[28]

808 76 8
                                    

-İlahi bakış açısı-

Kim Yerim içinde oluşan endişeyle bir telefona birde sunucuya bakarken ona dikkatle bakan kişiden habersizdi.

JungKook, Yerim'in telefonu çalmaya başladığından beri gözlerine biriken merak ve hızlanan kalp atışlarıyla genç kızı inceliyordu. Eğer Kim Yerim aramayı cevaplar ve telefondan Jimin Hyung'unun sesi duyulursa ne tepki vereceğini kestiremiyordu.

Evet, Yerim güzel bir kızdı. Sevimliydi, dost canlısı ve kıpır kıpırdı. Her ne kadar bu zamana kadar birebir konuşmasalarda Yerim'i JungKook'a çeken bir şeyler vardı.

Bu çekim kuvvetinin tabiki de shipper hayranların kendi aralarında döndürdükleri dedikodularla bir alakası yoktu. (!)

"Evet Yeri-shi. Cevaplamayacak mısın?"

Yerim sunucunun tekrar ona hitaben konuşmasıyla derin bir nefes aldı. Parmağını yavaşça cevapla tuşuna basıp, hoparlörü açtı.

"Alo?"

Herkes pür dikkat Yerim bakarken ve tüm kamerlar ona odaklıyken o sadece telefondan gelecek sese odaklanmıştı. Tıpkı JungKook gibi.

"......"

Bir iki saniye beklemelerine rağmen ses gelmeyince JungKook ümidini yitirmiştiki, tanıdık ince ses kulaklarına doldu.

"Alo? Merhaba."

Yerim duyduğu ses karşısında donup kalırken sunucu kolundan dürterek devam etmesini söyledi.

Aklından geçen binbir türlü düşünceyi bir kenara itmeye çalışarak konuştu genç kız.

"Merhaba... Kimsiniz?"

JungKook aylarca konuştuğu kişinin Red Velvet'in maknaesi çıkması karşısında konuşmalara odaklanamıyordu.

Jimin Hyung'a planını anlatırken Yerim'in bu Yerim olacağını elbette tahmin etmişti ama gerçeklerle birebir karşılaşınca ne tepki vereceğini şaşırmıştı.

Bakışları telefonla konuşan genç kıza takılı bir şekilde düşünürken yanındaki Yugyeom yakın arkadaşındaki dalgınlığı fark etmiş ve onu hafiften dürtmüştü.

JungKook bakışlarını güç bela Yerim'den ayırıp arkadaşının sorgulayan bakışlarına sorun yokmuş dercesine karşılık verip konuşmaya odaklanmaya çalıştı.

"Ahh... Ben... Park- Park JunWoo!"

JungKook, Jimin Hyung'un yaptığı hataya içinden küfrederken, Yerim duyduğu yabancı isim karşısında kaşlarını çattı.

"Ahh... JunWoo. Bende, Happiness! Merhaba Red Velvet'ten Yeri."

"Evet.. Biliyorum Yeri-shi."

Jimin'in hazır cevabı karşısında stüdyodakiler gülerken sunucu programın gidişatına el attı.

"JunWoo-shi, Yeri'nin numarasını nasıl buldun?"

Yeri, JeunGuk'un numarasından arayan JunWoo'nun cevabını o kadar çok merak ediyordu ki bir an telefonu alıp dışarı çıkmak ve kendi konuşmak istedi.

"Ben mi? Yakın bir arkadaşımdan buldum."

Genç kız istemeden acaba yakın arkadaşı JeunGuk olabilir miydi diye düşündü. JungKook ise Jimin'in yaptığı hatayı toparlamaya çalışmasına gülüyordu.

"Ahh. Anladım JunWoo-shi. O zaman sana bir soru soralım ve seni uğurlayalım?"

"Evet, dinliyorum?"

Sunucu Yerim'e dönerek, "Yeri-shi soruyu sen sormak istermisin?" diye sordu.

Yerim ne soracağını bilemez bir halde kafa salladı. Bir iki saniye düşündükten sonra aklına ilk gelen soruyu sordu.

"JunWoo-shi Red Velvet'ten biasın kim?"

JungKook Yerim'in sorusuna gülerken bir yandanda istemeden kızı inceliyordu.

"Ahh, Üzgünüm Yeri-shi. Ama biasım Seulgi."

Jimin'in cevabıyla tekrardan herkes gülerken sunucu Jimin'e veda etti ve Yerim derin bir nefes alarak telefonu kapattı.

Program tüm hızıyla devam ederken Yerim artık eskisi gibi sohbetlere odaklanamıyor ve gülemiyordu. Tabi JungKook'da aynı şekilde. Fakat Jungkook'un odaklanamama sebebi gözünün sürekli Yerim'e kayıyor oluşuydu.

"Evet sayın seyirciler bir programın daha sonuna geldik. Bizimle olduğunuz için teşekkürler. Haftaya görüşmek üzere!"

Sunucu son sözünü söyleyip programı kapattığında Yerim yüzündeki sahte gülücüğü sildi.

Bu esnada genç kızdan bir saniye bile gözlerini ayırmayan JungKook, ondaki garipliğe anlam veremedi.

Yerim, hâlâ yerinde oturuyordu. Uzun zaman sonra ilk defe telefonunda JeunGuk yazısı görmüştü. Ama arayan o değil arkadaşıydı. Onun için bu olay, çok kafa karıştırıcıydı.

Yerim yerinde kalkarak çıkışa ilerledi. Hâlâ düşünceliydi ve Menejeri nerde bilmiyordu. Geldiği yollardan giderken, tanıdık bir sesin ona bağırdığını duydu.

Arkasını döndüğünde BTS'den JungKook ona doğru geliyordu.

JungKook bi anlık gaza gelerek, -saçmaladığının farkındaydı - Menejerinden izin isteyerek genç kıza seslendi. Onu bulduğunu ona söyleyecekti.

Yerim, Jungkook'un gelmesini beklerken, içi içini yiyordu. 'Acaba JeunGuk, ona her şeyi söyledi mi?' diye düşünüyordu. Kafasını birden sallayarak, düşünceleri kafasından attı.

JungKook, Yeri'nin karşısına geçip, yolda yaptığı konuşmayı ağzından döktü.

"O gün seni bulduğumu söylemiştim." JungKook, acele etmeliydi. Onların böyle konuşulması yanlış anlaşılabilirdi. Bu, Jungkook'un işine gelirdi ama yine de riske atmadı.

Yerim, Jungkook'a garip bakış atmaktan başka bir şey yapmıyordu. Basının belaya girmesinden çok korkuyordu. Galiba, belaya da girmek üzereydi.

"Merhaba Yerim-shi, ben JeunGuk. Kim JeunGuk. Yani gerçek adıyla, Jeon Jung Kook!"

Yerim ağzı açık ona bakarken, Jungkook gülümseyerek yanından ayrıldı.

Genç kız, Menejeri sayesinde arabaya bindi. Bir şey belli etmemeye çalışsa da, olmuyordu. Resmen şoka girmişti.

Jungkook'a, Jungkook'a aşık olduğunu resmen elleriyle yazmıştı. Başı kesinlikle belaya girecekti.

JungKook ise, Yerim'e mesaj atmamak için zor duruyordu. Nedensizce çok mutlu olmuş ve heycanlanmıştı.

Fakat akılları kurcalayan tek bir soru vardı;

Yerim ve JungKook, bir olabilecek miydi?

••••••••••

Evet soruyorum, Bir olabilecekler mi sjxbsnbddj

JungRi // Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin