bunu engellemişti. Jimin anahtarı çevirip eve adım atar atmaz gözleri salona ilişmiş ve Seokjin'i alnında kocaman bir pansuman pamuğu, boynuna takılmış olan mavi bir boyunluk ve kolunda bir alçıyla yatarken görmüştü. Yoongi koltukta yatan adama ilerlerken Jimin hızla kapıyı kapatıp salona Yoongi'yi takip etti. Seokjin'in tam karşısında olan tekli koltukta oturan Namjoon'u daha sonradan fark etti.

"Ne oldu Hyung?" diyerek Jin'in baş ucunda eğilmişti ev arkadaşı.

"İyi misin?" diye atılan Yoongi de ona eşlik etti.

"Daha iyiyim, bugün çekim vardı ve bazı konuklar kuş bakışı çekim istediler. Evet çok saçma ama bulabilecekleri en yüksek merdiveni bulup beni tepesine çıkardılar. Anladığınıza göre de düştüm işte." derken alnını tutmuş ve dişleri arasından bir sızlanma çıkarmıştı.

Jimin, Seokjin'in yastığını dikleştirirken ve onun için yapabileceği başka bir şey var mı diye bakınırken Namjoon konuşmuştu.

"Sana saçma işlerde çalışma dedim, şirkette bilgisayar alanında yeterince boşluk var."

Jimin, Namjoon'a dönmüştü, görünüşünün olduğu kadar sesi de güzeldi. Dar, koyu renk bir kot giymişti ve üstünde olan beyaz lakosunu kotunun içine sokmuştu. Gerçekten çok cool görünüyordu. Kumral dağınık saçlarıyla sanki star ışığı taşıyor gibiydi. Jin, arabalı olan bir tek o olduğu için hastaneden onu aramış olmalıydı ama araba Yoongi'deydi ve muhtemelen taksiyle gelmişlerdi.

"Olan oldu Namjoon, o işe hazır değildim. Konuşmak istemiyorum."

Jimin, şu anda cidden iş tartışmasına devam edip etmeyeceklerini merak etti ama Jin'in bu konudan sıkıldığı çok belliydi. Onlar eve gelmeden yeterince konuşulmuş gibiydi. Jimin lafa atlayıp ortamı dağıtmak için Namjoon'a doğru adım attığında Yoongi, Jin'in omzundan tutmuş ve geçmiş olsun dileğini iletip kendini diğer koltuğa bırakmıştı.

write us •yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin