Eline aldığı sigarayı yakarak yaslandı masaya. Tek bacağını önündeki koltuğa uzattı ve bacakları uzun olduğu için dizini kırdı. Her ne kadar sert olarak görünsede onun asıl kimliğini ve kişiliğini bulacak birilerine ihtiyacı vardı. Ve ona ne zaman söylesek mutlaka tek gözümüz mor yada kalbimiz kırık dönüyorduk geriye. Kabul etmesede berbat olan durumdan kurtaracaktık onu. Ah birtanem benim ne kadar kırılgan olmasada onun da kalbi olduğunu her seferinde öğretmişti bize.
- Ne dikiliyorsun orada gelsene yanımıza dedi Burak Abi . Ne kadar ona böyle seslenmemize izin vermesede bize bu konuyu açıkça anlatmıştı Rümeysa .
- Yine ne düşünüyorsun Şeyda ? dedi Ertuğrul
- Size söylemek istediğim bir şey var. dedim yine ona bakarak bu gece bu kaçıncı bilmiyorum ama gözleri çok güzeldi Ertuğrul'un.
- Ağzındaki kadayıfı çıkartır mısın dışarı . dedi her zaman soğık buzz gibi espirileriyle Esra.
- Ne oluyor? Endişelenelim mi? Yoksa sakin mi duralım ? Aman Allahım yoksa biri mi öldü lanet olsun bir yere mi gidi- demek istemişti Elif ama her zaman ki gibi soruları sıralamadan önce Rümeysa kurtarmıştı bizi Allah razı olsun bacııım bakışımı atarken tekrar konuştum
- Hani tatilde geçer giderken diyorum bir Bodrum bir Çeşme yapsak mı? Hem şu sınav stresini atlatırız dedim Rümeysa ya bakarak . Benle birlikte odadaki tüm başlar Rümeysa ya dönmüştü . Verceği karara göre gidecek yada kalacaktık.
- Bakarız . Şimdi şu işi bir halledelim ona göre hareket ederiz . Dediği anda ayağa kalktı ve kapıya doğru yöneldi . Arkasındfan giden hiç kimse olmadı çünkü ....
Neyse olayı bırakıp kafamı kapıdan odaya doğru çevirdim ve Burak abi ile göz göze geldik . Omzumu silkip kapıdan dışarı çıktım ve merdivenlere yöneldim ben çıktıktan sonra Burak Abi ve Cengiz alt kata iniyorlardı. Bakalım bu işler nasıl yürüyor ?