Şimdi size ne yaptığımı yazayım yarım saattir mal gibi çocuğun karşısında oturuyorum, konuşunca da gerilip saçmalıyorum.
Rezilsin Nisa rezil..!
"Sakin ol artık, kusura bakma demiyecektim ama çok gerginsin, ilk defa mı çıkıyosun bi erkekle? "
Oha çıkıyosun derken, ayrıca çok mu belli etmiştim ki ilk olduğunu, hemen ilk izlenim havasını atmam lazım, yoksa eve gidince kafamı duvarlara vurmak istemiyorum.
"Evet ilk, fazla gezmeyi sevmediğim için pek takılmam böyle yerlerde. Ayrıca? "
Az kalsın çıkıyosun derken dicektim, okey Nisa sakin hala demedin, o benden cümlemin devamını getirmemi beklerken, ben 'neyse' dedim sadece.
"Tamam başlayalım mı artık yarım saat dinlendik gibi baya"
Haklıydı.
"Tamam? " Dedim sorar halde çünkü ne yapacağımızı tam bilmiyordum, biliyordum aslında ama Deniz'le ne biliyim, durumlar ortada, yine bi sakarlık yaparsam ne yapacağımı bilemiyorum.
"Tamam?? " Dedi o da.
Hadi ama ben senden bekliyorum, sen benden bekliyorsun, peki.
"Hobilerin neler? İlk soru"
Diyip iyi olduğunu düşündüğüm gülümsememden gönderdim.
Karşılık verip biraz düşündükten sonra, sıralamaya başladı zaten.
"Çizgiroman okurum.
Basketbol ile ilgileniyorum.
Marvel tutkum var yani CD koleksiyonu demek oluyo bu.
Ve sanırım şimdilik bu kadar "
Vay be iyiymiş
"Peki ya senin hobilerin? "
"Beniim çok yok aslında,
Kitap okumak,
Yabancı filmler ilgimi çeker benim de seri olarak,
Bir de çizim yapıyorum"
Aklıma gelenler bunlardı, ne yapabilirim.
Dinletikten sonra güldü tekrar, sizce de fazla gülmüyormu yaa.
"Zıt hobiler peki, fobilerin? "
"Karanlık ciddi bir şey olmaz ama sevmiyorum, bir de kediler saldıracaklarmış gibi gelir"
Dedim yüzümü hafif buruşturup alt dudağımı hafif önemli uzatarak, istemsiz olmuştu her şey onun gözünün dudaklarıma kaydığını görünce afalladım biraz sonra görmemezlikten geliyim dedim, sonra kendine gelince ıhm tarzı sesler çıkarıp konuşmaya başladı, tabi benim aklım başka şeylerde. Tövbe ya
"Benim fobilerim, yükseklik çok yok ama olur ya baş dönmeleri felan öyle, bir de su. "
Niye şaşırdığımı bilmesem de garip gelmişti,
"Nasıl su? "
"Deniz ya giremem geriliyorum"
"Hee, aman boş ver saçma bir yer zaten"
Dedim, neden dedim diye sonra düşünecektim şimdilik rahat olmalıyım biraz daha çocuğun benden kaçmasını istemem şahsen, hızlandırmak amaçlı hemen geri konuştum.
"Soru cevap yapalım mı? "
"Olur sen başla"
"Tamam, kendini 3 kelime ile tanımlarmısın? "
"Fazla mı basit oldu sanki ne"
Diyip güldü, biraz basitti ama aklıma bir şey gelmiyorsa burada benim ne suçum vardı yahu.
"Seni de görücez dedim" Gülerek.
"Peki, kendimi ımm dobra, üşengeç, oyun delisi olarak anlatırdım, ki anlattım :D"
Burda benziyorduk işte biraz.
"Oyun delisi derken? "
"Oyun, telefonlarda rekabetli oyunlar felan, can sıkıntısının kurtacısı oluyorlar"
Mantıklıydı aklıma bi yere not ettim bunu.
"Sıra bende sanırım üşengeç, -burda güldüm ona bakarak- çikolata hastası, uyku delisi"
"Yeterli mi? " Dedim gülümseyerek, başını hayır anlamın da salladı tam ne olduğunu soracaktım telefon çalmaya başladı birisinin yakınımızdan.
Ajdar çalıyodu ses susmayınca etrafa bakındım ne ses benden mi geliyo sanki, Deniz çanta mı işaret edince ciddi olamazsın der gibi baktım "benim telefon melodim daha güzel be, kulaklarımı seviyorum daha çok gençler ajdara dayanamazlar" Derken içimden dediğimi sanıyodum ses kesildi derken Deniz'in gülmesiyle birlikte telefon tekrar çaldı ve çantamdan geldi bakın tekrar ediyorum telefon çaldı ve çantam da!
-Ajdar şarkılı telefon müzüği
-o telefon çalıyo
-o lanet şey burdan geliyo
-ve ben şu an salaklığın 50 çeşidini yaşıyorum
Deniz'e rezil olmaya alışmam lazım, alışıyorum, alışıcam kaderim bu çünkü yok çıkarı.
Telefonu bulduğumda kimin yaptığı belliydi ama intikamı mı alırdım ben ondan, neyse.
Gitsem iyi olur diyerek çıktım, daha fazla orada oturmaya moralim kalmamıştı, şakalardan gram haz etmiyordum, gerek yoktu, ne hafifinden ne ağırından.
Okulda da ne yapacağımı düşünüyodum 'O'na..
-----------------------
Sizce kim?
Artık yemin kişiler ekliyim diyorum zamanı geldi zkzkmzkd
