First Love

VII

JustPlayer:
Hoseok.
Senden bir şey isteyebilir miyim?

LittleFlower:
?

JustPlayer:
Bana fotoğrafını atar mısın?

LittleFlower:
Bunu neden yapayım?

JustPlayer:
Ben, bilmiyorum.
Sadece yüzünü görmek istiyorum.
Seni gerçekten merak ediyorum.

LittleFlower:
Pazartesi spor salonuna gel demiştim, o zaman görürsün.

JustPlayer:
Lütfen çiçek çocuk.
Beni kıracak mısın?

LittleFlower:
Atarsam, beni görecek misin?

JustPlayer:
Nasıl?

LittleFlower:
Beni duyacak mısın Yoongi?
Senin için ağlamalarımı duyacak mısın?
Veya görecek misin ne halde olduğumu?
Ne kadar yorulduğumu hissedecek misin?

JustPlayer:
Hoseok ben..
Ben çok üzgünüm.
Seni kırmak veya incitmek istemiyorum.
Üzülmeni istemiyorum.
Sana bir yerin olmayan hayatımdan defol demiştim evet ama artık öyle değil.
Seninle konuşmayı seviyorum.
Bu yüzden lütfen kendini yıpratma.

LittleFlower:
Ne değişti Yoongi söylesene?
Bana o şeyleri söylediğin günden bu yana ne değişti?
Neden hayatında şimdi bir yerim var?

JustPlayer:
Bilmiyorum ama gerçekten üzülmeni istemiyorum.
Ne olursa olsun iyi birisin, her ne kadar sapık gibi her şeyimden haberin olsa da üzülmeyi hak etmiyorsun.

LittleFlower:
Beni sevecek misin Yoongi?
İleride beni sevecek misin yoksa boşu boşuna mı aptal kalbimi heyecanlandırıyorsun?

JustPlayer:
İleride seni sevmeye çalışacağım Hoseok.
Sen gerçekten güzel seviyorsun ve ben buna karşılık vermeye çalışacağım.
Ama şu an lütfen fotoğrafını bana at.

LittleFlower:

JustPlayer:
Ah.
Bu...

LittleFlower:
Üzgünüm Min Yoongi.
Sevilemeyecek kadar çirkin olduğum için üzgünüm.

JustPlayer:
Hoseok.
Sen çok güzelsin.
Ciddiyim, gördüğüm çiçeklerden bile daha güzelsin.
Şeye benziyorsun..
Gün ışığına.

LittleFlower:
Saçma.
Güzel değilim Yoongi.
Yalan söylemeye gerek yok.

JustPlayer:
Gördüğüm en güzel çiçek sensin.
Çiçek çocuktan vazgeçtim, artık çiçeğim diyeceğim.
Lütfen üzülme çiçeğim.
Pazartesi günü görüşürüz.