Yumuşacık, henüz yağmur damlalarını ağırlayan çimler. Tepede ışıl ışıl parlayan güneş. Ne terleten ne de üşüten, ılık fakat ferahlatıcı bir hava. Çiçeklerin baymayan ya da hapşurtmayan, aksine iç gıdıklayıcı kokusu.
Burası cennet mi?
Yoksa sadece bi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
➽Thor Odinson&Loki Laufeyson&Balder Odinson ‟god of thunder&god of mischief&god of light„
#Marvel's Runaways Theme (extended)
#Fleurie - Breathe
• • •
İki katlı evin pencereleri, soluk ışığını bulutların arkasından saçan güneşi ağırlıyordu. Salondaki geniş koltuğa kurulmuş arkadaş grubu ise ne kadar gürültü yaptığının farkında değildi.
"Hadi ama! Gerçekten ne olduğunu bilmeden nasıl hemen böyle bir kanıya varabilirsin ki?" Michelle elinde tuttuğu cd kutusunu Bertilda'nın gözünün önünde salladığında Bertilda göz devirdi. Kutunun üzerinde yazdığı adıyla YüzbaşıAmerika: Kış Askeri'ni izlemek istemiyordu. "Bak, sen bu filme bayılıyor olabilirsin. Ama ben sevmiyorum ve istemiyorum Michelle! Her seferinde şu filmleri getirmeni anlamıyorum!"
"Çünkü şans vermiyorsunuz ve siz izlemeyi kabul edene kadar her buluştuğumuzda getirmekten vazgeçmeyeceğim!"
Sharon kucağında tuttuğu patlamış mısır kasesine gönülmüşken aralarında geçen tartışmayı ifadesiz bakışlarla izlemeyi tercih ediyordu. "Bertilda'nın asla kabul etmeyeceğini biliyorsun. Daha fazla zorlama istersen."
"Sen de kaseden aşırmayı bırak istersen Sharon." diyerek onu uyaran Ginerva, koltuğun bir ucuna zarefetle tünemişti.
O sırada iki katlı evin geniş olmayan fakat bakımıyla göz kamaştıran bahçeden bir ses duyuldu.
Ses daha önce duydukları hiçbir şeye benzemiyordu, bunun yanı sıra o zamana kadar ağzını bıçak açmamış Edythe'in hafızasının gerilerinde kalmış olan parçaları kurcalıyordu. Yaşanan kısacık sessizliğin arkasından kırılma sesleri duyuldu.
