Bayan Sakar ,Bay Çapkın

62 1 0
                                    

Fotoğraftaki Aşkıınnn :)))

Yelelerine sıkıca sarıldığım pegasusun üzerinden çikolata dağına baktım. Şekerleme ağaçlarının tatlı kokusu bütün benliğimi transa sokmuş gibiydi. Yavaşça kalçalarımı sallayarak çikolata dağına ulaşmaya çalıştım. Krepten evler bana göz kırpıyordu. Dağa ulaştığımızda tatlı kokuyla iç çektim.Ardından pegasusun başına ufak bir teşekkür öpücüğü verip uzun bacaklarımda çikolata dağına ayak bastım. Jelibon adamlar seviç narasıyla yanıma doğru koştururken yüzlerindeki sevimli ifade gitmiş, ince dudaklarını gere gere konuşan annemin benzgin bakışları gelmişti.Korkuyla geriye doğru bir kaç adım attım.Rüyamda bile rahat bırakmıyordu!Kısa süre sonra hepsi bir ağızdan bağırmaya başladı.’’ Kalk artık, iş görüşmesine geç kalacaksın!’’ Korkuyla geriye doğru sendelerken çikolata dağından aşağı yuvarlanmaya başladım. Sonum geliyordu, ta ki yumuşak yatağımda nefes nefese uyanana kadar. Teknik olarak yine sonum gelmişti, en azından aşağı düşüp, beyin pekmezimi akıtmıyordum. Bakışlarımı güneş ışınlarını engelleyen gölgeye çevirdim. Tabi ki annemdi.İnce, kavisli kaşlarını çatmış, dudakları ince, gergin bir çizgi halini almıştı. Elleri belinde bana bakıyordu!Tehlikeli ifadesine karşın en sevimli gülümsememi ve yavru köpek bakışını takınarak ayağa kalktım. Uzanıp annemin boynuna kollarımı dolarken hayatımı karartacak sözleri söyledi.’’ İşe geç kalacaksın, Aşkın! Kalk artık saat 9 oldu!’’ diye haykırdı endişeli gözlerle. Sözleri doping etkisi yaratırken hışımla başımı çalar saate çevirdim. Her zaman ki tipik anne hareketiyle yarım saat önce kaldırdığını düşünmüştüm ki büyük bir yanılgı içerisinde olduğumu kavradım. Bir çığlık savurup uyku mahmurluğuyla dolabıma koşturdum.İspanyol paça, krem rengi bir pantolonu bacaklarıma geçirirken uzanıp yarım kollu, lacivert gömleği üstüme geçirdim. Geceliği kaldırıp odanın bir köşesine atarken hafif bir makyaj da karar kıldım.Şeftali rengi bir parlatıcı sürüp yanaklarımı çimdikleyip odadan dışarı çıktım. Krep kokusu tüm eve yayılmışken annemi unutmuştum. Çikolatalı krebi ağzıma tıkıp kapıya doğru koşturdum. Akşamdan öz geçmişimi yerleştirdiğim lacivert çantamı, lacivert, platform topuk ayakkabıları da ayağıma geçirip merdivenlere doğru koşturdum.Krebi zar zor yutup beş parasız bir şekilde Karahan Holding’e doğru ayaklarımı sürükledim.

’’ Ne yapıyorsun, Acar?’’ diye mırıldandı genç adam. Kadın, genç adamın günlük sakallarında elini gezdiriyor, boynuna sulu öpücükler konduruyordu.’’ Sevgilimi öpüyorum?’’ diye mırladı kadın yılışıkça. Ahtapot kadın gibi çıplak bedenini erkeğe yapıştırmıştı. Kolları genç adamın bedeninde dolandıkça adam ondan iyice soğuyordu. Sıkılmıştı artık, tek gecelik ilişkileri tercih ederdi, bağlanmayı sevmezdi. Bu yüzden magazin dergilerinde, gazetelerin 1. sayfalarında çapkınlığıyla anılır, dillere sakız olurdu.Sertçe kadının bileğini tuttu, hafifçe çevirip çıplak bacaklarını kadının bedenine sarıp, kadını altına aldı. Altın rengi gözleri buz gibiydi. Kadının bileklerini elleri arasına aldı. Canını acıttığını biliyordu fakat umurunda değildi.’’ Sakın,’’ diye tısladı.’’ sakın beni sıkma. Yılışma, sadece bir kerelik bir şeydi bu. Tekrarlanmayacak bir şey. Tamam mı?’’ Kadın sırıtarak başını salladı. Onu yola getireceğini, koynuna girerek mevki sahibi olacağını düşünüyordu. Çıplaklığını umursamadan yataktan kalkıp kıyafetlerini üstüne geçirdi. Telefonu çalıyordu. Sinir bozucu melodi odayı doldururken telefona uzanıp arayan numaraya baktı.Babasıydı.Yeşil tuşa basıp telefonu kulağına götürdü. Arkasına bile bakmadan odadan çıkarken kadının planladığı sinsi planları bilmiyordu.’’ Efendim baba?’’ diye mırıldandı sıkıntıyla.’’ Koray, beni dinle, evlat. Bu ihaleyi almamız gerektiğini biliyorsun, konuştuğumuz şeyleri hatırlıyor musun?’’ diye sordu adam. Yılların verdiği olgunlukla sesi daha olgun, daha kendinden emin çıkıyordu. Yapacağı şeyden hoşnut değildi ancak bu ihale onun için gerçekten önemliydi.’’ Hatırlıyorum.’’ dedi Koray kısaca.’’ Öyleyse planı uygulamalısın, Koray. Bunu istemediğini biliyorum, emin ol bende istemiyorum. Fakat...ne kadar önemli olduğunu biliyorsun.’’ dedi adam sıkıntıyla’’ Tamam, tamam, uygulayacağım. Şirkete gidiyorum şimdi. Akşama görüşürüz.’’ 

Aşkın, olacakları bilse iş görüşmesine gittiği için ayaklarına balyozla vururdu.Ama nereden bilebilirdi ki, bu oyuna dahil olup kendini oyuna kaptıracağını, oyunun gerçek olacağını?

Bayan Sakar ,Bay ÇapkınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin