KİTAP HAKKINDA ÖNSÖZ

6.1K 32 4
                                    

  Âlim sanma her gideni mektebe Yükle anlataman ilmi merkebe  

Ayfer 20 yaşına kadar Anadolu'nun şirin bir köyünde yaşayan genç bir kızdır.Hayalleri vardır.

Birgün babasının hazırlanın Ankara'ya gidiyoruz sözü ile yıkıldığı andır.

Baba Dursun Alkol müptelası bir babadır.Çalışmayıp Eşi Rahime hanım ve Kızı Ayfer'in el işi ile elde ettiği paraları ellerinden alan ahlaksız zavallı bir adamdır.Köyde kimse onu sevmez lakin Rahime hanım ve Ayfer hatırına susmaktadır.

Her insanın hayalleri,umutları vardır.Ve bu hayalleri gerçekleştirecek bir şehir...

Peki ya bu hayallerin yanına psikopat bir BİR EŞ eklenirse ne yapılabiilr?

Ayfer annesi Rahime'nin evi terk ettiği gece babası tarafından köylüleri olan Hıdır adında adama 500TL karşılığı satılması,Ayfer'in Hıdır'ı bıçak ile tehdit edip evden kaçması,

Plotonik aşkı olan Alper ile yolda karşılaşması,onunla eve gitmesi,alkolün etkisi ile Alper ile yaşanan kara gecesi,Alper ile geçirdiği 5 aylık süre sonunda Hamile kaldığını öğrenmesi bununa hazır olmayan Alper'in Ayfer'e zorla yaptırdığı kürtaj.

Kürtajdan 15 gün sonra Alper'in onu satması ve AYFER'İN GENELEVE DÜŞMESİ İLE BAŞLAYAN BİR HAYAT HİKAYESİ...

HER ERKEK ADAM DOĞAR AMA ADAM OLUMU BİLİNMEZ

Hani biri aşağılanacağı  zaman ağızdan kolaylıkla dökülen kelimeler vardır ya, "orospu, bak sen şu kaltağa, küçük fahişe, onun bunun piçi..." Söylemesi çok kolaydır hani. İnsanın içindeki kini, nefreti atar. Hiç düşünülmez kimdir bu insanlar bu kadar aşağılanmaya, küfürlerde başrolü edinecek ne yapıyorlardır diye. Bir de "Hem zevk alıyor hem de para kazanıyor daha ne olsun" zihniyeti... Nihayetinde yargılamak, sorgulamaktan daha kolaydır çoğu zaman... İşte tam da bu yüzden OKUMAK-BİLMEK gerekiyor.

Lakin okul kitaplarında yazan savaşlar, darbeler, fetihler, zaferleri bilmek yetmez. Onlar insanların hikayesini anlatamaz çünkü. İnsanlığın tarihi bazen sokağın bir köşesinde duran küflenmiş ekmeğinde, bazen dürüstlüğünde,

Hani bazen kendinizi kötü bir olayda boşlukta hissedersiniz ya..! ve o boşluğun dibine batmayı istersiniz,işte Ayfer de o simsiyah boşlukta dibe vurup geri çıkmamak istiyordu

Tam her şey bitti dediği anda kapısını çalan mucizeye hayır diyemeyen Ayfer, 3 yıllık çileli yıllar sonrası Deniz bey tarafından eş olarak genelevden çıkartılma teklifini kabul eder.

Buna göre, ülkenin en başarılı iş adamlarından biri olan Deniz ile evlenmek zorundadır. Bu yoldaki

en büyük yardımcısı ise gerçek arkadaş ve teyze dediği Leyla ve suzandır. Bu korkunç karmaşada, hayatın en gerçek sorularından biriyle yüzleşir 

Belki de Tanrı'nın bize hediye ettiği en güzel şeydi; bedenimiz. Ya buna sahip olmak isteyen onca erkek?

  Rahime hanım bir gece tartışma sonrası evi terk eder.Kimse ondan haber alamaz.Yıllar (15 yıl) sonra Ayfer'in ve Annesinin Ankara'da başlayan hayat hikayeleri bir tesadüf sonucu İstanbul'da kesişir. Annesi yaşlanmış ve çökmüş haldedir. 

Cehalet, sevgisizlik... Ekonomik koşullar, değişen Türkiye'nin yeni kültürüne adapta olamayan, kasabalıyken kentlileşemeyen bir aile. Aslında Elazığ'lı bir ailenin en büyük kızı AYFER ama bir şekilde bu yola sokuyor hayat onu. Yoksa o sırada genelevde çalışan hiçbir tanıdığı yok.

Tıpkı diğerleri gibi "Nasıl düştün" sorusu... Hayat kadınlarının en sinirlendiği soru buymuş. Hikâyelerini dinleyip "Ah ben seni önceden tanısaydım buralara düşürür müydüm" diyen erkek çok olurmuş ama bir kere de, "Al şu vizite parasını, senle yatmayacağım, sen bu hayatı hak Birincisi, onların "Alem" dediği dünyanın düzeni... Cumhuriyetleri var adeta; kanunları, kuralları.etmiyorsun" diyen çıkmazmış.

Erkeklerin bu yaklaşımı çok ikiyüzlü geliyordu ona. Yaşı büyütülüp babası tarafından satılanlar varmış. Bu soru sorulduğunda tekrar tekrar bu gerçekle yüzleşenler...   

Ayfer kocası Denize acı dolu her bir yılı 10 yıla bedel üç yılını şu şekilde anlatıyordu.

KadınınHer çeşidi var. Ama devlet hastanesindeki heyetten tut ahlak polisine, hatta genelev kapısına kadar her aşamada yolundan çevirmeye çalışıyorlar geneleve ilk girecek kadınları. Çünkü kapıdan ayağını atıp vesikayı aldığın anda kurallar değişiyor, çıkmak çok zor. 

Üstelik genelev, devletin güvencesinde, kontrolünde bir yer ve sana daha enteresan bir şey söyleyeyim, oraya girmek isteyen kadın "Ben geldim" deyip istediği geneleve giremez. Nerede eksik kadro varsa oraya gönderilir...

Dışarıda insanların "Alem" dediği dünyanın düzeni... Cumhuriyetleri var adeta; kanunları, kuralları. "Nasıl düştün" sorusu... 

Leyla ablanın  en sinirlendiği soru buydu...

 Hikâyeyi dinleyip "Ah ben seni önceden tanısaydım buralara düşürür müydüm" diyen erkek çok olduğunu lakin  bir kere de, "Al şu vizite parasını, senle yatmayacağım, sen bu hayatı hak etmiyorsun" diyen çıkmadı der iç geçirir ve  erkeklerin bu yaklaşımı çok ikiyüzlü gelirdi ona. 

Yaşı büyütülüp babası tarafından satılanlar var.Kocası tarafından satılanlar var.Annesi tarafından satılan var haa!birde para kazanmak için keyfine gelenler var.

Adına 


Adına nefis denmiş şaşırtır iki vurup

Zevke endeksle inmiş şaşırtır iki sorup

Benim diyen kafesin buymuş yakan lisanı

Daralttığı nefesin dilden akan nisanı.

Biraz dursam geriden nefsi dener dururum

Bozulur kalp seriden sine yener kururum

Ruhumun çıplak yanı dalar sefaya tene

Gördüğüm her bir tanı salar cefaya gene.

Namlusunda yatağım kendinden deli fişek

Daha neler katayım bendinden belli döşek

Mecrasında odunda dört döndüm çaktı beni

Ben kimlerin yadında zor söndüm yaktı teni.

Barınağın gizlisi karartır zar ağlatır

Haramıyla sözlüsü sarartır zor çağlatır

Hem bilir hem yaparız nefis döküğü iler

Düzgün yoldan saparız yürek söküğü diler.

KİRALIK BEDENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin