3.Bölüm

35 1 0
                                    

“ Nereliyim demiştin.” diye sordu Koray sıkıntıyla.Yemin ederim ağzını yüzünü parçalamak istiyordum.

“ Babam Kırıkkale’de doğmuş, annem Ankara’da. Ben de Ankara doğumluyum. Ancak babamın babası Elazığ doğumlu, annesi ise İzmir. Annemin annesi Sivas, babası da Kars doğumlu. Ben..açıkçası nereli olduğumu bilmiyorum.” dedim çekingen bir şekilde. Ağzımdan çıkanlara neden engel olamıyordum ki?!

Lanet olsun.

“ Sana nereli olduğunu sordum, soy ağacını değil.” diye gürledi Koray hayretle. Orospu çocuğu!

“ Ben de sana nereli olduğumu bilmediğimi söyledim!” dedim büyük bir öfkeyle. Kıpkırmızı kesildiğime emindim ancak kimin umrunda! Ağzının payını vermeliydim.

Sakin ol, Aşkın, sakin ol. Sadece 2 hafta, sakin ol.

“ Bak, ani çıkışım için özür dilerim ama cevapların öyle sinir bozucu ki...” dedi sakin olmaya çalışarak. Dişleri arasından konuşuyordu. Arabada olmasak yapacağımı bilirdim.

Domuz herif. Domuz, domuz, domuz, domuz. Altın gözlü domuz! Yakışıklı domuz, ama her şekilde domuz.

Düşüncelerle kıkırdadım. Allahım ne saçmalıyordum ben böyle?

Başımı çevirip Koray’ı incelemeye karar verdim. Geniş araba, onun bedeni yüzünden daracık geliyordu. Altın rengi gözlerinin içinde rengarenk hareler bulunuyordu.

Gözleri o kadar güzeldi ki kendi kendime yakarış içine girdim. Hayır, beni de Allah yarattı?! Niye benim gözlerim kahverengi anlamıyorum ki! Sen Pazartesi yaratıldın kızım, o Cumartesi.

“ Doğru.” diye mırıldandım. Doğru. Oflayarak kollarımı birbirine kavuşturdum.

“ Sen iyi misin? Bana bakınca bir gülüyorsun, ardından somurtuyorsun, değişken ruh haline bayılıyorum, prenses.” dedi ve göz kırptı. Ardından yanlış bir şey söylemiş gibi susup, direksiyonu çevirmeye devam etti. Değişken ruh haline bayılıyorum. Kıkırdayarak ona döndüm.

“ Utandın mı sen?” diye sordum kıkırdayarak. O sırada evin önüne gelmiştik bile.

“ Ne? Tabii ki hayır, saçmalamayı keser misin, Aşkın? Hem geldik bak, evine git hadi. Ben seni ararım, olur mu ?” dedi huzursuzca kıpırdanarak.Sözleri biter bitmez duvarlarına çekildi.Sinirlerimi bozuyordu, hemde her hareketi.

Homurdanarak arabadan çıkmıştım ki kolumdan tuttuğu gibi arabaya çekti.

Sert bakıyordu. Çok soğuk.Titreyerek kolumdaki eline baktım. Ancak o elini çekmiyordu. Çekmek gibi bir niyetinin de olmadığı da ortadaydı. Bakışlarımı tekrar altın bakışlara çevirdim.İçimi ısıtıyordu bakışları.

Gülümsedim.“ Nişanlına öpücük vermeyecek misin, Aşkın? Bu arada yarın alyans bakmaya gitmeliyiz.” dedi sırıtarak. Beyaz, düzgün dişlerini göstererek sırıttı. Gözlerimi devirerek istemeye istemeye yanağına uzandım. Dudaklarım hafifçe tenine temas ettiği an geri çekildim.

Bayan Sakar ,Bay ÇapkınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin