²bende bi' aşk var, onu hep yanlış kalplere bıraktım.

1.9K 240 141
                                    

"i have a love too, i always left it to the wrong hearts

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"i have a love too, i always left it to the wrong hearts."

[mazi en büyük düşmanımızken gelecek geçmişin esiri olmuş soluk umutlardan ibaretti.]

eğer karanlığa boğulursanız bir daha kurtulamazsınız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

eğer karanlığa boğulursanız bir daha kurtulamazsınız. çünkü karanlık artık sizin içinizdedir. onunla bütünleşirsiniz. belki de bu yüzdendi hep cam kenarlarında gün ışığı ararken kara bulutlarla arkadaş olmam. kuzey cephesine bakardı benim odam. bedenim gibi soğuktu burası da. Issız ve yalnız. şikayetçi miydim? Sanırım değildim. Hepimizin hayatları er ya da geç bir gün son bulacaktı nasılsa. Hem artık bu hallerim kişiliğime bulaşmıştı. Eski beni hatırlamıyordum. Hatırlamak da istemiyordum gerçi. Bana birkaç ağlama krizinden başka bir şey verdiği yoktu.

tanrının bize verdiği en büyük lütuf unutmak olmalı. ama en büyük cezada unutamamak kesinlikle. mazi en büyük düşmanımızken gelecek geçmişin esiri olmuş soluk umutlardan ibaretti. ve umut hakkında ne derler bilirsiniz, daima acıya gebedir. hayatımı yönlendiren sözlerdendi bu. bazı insanların karanlık, kötülük düşmanıyken benim düşmanım umuttu. çok ince bir cama benzerdi umut. hangi pencereye takarsanız öyle görürdünüz hayatı. ve eğer çatlatırsanız baktığınız manzara o denli çok görünürdü. benim sadece hüzün pencerem yaratılmıştı sanki.

sadece o pencereden görüyordum hayatı. hele ki camı kırdığımda her bir kırıktan ayrı bir hüzün sahnesi seriliyordu önüme. bende zevk alır gibi hep pencere önündeydim ya belki de bu yüzdendi bana cam kuşu demelerinin sebebi. ama.. ama kuşlar uçardı, özgürdü ve istedikleri yere sorunsuz gidebilirlerdi. ne yazık ki ben öyle değildim. olsam olsam kanadı kırık cam kuşu olurdum ben. solgun, hasta, ölsem de kurtulsam kafasında salak bir kuş. 

düşünürken ne ara olduğunu bilmediğim bir şekilde parmağımdan hafifçe kan sızıyordu. peçete için masaya uzandığımda ise kapım üç kere melodik bir tonda çalınmış ardından bir cevap beklemeden aralanmıştı. gelenin kim olduğunu bildiğimden arkama dönme gereği duymadım. neşeli ve hayat dolu bir şekilde bu odaya girebilecek olan tek kişi jeon jeongguk olmalıydı. tek arkadaşım ve tek ailem jeon jeongguk.

cam kuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin