Bir kadın geçiyor içimden.
Elleri saçlarında, adımları güçlü ve sakin,
içime işleyen bir kadın.
En büyük mücevheri dudağının kenarında taktığı gülümsemeydi benim için.
Ve elinden her an düşmeye hazır son sigarası.
Ona baktığım her vakit tazeleniyordum.
Kusursuz bir cinayet gibiydi...Beni neden sevmedin?
Bu soruyu kendine çok sordun mu sen de? Ben çok sordum.Neden sevmedi?
Yanlış bir insan olup olmadığını kendin de bilirsin, kendi yanlışların bellidir. Zaten o sevmediyse yanlış kesin sendedir.Peki neden kendini düzeltmeye çalışmıyorsun? Madem Sorun sende?
Ben onu sevdim, hem de çok sevdim. Benim için kusursuzdu, altın orandı.
Yaradılışın en güzel hali, cennetin kapıları gibiydi.
Ya sonra? İşte o soru çıkageldi...
Çünkü ben onun için öyle değildim, benim hep kusurlarım vardı, bir şeyler hep eksikti, hep bir kötüydüm ben.Çok da haksız değildi.
Hiçbir zaman, beni sevmiyorsa sorun bendedir diye düşünmedim, kendimde kusur aramadım, sadece çok sevmek yeter sandım.
Ama artık düşünüyorum.
Sevilmemenin sebebi ben olabilirim, neden olmasın?
Beni sevmedi diye ona suçlayacak değilim, belki benim de düşünmem gereken şeyler vardır, Bu bir özveridir ve özveride bulunmadan devam ettiremezsin güzel şeyleri.
Hatırla. O yanındayken Kendini nasıl hissediyordun?
Mutlu değil miydin?Mutluydun. Onun parmak uçlarında öpüp, yoluna kurban olurum demedin mi? Dedin.
Yine de gitti.
Sonra da kendine sorup durdun, ben onu bu kadar severken nasıl olur da gider diye? Hep ona yönelttin soruları, kendine hiç sormadın.
Gel kendimize sorular soralım bu sefer, gel beraber oturalım şu pencere önünde, sen bir yıldıza bak anlat derdini, ben başka bir yıldıza.
Anlattıkça iyileşiriz belki. Kendimize dinledikçe döner gidenler belki.
Dönmezlerse, sen bana üzülürsün, ben de sana. Elden bir şey gelmez bazen, alış buna da.
Sen de bir gün okursan bu yazıları sevgilim, Seninleyken kusursuz olamadığım için özür dilerim, bağışla beni.
Kaybedenlerin, arkada kalanların, pencere önünde yıldızlara bakıp öylece duranların, durmadan soracağı tek sorudur bu, belki cevabı bile yoktur.
Beni neden sevmedin?
Cevabını bulamazsın belki ama kendi içine yeterince bakarsan, bir daha bu denli yaralanmazsın, kendini biraz daha tanırsın.
Sevginin olmadığı bir hayat yarımdır ve sevgiye ihtiyaç duymamak koca bir yalandır.
Pencerenin önünde yerleştirdiğin çiçeğin bile sevgiye ihtiyacı vardır.
Ve üzerine düşeni yapmadığında, ona yeterince sevgi ve ilgi göstermediğinde yani kusur sende olduğunda, o çiçek solup gider.
Kural bu.
Bunu görmeli ve kendini herkesten önce kendin soruya çekmelisin.
Asla kolay bulunmayan o şeyi, sevgiyi, bencillikle kaybetme. Soruları kendine sormaktan çekinme.
Sen kendini tanıdıkça daha da büyür içindeki sevgi
Ve kadınım...
Güzel kadınım benim.Bu sorunun muhatabı benim aslında, biliyorum.
Bir gün gelirsen, ben yine o pencerenin önünde olacağım. Biraz sakin, biraz utanmış ve hâlâ sana olan sevgi ile dolup taşmış...
Beni neden sevmedin?
Önce kendime, sonra sana soracağım. Öğrenmeliyim
Ve bu sevgiyi yitirmektense, beslemeli, daha da büyütmeliyim...
Lakin, bir kadın...
Sorulara hükümsüz, cevaplara sağır ve bana kör. Öyle sevilesi, öyle küstah...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Neden Sevmedin?
RandomZEUS KABADAYI Vasiyetim şu... Varsa param, hepsini bağışlayın. Vücudumda kullanılabilir ne kadar organ varsa ve kime ne yarıyorsa dağıtın. Ama kalbimi vermeyin. Kalbim Sadece ona ait ve hep öyle kalacak. Ben ondan başka kimseyi sevmeyeceğim, sevemem...