Uyurken birden boşluğa düşüyor gibi olup kısa kalp krizi geçirmekten nefret ediyorum. Yine böyle bir şeyle uyandım. Saat 03:05 ti. Mutfağa gidip su içtim. Duvara odaklanıp öylece bekledim sonra gözümü odakladığım yerden ayırıp odama döndüm. Halıya, duvara vs. odaklanıyorum garip bir şekilde. Telefonumu alıp yatağımın üstüne oturdum. Annemgil bu sabah babamın işlerinden dolayı yurtdışına çıkmışlardı. Ve 2 hafta sonra gelecekler. Kuzenim yarın yanıma gelecek. Şuan evde tekim yani. Bi cinayete kurban gitmek için mükemmel bir gece. Ah ne saçmalıyorum! Facebooka girdim. Bir mesaj gelmiş.
"Seni izliyorum."
Hey güzel şaka. Hangi salak böyle bir şaka yapmak ister ve insanların inanacağını düşünür ki? Profiline bakayım tanıyor muyum bunu. Profil fotoğrafı yok. Imm peki arkadaşlarına bakalım. Hiç arkadaşı yok! Durum vs. de paylaşmamış. Bu biraz ürkütücü olmaya başladı. "Ya saçmalama böyle bir şeye inanmıyorsun değil mi?" Diyordu bir yanım. Diğer yanım ise "Tehlikedesin." Diyordu. Ve ben tabiki bunu saçma bir şaka olarak ele almayı seçtim. O arada tıkırtılar gelmeye başladı alt kattan. Elime cetvel ve makas aldım gerçekten aşağıda bir seri katil varsa bunlar onu öldürmeye yeticek gibi. Sırıttım ama içten içe endişeleniyordum. Kapıyı yavaşça açtım odalara bakarak merdivenlerden aşağı inmeye başladım.