Multimedia'da Derin'in mezuniyet kıyafeti var. İyi okumalar.
Kelimelerle anlatamadığım güzel İzmir'im. Seninle vedalaşmak aklıma bile gelmezdi.
Babamın işi nedeniyle İstanbul'a taşınıyoruz. Annemin ölümünden sonra o da ister istemez işinde geri kaldı. Gideceğimiz yerde beni bekleyenleri merak ediyorum. Yeni arkadaşlar, yeni yerler.. Alışık olmadığım şeyler bunlar. Pek insan içine çıkan biri olduğumda söylenemez.
Daha henüz bi erkek arkadaşım bile olmadı. Daha doğrusu ben hep engel oldum. Çünkü tek sevdiğim biri vardı. Onuda zaten benden alıp götürdüler. Onun gibi biri karşıma çıkabilir mi bi daha? Sanmıyorum. Keşke yaşasaydı da ona sevdiğimi söyleyebilmiş olsaydım. Geç kaldım. Hem de bayaa geç..
Kaan'la 5.sınıftan beri aynı sınıftaydık. Onunla çok iyi anlaşamasakta ben konuşmak için çaba gösteriyordum. 8.sınıfa kadar bu hep böyle devam etti.
Mezuniyet günü benim en lanetli gecemdi.
Pudra pembesi straplez mini elbisem ve krem rengi topuklu ayakkabılarımı giydim. Saçımı salmıştım. Garden Life'a girdiğimde herkesin gözü üzerimdeydi. Kendine hiç bakmayan birini böyle görmek şaşırtmış olmalı. Masaya gittiğimde ilk defa Kaan'la göz göze gelmiştik. O romantik havada bi salaklık yaptım ve dengemi kaybedip düştüm. Kendimi rezil hissediyordum ki tam o sırada elimi tutan Kaan'la tekrar göz göze geldik.
-Hooop dikkatli ol. Daha yeni başlıyoruz, ne bu enerji? Bu arada bugün yine çok güzelsin Derin.
-Ben? B-b-en mi? Teşekkür ederim Kaan.
Ondan böyle birşey duymak hoşuma gitmişti. Onun ağzından böyle bişey çıkacağıda aklıma gelmemişti. Onu seviyordum.
Masaya oturduktan sonra konuştuk. O yurt dışında geri kalan eğitimini tamamlayacaktı. Görüşemeyeceğimizi sanarak sordum :
-Peki bizi unutacak mısın?
-Tabiki hayır, güzel anılarımız oldu. Belki onları unutabilirim ama seni unutamam Derin. Çünkü ben hep bu anı bekledim. Ama gideceğimi bildiğim için hiçbir zaman yakın olmak istemedim.
Çıkan dansta eşlik etmem için bi anda yerinden kalktı ve elini uzattı. Dans ediyorduk, çılgınlar gibi eğleniyorduk. Gün hiç bitmesin istedim.
...
O gece benim için çok güzeldi. Taa ki bitene kadar. Herkes geri döneceği servisine biniyordu. Arkadaşlarla vedalaştık. Kaan'ı göremedim. Sanırım binmişti. Az buz el sallayan birini gördüm, oydu. Ben el sallarken içimde kötü bir his vardı. Sanki onu bir daha hiç göremeyeceğim hissine kapıldım.
Eve vardığımda acı haberi duymuştum. O gün ne kadar çok ağladım bilemezsiniz. Bindikleri servis şoförü bi ara uyuklamış ve uçurumdan aşağı yuvarlanmışlar. 12 kişilik servisten bi tek 5 6 kişi yaşayan. Bu kişiler arasında Kaan da yoktu. Arkadaşlarıma üzülürken onunda öldüğünü duyunca 1 hafta kendime gelemedim.
Artık sevmekten korkuyorum. İlk Kaan, sonra Annem. Hayat tüm sevdiklerimi elimden alıyor. Ben daha başka kimseyi de sevmek istemiyorum bundan sonra. Korkuyorum. Çok korkuyorum.
-Hadi baba benim valizlerim hazır, çıkalım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin
ChickLitHani bakmaya kıyamadıkların vardır. Seni yarı yolda bırakabileceği aklına bile gelmeyen. Yalnız kaldığımızda insanların gerçek yüzünü görürüz. İyi günümde varsan neden kötü günümde gitmek zorundasın?