BÖLÜM 1 "Yeni Okul"

1K 41 4
                                    

Sabah sabah alarmım tarafından uyandırılmak beni çok kızdırıyor.Bu arada ben Deniz.Yeni bir okula başlıyorum.Bu gün ilk günüm.Evde tek kişi olunca alarm ile uyanmak normal bir şey.Kıyafetlerimi giyinip banyoda ihtiyaçlarımı giderdim ve aşağı kahvaltı yapmaya indim.Hemen kendime bir tost hazırlayıp öylece dışarı çıktım.Biraz ilerde otobüs durağı var oraya gidip beklemeye başladım.Otobüs gelince de hemen bindim.Neredeyse herkes benim gittim okuldandı.En arkada boş bir yer vardı.Hemen geçip oturdum.Yanımda kulaklık takmış uyuyan bir oğlan vardı.Bir anda gözünü açmasıyla göz göze geldik.Çok tatlıydı.Bana küçük bir gülümseme yolladı.Bense öylece baktım.Okul'un önünde otobüs durdu ve indim.Tabi o da arkamdan indi.Aaaaaaa ben bununla aynı okula gidiyorum.Bahçeye girdiğim andan itibaren ağzım açık kaldı.O nasıl bir okuldur.Resmen cennet.İçeri girip sınıfımı bulana kadar az kalsın bayılıyordum.Cam tarafının tam ortasına geçtim.Ee sonuçta canım sıkıldıkça dışarıyı izlerim.Otobüste yanımda oturan oğlanda geldi ve arkama oturdu.Bir de aynı sınıftayız.O oturur oturmaz kızlar başına toplandı.Tabi o aldırmadı.Ellerindeki hediyeleri sıraya koydular ve

"Lee Jung Suk seni seviyoruz çok seviyoruz

Diye bağırmaya başladılar.Ben onları gülerek izliyordumki bir anda onun bana baktığını fark ettim.Yüzünde sadece bir ifade vardı ama bu ifade ne mutluluk ne de kızgınlıktı.Sadece üzgündü.Belliki bu durumdan hoşlanmıyordu.Kulaklığını takıp şarkısını son ses açtı ve kafasını cama çevirdi.Ben önümü dönüp kafamı sıraya koydum.Telefonu elime alıp instagrama bakmaya başladım.Biraz öyle vakit geçirdim.Sonra hoca geldi.Önce yoklama aldı.Bana dönerek

"Gel ve kendini tanıt

Dedi.Hemen çıktım ve kendimi tanıtmaya başladım.

"Herkese merhaba ben Deniz bu okula yeni geldim.Eğer hakkımda merak edip sormak istediğiniz bir şey varsa sorun

Dedim.Sonra bir kız "ben" diye seslendi.Sorduğu soru ise "Gelme sebebin nedir"oldu.Ben de

"Aslında ailemle kalıyordum ama şimdi tek kaldım.Annem ve babam gitti.Ben de okul değiştirdim.Nedeni bu

Dedim.O oturunca ben de yerime geçtim.Ders bitsin diye dualar etmeye başlamıştım ki bir anda zil çalınca yerimden fırlayıp koşar adımlarla lavaboya gittim.Az kalsın patlayacaktım.Oradan direk bahçeye geçtim ve bir banka oturdum.Güneş tam yüzüme vurduğu için uykum gelmişti.Kafamı arkaya verdim ve gözlerimi kapattım.Biraz zaman geçtikten sonra yüzüme vuran güneş kayboldu.Biri güneşi kapatıyordu.Gözlerimi yavaşça aralayıp baktım.O kişi Lee Jung Suk'tu.Kafamı kaldırıp ona döndüm.

"Sen???

"Ben ne?

"Neden yanıma geldin.Bir şey mi isteyecektin

"Hayır sadece boş bank yoktu ben de mecburen buraya geldim

"Peki sen otur ben zaten kalkacağım.

Dedim ve direk kalktım.Ben giderken karşıdan iki tane kız geliyordu.Biraz bekledim ve tam tahmin ettiğim gibi Lee Jung Suk'un yanına gittiler.Ama o hiç tepki vermedi.Aslında iyi yaptı sonuçta böyle pis kızlara yüz verdikçe daha fazlasını isterler.Geri arkamı dönüp sınıfa gittim.Bu gün hiç geçmeyecekmiş gibi duruyordu.Sıraya kafamı koydum ve uyudum.Ne kadar oldu bilmiyorum ama sınıfta ne çanta ne de bir insan vardı.Bir tek ben.Hemen çantamı alıp okuldan çıktım.Koşar adımlarla otobüs durağına gittim.Allah'tan otobüs daha yeni geliyordu.Gidip bindim.Saat bayağı geç olmuş o yüzden kimse yoktu.Bir tek en arka koltukta oturan Lee Jung Suk hariç.Tekli koltuğa geçerek kulaklığımı taktım.Saatlerdir ortalıkta dolanıyorduk.Şöföre biraz yaklaşıp

"Neden saatlerdir buralarda dolanıyoruz

Diye sordum.Bu sorum adına otobüsü aniden durdurdu ve bana doğru gelmeye başladı.O kadar çok korkuyordum ki ne yapacağımı bilemedim.Şansıma Lee Jung Suk'da uyuyordu.Hızlıca yanına gidip uyandırmaya çalıştım.Ama nasıl bir derin uykuysa uyanmadı.Şöför yanıma gelip beni bileğimden tuttuğu gibi aşağı indirdi ve ilerdeki ormana sürüklemeye başladı.İmdat diye bağrıyordum.Ama beni duyan bir Allah'ın kulu bile yoktu.O sürükledikçe ben bir yerlerden tutunmaya ondan kurtulmaya çalışıyordum.Bayağı sürükledi ve bir eve getirdi.Resmen ormanın içinde gizli olan bir eve getirdi.Ağlayarak

"Bırak beni lütfen.Sana yalvarıyorum ne olur bırak gideyim

Dedim.Beni kanepeye fırlattı ve yaklaşmaya başladı.Ben ağladıkça o gülüyordu.Gözlerimi sıkıca kapatıp ellerimle ona hızlı hızlı vurmaya çalıştım.Sonunda iyice yaklaştı ve ellerimi tuttu.Ben korkudan hem ağlıyor hem de çırpınıyordum.Bir anda ellerimin serbest olduğunu hissettim.Gözlerimi açıp baktığımda Lee Jung Suk'un adamı dövdüğünü gördüm.Onu etkisiz hale getirince yanıma geldi ve

"İyi misin?

Diye sordu.O kadar çok korkmuştum ki hem ağladım hem de ona sarıldım.Benim hayatımı kurtarmıştı.

"Teşekkürler Çok teşekkürler

Dedim ve gerisini hatırlamıyorum.
Gözümü açtığımda karşımda o vardı.

"Hey iyi misin?

"Evet

"Birden bayılınca bir şey oldu diye korktum.

"Teşekkürler hayatımı kurtardın.

"Eğer iyi değilsen burada kal

"Burası neresi

"Benim evim

"What? Nasıl geldim buraya

"Ben getirdim

"Kim dedi sana getir diye

"Sen baygın olduğuna göre geriye tek seçenek oluyor o da ben

"Benim eve gitmem lazım

"Git tutan yok ama sonra birilerine yem olursun

"Hahaha çok komik

"Komik ki söylüyorum

"İyi tamam ama nerede kalacağım ve aileme telefon etmem gerek

"Seni taşırken herhangi bir telefon görmedim.

"Aaaaaaaaaa nerede telefonum

"Nereden bilebilirim

"Peki telefonunu ver

"Ne?

"Telefon diyorum

"Emir mi veriyorsun hem de ben seni buraya kadar taşımışken

"Oooooofff telefonunu verebilir misin?

"Hah şöyle sen burada kal telefonu al işin bitince çağır

"Peki

Dedim.O da odadan kendine kıyafet alıp çıktı.Kim bilir ailem beni nasıl merak etmiştir.Sonuçta Yeni bir okulda ilk günüm ve iyi giden bir tek şey bile yok.Daha ilk günden telefonumu kaybettim.Başım fena halde dertte.Bir kaç kez aradım ama ne annem ne de babam açmadı.O sırada çok yorulduğumu hissedip hemen kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Yorum+vote

Hikayeme hoşgeldiniz.iyi okumalar

AŞIKLAR OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin