final' bütün gece güneş açtık öpüşlerden

1.3K 102 65
                                    

Not; önceki bölümü atlamayıın💞

Ve final hatrına sizlerden yorum istiyoruum😽

Bana kendini kısaca tanımla deseler kesinlikle cevabım çoğu öğrenci gibi; tembel hayvan olurdu. Tabii şimdi ki yaptığım şeyin öğrencilikle pek bir alakası yoktu, o ayrı meseleydi.

Tırmanıyordum, evet. Çünkü Sehun'un attığı konum kaf dağının ardında bir yerlerdeydi sanırım. Bir yere kadar taksiyle gelmiş olsamda taksiyi dağın başına çıkaracak kudretim yoktu ne yazık ki. Neyse ki işin ucunda Sehun vardı da bu işkenceyi biraz çekilebilir kılıyordu. Son küçük tepeciği de aşıp ellerimi dizlerime dayayıp biraz soluklandım. Başımı olduğum yeri taramak için kaldırdığımda sol çaprazımda kalan kırmızı bir mikrovan* karşıladı beni. Etrafta kimse görünmüyordu, doğal olarak. Sonuçta burası dağın başıydı ve ve saati baz alacak olursak bundan daha anormal olan şey varsa benim bu saatte dağın başında olmamdı ve bana yalnızca bir aracın eşlik ediyor olmasıydı.

Bir de şu vardı tabii; bu koca aracı(!) buraya kim, nasıl çıkarmıştı? Burada göremediğim araba yolu falan mı vardı?

"Yani, biliyorsun henüz ışınlanma aşamasına geçemedik."

Aptal gibi çevreme bakıp bu aracın geldiği yolu bulmaya çalışıyordum ta ki aslında başından beri aradığım bedenin sesi bana ulaşıncaya dek. Şaşırmıştım, o aracın boş olduğunu sanmıştım. Bunu boş verip aracın kapısına yaslanmış, kendini beğenmiş gülümsemesini yüzüne oturtan oğlanın yakasını kavradım.

"Neredeydin? Düzgünce cevap ver."

Elini yakasındaki elimin üzerine koydu, kavradı. Güzel gülüşü genişledi. Komik bir şey mi söylüyordum ben?

"Bir şeyler yapmaya çalışıyordum işte."

Yakasını bırakmadım, o da elimi bırakmadı. Eh, bırakmayışımın nedeni de biraz belliydi sanki. İçimde bir şeyler vardı. Bir yanım yanıyordu; diğer yanım sulaktı. Yanan tarafım öfkemi, sinirimi ve diğer şeyleri temsil ediyordu. Sulak tarafımsa tamamen Sehun'du. İşte Sehun ile dolu olan her yanım diğer şeyleri bertaraf ediyordu. Birkaç aylık bir zaman diliminde çok mümkün olmayan şeylerdi belki bana göre ama artık değildi işte, bir şeyler değişiyordu.

"Neden haber vermedin?"

Aramızdaki kısa olan mesafeyi de en aza indirgedim, göğüslerimiz birbirine vuruyordu. Gözleri gözlerimi bir an olsun bırakmıyordu. Yüzündeki gülümseme oraya zamkla yapışmış gibiydi ve bu beni çok mayıştırıyordu. Evet, Sehun'un gülüşü beni fena mayıştırıyordu.

"Nasıl haber verebilirdim ki? Sürpriz sahibine "Sana sürpriz yapacağım, merak etme."mi diyecektim?"

"Mantıksız olurdu sanki biraz."

Avucumda sıkılı olan gömleğini bıraktım ve görünürde olmayan tozları silkiyormuş gibi yaptım. Hafif bahar rüzgarının etkisiyle karışmış saçlarına elimi daldırdım. Evet, saçlarını düzeltmem kesinlikle saçlarına dokunmak için bahaneydi.

"Neymiş sürprizim?" O kadar sakin sormuştum ki sanki içimde sakladığım küçük Baekhyun kendini oradan oraya atmıyordu.

Gözlerini kıstı, bir kaşı yukarı kalkmıştı.

"Senin için olduğunu nereden çıkardın?"

stargazer ? sebaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin